Başbakanla programın gizli manşeti?

Başbakan dün gece Kanal 7'nin konuğuydu. Hülya Seloni, Erhan Çelik ve Fehmi Koru'nun konuk olduğu programı yöneten Mehmet Acet gizli manşeti attı.

Başbakan Erdoğan, dün akşam Kanal 7?de Başkent Kulisi Özel yayınında Fehmi Koru, Hülya Seloni ve Erhan Çelik?le birlikte konuğumuz oldu.

Her zamanki gibi hayli yoğun bir günün ardından saat 23.10?da yanımıza geldiğinde Erdoğan?ın, belki biraz yorgun ya da günün gerilimini üzerinde taşıyor olabileceği düşüncesine sahiptim.
Ama ne gezer.

Başbakan, sanki sabah güne yeni başlıyor gibi dinç, dingin ve huzurlu bir yüz ifadesiyle karşımıza oturdu.
Aklıma gelmişken yazayım.
Bir süre önce bir danışmanına, hem bu yoğun tempoya, hem de işin doğası gereği her daim yaşamakta oldukları yüksek gerilime başbakanın nasıl dayandığını sormuştum.
O danışman, buna uzun bir cevap vermişti ve bunlardan bir tanesi de şuydu.
Erdoğan, gün içerisindeki programı ne olursa olsun, ne kadar önemli ya da gerilimli olursa olsun o işi bitti mi ?evet sırada ne var? diye soruyor ve hemen o yeni işine konsantre oluyordu.

Gecenin bir vakti yanımıza geldiğinde de bütün konsantrasyonu ve ilgisi bizim program üzerineydi.
Tam iki saat konuştuk Erdoğan?la.
Sormak istediğimiz bütün soruları sorduk.
Zaman zaman sinirlenebileceğini düşündüğümüz sorular da vardı.
Ama başbakan, bu türden ?ters sorulara? bile tumturaklı yanıtlar vermesini bildi.

Reklam aralarında iki kişinin yanına gelerek Erdoğan?a gizlice taktik verdiklerini gördük.
Bunlardan biri, Erdoğan?ın çekirdek kadrosuna yeniden transfer ettiği Hüseyin Besli idi.
En son, satışı 200 binlere yaklaşan ?bir liderin doğuşu? kitabıyla Erdoğan?ın öyküsünü ve meziyetlerini daha önce hiç kimsenin yapamadığı bir başarıyla anlatan Hüseyin Besli, entelektüel derinliği ile büyük bölümü ?doğrudan siyasete? transfer olan eski danışmanların boşluğunu doldurabilecek bir isim.

Erdoğan?ın kulağının dibine gelip taktik veren ikinci isim de başbakanın kızı Sümeyye Erdoğan oldu.
Tabi ikisinin de ne dediklerini duymadık.

ERDOĞAN KÜRT SORUNU KONUSUNDA GERİ ADIM MI ATTI

Şu yukarıda görmekte olduğunuz alt başlığa edindiğim izlenim çerçevesinde ?hayır? yanıtını verebilirim.
Geçenlerde yaptığı ?bizim için artık Kürt sorunu yoktur, Kürt vatandaşlarımın sorunu vardır? cümlesi biraz da cümlenin sadece ilk bölümü konuşulduğu için değişik yorumlara yol açtı.
Hükümetin, bu konularda özgürlükçü yaklaşımı bırakıp, yeni adımlar atmaya yanaşmayacağını söyleyenler oldu.
Ama dün akşam bu konu gündeme gelince anlaşıldı ki, başbakanın bu konularda ?durmak? ya da ?yetinmek? gibi bir niyeti yok.
Öğrendiğim kadarıyla yukarıdaki söz, 12 Haziran?da Ak Parti?den Güneydoğu illerinden birinde aday olan bir ismin hazırladığı raporun başlığı imiş.
Ki bu ismin, bu konularda milliyetçi bir çizgide olmadığı biliniyor.
Yani şunu demek istiyorum.
Başbakan?ın ?Kürt sorunu yoktur, Kürt vatandaşların sorunu vardır? cümlesinden, bu konuda hükümetin yaklaşımında bir ?paradigma değişikliği? olduğu sonucu çıkmıyor.
Hem başbakanın sözlerinden, hem de dün akşam danışmanlarıyla yaptığımız konuşmalardan bunun böyle olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Bununla birlikte Başbakan, Ak Parti döneminde atılan adımlarla bu sorunun büyük ölçüde çözüm yoluna girdiğinin görülmesini istiyor.
İnsanı hedef alan hamlelerle sorunun yumuşadığını söylüyor ve bunun kıymetinin bilinmesi gerektiğini düşünüyor.
BDP?ye yönelik eleştirilerinin arkasında biraz da, bu atılan adımların hak ettiği ölçüde değer bulmamasından duyduğu rahatsızlık yatıyor, başbakanın.

BAŞBAKAN?IN EN ÖNEMLİ SÖZLERİNDEN BİRİ: CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ NE ZAMAN OLACAK

Pek çok başlık vardı elbet, ama benim yeni bir duruma işaret ettiği için önemsediğim ?gizli manşet? cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili.
Dün akşam programın sonlarına doğru başbakana, Cumhurbaşkanı Gül?ün görev süresin dair bir soru sordum.
Daha önce başbakanın etrafından gelen sinyaller, Erdoğan?ın Gül?ün süresinin 7 yıl olması gerektiğine dair bir görüş edindiğini duymuştum.
Birkaç gün önce Devlet Bakanı Egemen Bağış?ta ?3 yıl seçim yok? diyerek benzer bir imada bulunmuştu.
Evet Erdoğan, 12 Haziran sonrası gündemin en önemli konularından biri olması beklenen bu konuda ?yeni bir şey? söyledi bizim programda.
Araya girmeden aktaralım.

?Daha önce kararı YSK verir şeklinde bir yanlışa düşmüştüm. Ancak daha sonra Sayın Özbudun ile görüştüğümde ve diğer hukuk hocaları kararın Meclis?e ait olduğunu belirttiler. Bu konuda yasal bir düzenleme gerekiyormuş. seçim sonuçlarına göre Anayasa hazırlanırken bu konu da düzenlenecek.?

Başbakan?ın bu sözleriyle ilgili isteyen istediği yorumu yapsın.
Ama benim anladığım şey şu.
Eğer 12 Haziran sonrası meclis aritmetiği Erdoğan?ın istediği biçimde şekillenirse, Cumhurbaşkanı Gül?ün görev süresi 2014 yılında sona ermiş olacak.

Mehmet Acet - Haber 7