Başbakan Yıldırım: Kafamıza göre iş yapmak yok
Başbakan Binali Yıldırım, ''Şu anda patron millettir, millet. 15 Temmuz'da patronun millet olduğunu gördük. Devlet de herkes de hepimiz milletin emrindeyiz. Ne diyorsa onu yapacağız. Kafamıza göre iş yapmak yok'' dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, yatırımlar konusunda ihracatçılardan destek isteyerek, "Büyük bir kalkınma seferberliği başlatıyoruz ve bu konuda sizi göreve davet ediyorum. Biz yapacağınız her yatırımda ortağınız biz olacağız. Bu işi buraya getirene kadar ben çok uğraştım beni yalnız bırakmayın" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) üyeleri ile Çankaya Köşkü'nde yaptığı istişare toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Yıldırım, konuşmasında, "Şu an Türkiye'nin her köşesinden 400'ün üzerinde ihracatçı birlik temsilcimiz var. Sizler ekonomimizin bel kemiği, özel sektörün dünyaya açılan yüzüsünüz. Sizler, sanayicilerimizi, ihracatçılarımızı temsil ediyor. Türkiye'nin adını, logosunu dünyanın dört bir yanına sizler taşıyorsunuz. Geldiğimiz bu noktada yapmamız gereken bir şey var, yeni pazarlar, Asya başta olmak üzere, yeni pazar alanlarına gitmemiz lazım. bu darbede dostumuzu düşmanımızı gördük, turnusol kağıdı gibi her şey ortaya çıktı. Onun için gelecek ufkumuzu yeni baştan gözden geçirmek için pazar çeşitliliğine önem vermemiz lazım, bu bir. İkincisi, artık her türlü teşviki sağladık artırmaya devam edeceğiz. Size düşen de kilo başına ihracat birim değerini artırmanız. Bu, daha katma değeri yüksek, yani yükte hafif pahada ağır işlere yönelmeniz lazım" ifadelerini kullandı.
"Bunları parantez içinde söyledikten sonra resmi konuşmamıza devam edelim" diyen Yıldırım, "İhraç edeceğiniz her ürün Türkiye için açılan iş kapısı. Her bir gencimizin iş bulması, bir babanın sevinmesi, evine ekmek girmesi. Cari açığın azalması, döviz miktarımızın artması demektir. Türkiye'nin kalkınması, milli gelirin yükselmesinde, temsil ettiğiniz sektörün çok büyük emeği, gayreti, fedakarlığı var. Sizlerin vergileriyle, getirdiğiniz dövizlerle dev yatırımları çok kısa sürelerde tamamlayacağımızı biliyoruz. Bu emek, fedakarlığınız için milletim adına sizlere şükranlarımı sunuyor, teşekkür ediyorum. Bir yandan Türkiye ekonomisine sizler katkı sağlarken, bir yandan da Türkiye'nin demokrasisine sahip çıkıyorsunuz. Bütün iş dünyası 15 Temmuz'da demokrasisinin yanında olduğunu açıkça ifade etti. Adaletten, hukuk devletinden yana olduğunuz için sizleri tebrik ediyor, teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
15 Temmuz gecesi, FETÖ örgütünün darbe girişimine bütün dünyanın şahit olduğunu anlatan Yıldırım, "O gece ruhlarını bir dolara satmış olanlar, Cumhurbaşkanlığı, MİT, Başbakanlığı, Boğaz Köprüsü'nü bombaladı, insanların üstüne ateş açtılar, uçakları, tankları milletin üzerine çevirdiler. Milletimize, huzurumuza, demokrasimize kurşun attılar. O gece Türkiye'yi kaosa süreklemek istediler ama başaramadılar. Çünkü, ülkesine inanan, ülkesini deli gibi seven Cumhurbaşkanı, Başkomutan var" şeklinde konuştu.
Başbakan Yıldırım, konuşmasında şunları kaydetti: "Bütün silahları ele geçirdiler, askerin, polisin, yargının kılcal damarlarına kadar nüfuz ettiler ama bir şeyi unuttular, milleti hesap etmediler. Hakkın ve halkın hesabı tankın hesabını yerle bir etti. Türkiye'nin büyümesinin, kalkınmasının önüne geçmek istediler, çok şükür ki başaramadılar. Milli iradeye silah çektiler, Meclisi başımıza yıkmak istediler. FETÖ ve arkasındaki güç her kimse Türkiye'yi alt edeceğini zannetti, dünyadan koparacağınızı zannettiler ama başaramadılar. Alçakça tuzaklar kurdular ama Mevlam tuzaklarını başlarına yıktı. Şehitlerimiz ve gazilerimiz o karanlık geceyi aydınlığa dönüştürdüler."
Millet olarak hep birlikte ayağa kalkıldığını belirten Yıldırım, büyük bir vesayet odağının yok edildiğini ifade etti. Vatandaşların arasına ayrılık tohumu eken bir örgütün çökertildiğini anlatan Yıldırım, "İnsanların haremine giren, onları fişleyen bu alçak örgütü çökerttik. O geceyi aydınlatan bütün vatandaşlarımıza, medyamıza, siyasetçilerimize, yurtsever subaylarımıza, askerlerimize şükranlarımızı sunuyoruz" dedi.
"Batı dünyası anlayamıyor, anlayamazlar, çünkü onlardaki demokrasi göstermelik"
Demokrasiye sahip çıkan herkesin 15 Temmuz destanına adını yazdırdığına dikkati çeken Yıldırım, "Batı dünyası anlayamıyor, anlayamazlar. Çünkü onlardaki demokrasi göstermelik. Süt limandaki gemi nasıl giderse batı demokrasisi de öyle. Dalgalı denizlerde demokrasiye sahip çıkmak, gerçek ülke severlik. Gerçek milliyetçilik, demokratlık bugünlerde belli olur. Darbe oldu, dostlarımız şaşkınlık içerisinde. Ne söyleyeceklerini şaşırdılar. Herhalde farklı bir sonuç bekliyorlardı. Ne oldu bunlara, nerede yanlış yaptılar da hesap tersine döndü der gibi bir tutum içine girdiler ve suçüstü yakalandılar. Dostlarımızı biz zor günde görürüz. İyi gün dostu çok olur. Dara düştüğünüzde etrafınızda kim varsa gerçek dostunuz odur. Bir kez daha gördük ki bir tek dostumuz kendimiz" diye konuştu.
Bu alçak kalkışmanın Türkiye'nin demokrasi ve ekonomisine zerre kadar zarar vermeyi başaramadığını anlatan Yıldırım, algı operasyonlarına rağmen vatandaşların sadece darbeyi önlemekle kalmayıp Türkiye ekonomisinin de etkilenmemesi için gereken fedakarlığı yaptığını ifade etti.
"Bu milletin önünde şapka çıkartılır ve selam durulur, şapkayı alınıp gidilmez, bu millet böyle bir millet" diyen Yıldırım, "Kaos ve kriz bekleyenlerin hevesleri bir kez daha kursağında kalmıştır. Darbeyi boşa çıkaran millet sayesinde siyasi istikrar, güven, hukukun üstünlüğü daha da pekişmiştir. En güçlü ekonomilerin sarsıldığı küresel krizde dahi büyümesini sürdüren Türkiye, bu hain teşebbüsten en alt düzeyde etkilenmiştir" ifadelerini kullandı.
Bugün ekonominin sapasağlam ayakta olduğunu anlatan Yıldırım, "Bugün faizlerdeki gerileme, bankalarımızın tüketici kredilerinde ortaya koyduğu yapıcı tutum bütün bunları takdirle karşılıyoruz. Bütün finans dünyasına da teşekkür ediyoruz, bu tutumlarını da artırarak devam ettirmelerini diliyoruz. Maliye Bakanımız, Gümrük ve Ticaret Bakanımız, Ekonomi Bakanımız, Başbakan yardımcılarımız bunlar 70 gündür zaten çalışıyorlar. Piyasayı daha nasıl rahatlarız diye hababam yeni yeni kanunlar, önlemler alınıyor. Siz takip etmekte zorlanıyorsunuz, biz yapmakta zorlanmıyoruz, yani bu kadar hızlı çalışıyoruz. Elime kocaman bir liste verdiler, en az 20 madde var. Bunu okumaya gerek yok, bunun için Maliye Bakanlığı uygulama kursu açacak. Maliyeye yolu düşenin dikkat etmesi gereken hususlar... Bunu olumlu anlamda söylüyorum, Maliye şimdi açık arayan değil açıkları kapatan bir kuruluş haline geldi" şeklindeki ifadesi salonda gülüşmelere yol açtı.
Başbakan Yıldırım, bir fıkra anlatarak, "Adamın biri denize yüzmek için girmiş, yüzme de bilmiyor, derine gidince başlamış imdat imdat bağırmaya. biri kıyadan görmüş adamı kurtarmaya atlamış, ver elini boğulacaksın diyor, geri çekiliyor, Al elimi deyince yapışmış. Demiş ki sen Maliye Bakanı mısın? Şimdi değişti, ver elimi diyen değil, al elimi diyen Maliye Bakanı var. Yani el sıkışıyor, bütün eski hesapların üzerine sünger çekiyor. Vergi borcun var, stok, kasa fazlan var, ne varsa getir kardeşim. Korkusuz rüya görmekten kurtul, rahat yat. Parayı sahibine teslim edin, helalleşin, olsun bitsin. Onun için merak etmeyin çok güzel işler oluyor. Daha da olacak" ifadelerini kullandı.
Başbakan Yıldırım'ın, "Bir elden verip bir elden almak yok. Verdiğimizi vereceğiz, gözümüz arkada kalmayacak. Avantajlı desteklerle ilgili kalıcı uygulama olacak. Neyse, ne o? Kanunda doğrusu yazıyor. Kanunu inceleyin, yanlış bir şey söylemiş olmayalım" ifadeleri üzerine Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, yatırım teşviklerinin bir ay içinde bütün Türkiye'ye anlatılacağını söyledi.
Bir ihracatçının, "Makine yapalım" sözleri üzerine Başbakan Yıldırım, "Makine yapalım doğru diyorsun. Yüksek teknolojide hangi bölgede yatırım yaparsanız yapın en yüksek teşviki alacaksınız. Benim tavsiyem birinci ikinci bölgeye yapmayın, Güneydoğu'ya yapın. Orada yaparsanız ortağınız biziz. Hem alım garantisi veriyoruz hem de yatırımlarınız sabit maliyetlerini karşılıyoruz. Gidin Van'a, Mardin'e Muş'a, Hakkari'ye yatırımı yapın. O kararı verin, fabrikayı biz yapacağız. Antep zaten kendisi yapıyor" şeklinde konuştu.
"Orman ürünlerindeki bütün fonlar kaldırılacak"
Orman ürünlerindeki bütün fonların kaldırıldığını anlatan Yıldırım, "Mevcut desteklerini artırıma gidiyoruz. Taşıma maliyetlerini azaltacağız. Teknolojik dönüşüm yapmak isteyenlere destek vereceğiz. Gümrük muafiyeti, kurumlar vergisinde indirim veya istisna, sigorta işveren prim desteği, faiz desteği, enerji desteği, nitelikli personel istihdamı için destek, sermaye katkısı... Daha ne istiyorsunuz?" diye sordu.
Mevcut çalışanlara dönük düzenlemelerin ne olacağının sorulması üzerine Başbakan Yıldırım, "Onu özel konuşacağız" dedi.
"Kamu alım imkanı getireceğiz"
Daha çok çalışılması gerektiğini belirten Yıldırım, "Bir şeyi unuttum söylemeyi. Kamu alım imkanı getireceğiz. Yaptığınız yatırımlarda biz alım desteği getiriyoruz. Mardin, Ağrı, artık ismini sayamadığım birçok yer var. Daha fazla yatırım açığı olan bölgelerimizde. Oralarda büyük bir kalkınma seferberliği başlatıyoruz ve bu konuda sizi göreve davet ediyorum. Biz yapacağınız her yatırımda ortağınız biz olacağız. Bu işi buraya getirene kadar ben çok uğraştım beni yalnız bırakmayın. Biz devletiz firmalarla ortaklık mı olur, geçti o günler. Şu anda patron millettir, millet. 15 Temmuz'da patronun millet olduğunu gördük. Devlet de herkes de hepimiz milletin emrindeyiz. Ne diyorsa onu yapacağız. Kafamıza göre iş yapma yok" şeklinde konuştu.
Başbakan Yıldırım, konuşmasında şunları kaydetti: "Bizi umutlandıran, tekrar hırslandıran azmimizi artıran milat 15 Temmuz'dur. 15 Temmuz Türkiye'nin yeni bir ufka doğru yol aldığı günlerin başlangıcıdır. Birçok konuda millet uyanmış, noktayı koymuştur. Birliğimizi bozacak hal ve hareketlerden vazgeçin mesajını verdi millet. Memleket meselelerini uzlaşın konuşun. Mesele memleket olunca gerisi teferruattır. Bu mesajı bize verdi, biz de gereğini yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Ülkemizin bölgede huzurun, istikrarın, devamına daha fazla katkı sağlaması için daha fazla güçlenmemiz lazım. Daha fazla kabiliyetlerimizi artırmamız lazım. Ekonomimizdeki disipline, gevşemeye izin vermeden devam etmek lazım. Tasarruflarımızı artırmamız lazım."
"Sizin logonuz, potansiyeli keşfet"
"Sizin logonuz 'potansiyeli keşfet" diyen Yıldırım, "Bu ne demektir, potansiyel var ama daha tamamını keşfedemedik. Bunu keşfetmek sizin göreviniz. Tezahürat bizden iş yapmak sizden. Siz beni alkışlamayın, biz sizi alkışlayalım. Biz ne varsa arkanızdayız. Biz, sizin orada iş yapmanızı sağlarız. Hesap belli, sattığımızın aldığımızdan fazla olması lazım. Satın almada duymazdan geleceğiz. Kayserililerin, Anteplilerin yanında daha fazla bulunacağız" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin enerjisini azaltacaklarla boşa vakit geçirilmemesi gerektiğini anlatan Yıldırım, "Rusya ile talihsiz olay yaşadık ama ne Rusya ne biz sürdüremedik, çünkü bu eşyanın tabiatına aykırıydı. Artık yönümüzü daha güzel işbirliklerine çevirdik. Bu, her iki ülkenin halkı için olması gereken bir şeydi. Bölgesel konuları da aynı şekilde en iyi değerlendirecek, en iyi çözümü üretecek bölge ülkeleridir" dedi.
Türkiye'nin Suriye konusunda bölge ülkeleriyle daha yakın çalışacağına dikkati çeken Yıldırım, "Suriye'de de bölgedeki diğer ülkelerde de çok daha güzel gelişmeleri inşallah yaşayacağız. Bunun süreci başlamış, adımları da atılmıştır, bunun sonuçlarını da hep beraber göreceğiz. Kaynaklarımızı insanımızı yaşatmaya harcamak mecburiyetindeyiz. Bu bir sorumluluk, mecburiyettir" diye konuştu.
İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.