Başbakan Yıldırım 'Ekonomik Müjdeler Paketi'ni açıkladı

Başbakan Yıldırım'ın açıkladığı 'Ekonomik Müjdeler Paketi'ne göre, damga vergisinde düzenleme yapılacak, şehit yakınlarından biri, araç alımında ÖTV'den muaf tutulacak, Bağ-Kur'lulara prim indirimi yapılacak.

ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde Bakanlar Kurulu üyeleriyle düzenlediği basın toplantısında 'Ekonomik Müjdeler Paketi'ni açıkladı.

Damga vergisine ilişkin düzenleme yapılacağını ifade eden Yıldırım, "Şirket kuruluşlarında damga vergisi diye bir şey var. Damga, resim, harç vesaire... Bunlarda ciddi reform niteliğinde düzenleme yapıyoruz. Diyelim ki bir tane sözleşme yaptınız, bu sözleşmeden 10 nüsha istiyorlar, her birinden damga vergisi alınıyor. Bunu kaldırıyoruz, bir nüshadan verdi mi bitiyor." dedi.

Şehit yakınlarına ÖTV muafiyeti

Şehitlere ve geride bıraktıkları yakınlarına borcun ödenemeyeceğini vurgulayan Yıldırım, şöyle konuştu:

"Terörle mücadelede şehit olan kardeşlerimizin yakınlarından bir tanesinden araç alacağı zaman ÖTV alınmayacak. Şehitlerimize ve geride bıraktığı yakınlarına ne yapsak borcumuzu ödeyemeyiz. Onlar ölü değil, onlar diridir. Onlar bizim kalbimizdedir. Şehit yakınlarına devlette iş verme konusu yılda 2 sefer oluyordu, bunu kaldırdık. Allah göstermesin, şehit haberi geldi ve ondan sonra hemen bu haktan yararlanma ve istediği branşına, müktesebatına uygun şekilde, gecikmeden yerine getirilecek."

Bağ-Kur'lulara prim indirim

Başbakan Yıldırım, primlerini zamanında ödeyen Bağ-Kur'lulara 5 puan indirim yapılacağını, primlerin zamanında ödenmemesi halinde bu imkanın ortadan kalkacağını açıkladı.

Karşılıksız çeklere ceza geliyor

Karşılıksız çekler konusunda da düzenleme yaptıklarına işaret eden Yıldırım, "Karşılıksız çek işlemine para cezası geliyor. Tekrar ederse ve alışkanlık haline gelirse bu sefer hürriyeti kısıtlayıcı ceza da arkasında gelecek. Karekod uygulamasıyla da çekin güvenirliliği daha çek alınmadan öğrenilebilecek." dedi.

İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası uygulanacak

Başbakan Yıldırım, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nın bazı hükümlerinin yürürlük tarihinin 1 Temmuz olduğunu anımsatarak, bazı hükümlerin yürürlük süresini 1 yıl öteleyeceklerini bildirdi. Yasanın bazı maddelerinde altyapı hazırlığı için zamana ihtiyaç olduğunu belirten Yıldırım, "Olumsuzlukların önüne geçmek için böyle bir karar aldık ama yasayla ilgili bir geri adım yok, yasa uygulanacak." diye konuştu.

"Tarımsal teşvikleri anlamlı hale getireceğiz"

Tarımsal teşviklerdeki kafa karışıklığını ortadan kaldıracaklarını ifade eden Yıldırım, teşviklerde verilen bu destekleri anlamlı hale getireceklerini söyledi. Yıldırım, "Yılın içerisinde 2 dilimde vereceğiz. Bunlar Maliye'nin imkanları bakılacak. Hangi aylar ne zaman olacağına karar vereceğiz. 2 sefer destek vereceğiz yılda." dedi.

"Kamuda tasarruf seferberliği başlatıyoruz"

Tasarruf çalışmalarına kamuda başlanacağını belirten Yıldırım, şunları kaydetti:

"Çalışanların ücreti hariç, yatırımlar hariç her alanda kamuda tasarruf seferberliği başlatıyoruz. Bu konuda bakanlarımız kapsamlı program hazırlayacaklar ve yıl sonuna kadar kendilerine verilen hedeflerin gerçekleşmesini sağlayacaklar."

Terör ve afetlerden etkilenenlere destek verilecek

Müjdeler arasında KOBİ'lere ilave imkanların da olduğunu bildiren Yıldırım, Terör ve doğal afetlerden etkilenen KOBİ'lere -özellikle bölge için konuşuyoruz- 100 bin lira destek. Yerli makine imalatçısını desteklemek için yerli makine alımında 300 bin liraya kadar faizsiz krediyi KOSGEB verecek." dedi.

2B arazileri için ek başvuru imkanı

Yıldırım, 2B arazileriyle ilgili tanınan imkandan yaklaşık 700 bin vatandaşın yararlandığını, söz konusu imkandan yararlanmayan 70-80 bin kişiye de tekrar fırsat tanınacağını bildirdi.

"Koalisyon ortakları Suriye yarasını sarmalı"

Suriye'nin normalleşmesi için herkesin gerekli fedakarlığı yapmasının önemine dikkati çeken Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Stratejik ortaklar, koalisyon ortakları da kanayan Suriye yarasını sarmak durumundadır, daha fazla sorumluluk almalıdır. Biz, barış ve güvenlik için, çözüm kapılarını açmak için gereken gayreti Türkiye olarak gösteriyoruz. Diyoruz ki buradaki paydaşlar, başta koalisyon güçleri olmak üzere stratejik ortaklarımızın bireysel hesapları bir kenara bırakması, artık Suriye'de bu zulmün, bu akan kanın durdurulması lazım. Türkiye olarak biz bölge ülkesi ve sınırdaş ülke olarak her türlü katkıyı vereceğiz. Bunun artık zamanı geldi, geçiyor."