Başbakan Yıldırım: 2019'a kadar seçim yok
İSTANBUL
Başbakan Binali Yıldırım, Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından düzenlenen İhracat Zirvesi 2016'da yaptığı konuşmada, ister siyasette, ister ticarette, milletine güvenenin, güç alanın mutlaka kazanacağını söyledi.
"Sırtını şu veya bu örgüte dayayan, şu veya bu devletin yönlendirmesiyle hareket edenler hem siyasette hem ticarette kaybetmeye mahkumdur." diyen Yıldırım, ekonominin, gelişmenin olmazsa olmazını güven ve istikrar şeklinde açıkladı.
Başbakan Yıldırım, böylesine zor bir dönemden geçen Türkiye'de, çok daha farklı şeyler beklediklerini aktararak, "Onlar zannetti ki 15 Temmuz girişiminden sonra Türkiye'de her şey altüst olacak, ekonomik istikrar bozulacak ve toplumda çok büyük kargaşa, huzursuzluk meydana gelecek ama hesapları tutmadı." diye konuştu.
Milletin, sadece darbeyi önlemediğini, aynı zamanda Türkiye'nin ekonomisine yapılmak istenen darbeye de karşı koyduğunu vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:
"İlk mesai gününde 2,5 milyar doları bozdurarak bankalara koydunuz, ekonomi zarar görmesin diye. Hem darbeyi hallettiniz hem ekonomiyi yoluna koydunuz. Takip edilen 15 gün içinde bozdurulan döviz miktarı 12 milyar dolara çıktı. Bu bir telkinle değil, bir talimatla değil, bu ülkenin asil evlatlarının hür iradesiyle, ülkesini, milletini düşünerek ortaya koyduğu bir vatanseverlik örneğidir. Bu da sadece bu asil millete yakışır, Türk milletine yakışır, sizlere yakışır."
Yıldırım, dünyanın zor günlerden geçtiğini, 2008'den beri küresel daralmanın, küresel krizin devam ettiğini aktararak, küresel krizin en önemli sonucunun da küresel ticaretteki daralma olduğunu söyledi.
"Alçak örgütün oluşturduğu mikropları hala temizleyebilmiş değiliz"
Geçilen 6 ay içerisinde aslında bu anlamda düzenleme olarak çok şey yaptıklarına işaret eden Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ama burada da görüyorum, başka yerde de karşılaştığım bir şey var. Tabii 15 Temmuz'u yaşamış bir ülke olarak, kamu kurumların içerisine yuvalanmış, tüm kurumların sistemini adeta zehirlemiş bir alçak örgütün oluşturduğu mikropları hala temizleyebilmiş değiliz, bunun için gayret ediyoruz. O yüzden de bürokraside, kollukta, yargıda, askerde hala bu temizlik harekatı devam ediyor. Bir müddet daha devam edecek. Bu da devlet aygıtının işleyişini der demez olumsuz etkiliyor. Bazıları giderayak hainlik yapmaya devam ediyor. Kararlar alınıyor ama burada da ona şahit oldum, uygulamalarla ilgili hala problemlerimiz var. Demek ki karar almak yetmiyor, takip edeceğiz, uygulamada ortaya çıkan aksaklıkları da gidereceğiz. Buradan size 65. Hükümetin Başbakanı olarak açık bir şey söylüyorum, karşılaştığınız her sorunun çözümü için şahsen yanınızdayım. Bizim enerjimizi azaltan, hızımızı kesen bu bürokrasi canavarına karşı birlikte mücadele edelim. Bu bizim ortak geleceğimiz. Devletin görevi vatandaşın işini zorlaştırmak değil, devletin görevi vatandaşın işini kolaylaştırmak, önünü açmak, sorunlarını çözmek. Burada da ciddi bir direncin olduğunu biliyoruz, kaynağını da biliyoruz. Ama sabredin, bunların hepsinin üstesinden geleceğiz."
Başbakan Yıldırım, "Bir yandan da Türkiye'de istikrarın bozulacağı, ekonominin kötüye gideceği yönünde yine bu alçak terör örgütünün ülkemiz dışında belirli mihraklarda acımasızca bir algı operasyonu tüm hızıyla devam ediyor." dedi.
'FETÖ küresel bir terör örgütü'
Ancak ne yaparsa yapsınlar asla başarılı olamayacaklarını aktaran Yıldırım, "Çünkü yaptıkları iş yanlış iştir, yaptıkları iş ne insanlığa sığıyor, ne hukuka sığıyor, ne de vatandaşlığa sığıyor. (FETÖ) Bu örgüt küresel bir terör örgütü. İşin adını doğru koymamız lazım. Sadece Türkiye'nin başının belası değil, birçok ülkenin de potansiyel tehdidi olan bir örgütten bahsediyoruz. Bunlar bütün değerlerimizi kullandılar. Bizi biz yapan kutsallarımızı yok ettiler. Verdikleri tahribatın ölçülmesi adeta imkansız hale geldi. Ama yapacakları en son iş silahlı darbe girişimiydi, onu da yaptılar, boylarının ölçüsünü de aldılar. Bundan sonra ne yapmak isterlerse bu millet misliyle karşılık verecektir." değerlendirmesinde bulundu.
'2017 yılı çok daha güzel olacak'
Başbakan Binali Yıldırım, ümitsiz olmaya gerek olmadığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2017 yılı çok daha güzel olacak. Buradan söylüyorum. Hesabınızı ona göre yapın. Beklemeye gerek yok. Bu yapılan algı operasyonları Türkiye'nin gerçek gücünü yansıtmıyor. Türkiye'nin gerçek yüzü, gerçek potansiyeli, kabiliyeti bunun çok çok üzerinde. Bunu birebir konuştuğunuzda muhataplarınız da söylüyor. Ama ne yapılıyor? 'Önce bir moralleri bozalım, verimi düşürelim, insanların geleceğe yönelik ümitlerini azaltalım, böylece darbeyle yapamadığımız işleri belki yapabiliriz' gayreti içerisindeler ama asla başaramayacaklar. Bunu bilmenizi istiyorum."
'2017'de seçim filan yok'
Türkiye'nin geleceğinde belirsizlik olmadığının altını çizen Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Belirsizlik varmış algısı oluşturmaya çalışanlar var. Çok net. Türkiye'nin şimdi önünde bir iş kaldı. Onda da bir mesafe kat ettik. Darbeden kalan ve 2007 Cumhurbaşkanlığı seçilememesinden kaynaklı, daha sonra referandumla Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin gerçekleşmesiyle ortaya doğan bir mevcut durum var. Bu durum, Anayasa ile uyuşmuyor. Şimdi yapacağımız iş, bu hükümet sistemini, mevcut Anayasa ile uyumlu hale getirmek. Böylece bu alandaki enerji kaybına da son vermek. Bu da belli. Bu çok kapsamlı bir değişiklik olmayacak. Sınırlı bir değişiklik yapacağız, en kısa sürede de referanduma, milletin önüne götüreceğiz. Ondan sonra artık seçim falan yok. 2017'de seçim yok, 2018'de de yok, 2019'a kadar hiçbir şey yok. İşinize gücünüze bakın kardeşim. Şimdi seçim zamanı değil, geçim zamanı. Millet zaten geçen sene seçim yorgunu oldu. Durmadan seçim. Yeter. Artık biraz işimize gücümüze bakalım."
"Sizi çırak çıkartırlar"
Konuşmasını ihracatçılardan özellikle bir şey istediğini belirterek sürdüren Yıldırım, “Birbirinizin müşterilerini kapmaya çalışmayın. Yeni müşteri bulun kardeşim, yeni müşteri. Çantayı biriniz alıp gidiyorsunuz, onunla anlaşamayınca öbürü hemen dalıyor, ‘Ben 1 dolar daha eksiğine vereceğim’. Bu olmaz. Bunun bu ülkeye bir faydası yok. Dışarıda bunu yapmayın. Yeni müşteri, yeni alan. Sonra bu teşvikleri veriyoruz diye, alıcılar da sizin kadar uyanık. Bunların hepsini hesap edip, şunu düş kardeşim, bunu düş, bunu düş yine sizi çırak çıkartırlar. Bu oyuna da gelmeyin. Şimdi adam mal alıyor, tarladan verecek gibi hesap yapmayın.” ifadelerini kullandı.
Muhabir: Sefa Mutlu, Hatice Şenses Kurukız, Çiğdem Alyanak, Murat Eğilmez
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.