'Bankaları hırpalamak moda'
Maliye Bakanı Şimşek, "Son dönemlerde bankalara vurmak, bankaları hırpalamak moda. Bu son derece yanlış" dedi.
İSTANBUL (AA) - Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Son dönemlerde bankalara vurmak, bankaları hırpalamak moda. Bu son derece yanlış. Bankacılık sistemi olmadan, sağlıklı sistem çalışmadan, bizim ekonomide kalıcı bir başarıyı elde etmemiz mümkün değil" dedi.
Şimşek, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ve TBB tarafından ortaklaşa düzenlenen "MASAK-TBB Çalıştayı"nın açılışında yaptığı konuşmada, Suç gelirlerinin aklanması, terörizmin finanse edilmesi hususlarının sadece Türkiye için değil küresel ölçekte son 10-15 yılda çok önem kazanan alanlar olduğuna dikkati çekti.
Bu alanların ekonomiler açısından en büyük tehdit kaynaklarından bir kısmını oluşturduğunu dile getiren Şimşek, "Çünkü yatırım ortamı ve kaynakların tahsisi etkileniyor bu ortamda. Aklama suçu yaygın bir şekilde varsa, terörizmin finansmanı sorunu önemli ölçekte ise bu yatırım ortamı, gelir dağılımı, kamu harcamaları, rekabet ortamı gibi ekonomi açısından olumsuzluklar doğurabiliyor" ifadelerini kullandı.
Suç gelirleri ve terörizmin finansmanının sadece ulusal ölçekte değerlendirilen hususlar olmadığına işaret eden Şimşek, "Bunlar sınıraşan suçlardır ve bu nedenle hem ulusal hem de uluslararası ölçekte çok önemli iş birliğini gerektiriyor. Bu nedenle de son 15-20 yıla baktığımızda sadece FATF (Mali Eylem Görev Grubu) olarak değil, Dünya Bankası, IMF ve hatta reyting kuruluşları bile ilgi gösteriyor. Avrupa Konseyi'nden tutun bizim bir parçası olduğumuz kurum ve kuruluşlar ya da organizasyonlarla ortak hareket ediliyor. İlke ve esaslara uyum artık gönüllü olmaktan çıktı. FAFT'ın Türkiye değerlendirmesi sürecinde yaşadıklarımızı hatırlıyorsunuz. İlke ve esaslara uyum zorunluluk arz ediyor" dedi.
MASAK ile TBB'nin bu çalışmasının şekli bir çalışma olmadığını, bu davetin bir arka planı olduğunu söyleyen Şimşek, 11 Eylül olaylarından sonra terörle mücadelenin uluslararası boyutunun çok ön plana çıktığını ifade etti.
Şimşek, şunları kaydetti:
"İstihbari anlamda bilgi değişimi kritik bir noktada. Çevremize baktığımız zaman Türkiye kendi iç güvenliği için, ekonomisinin sağlıklı olması ve bölgemizdeki tehditleri minimize etmek açısından aslında bu alanların ne kadar önemli olduğu da ortaya çıkmış oluyor. Bir başka ülkenin, AB'nin ya da ABD'nin birtakım kuralları, ilkeleri, standartları uygulaması empoze etmenin ötesinde bir konu. Bu bizim ülkemiz açısından hayati önem taşıyan alan. Şunu da kabul edelim; BM terörizmin finansmanının önlenmesi için bir sözleşmeyi onayladı ve bu bağlayıcı. Biz burada 'seçici davranacağız, şu örgüt, şu kişi bizce farklıdır' diyecek durumda değiliz ve olmayacağız. 2013 yılında Türkiye yasal anlamda eksikliklerini giderdi. İkincil düzenlemeleri de yaptık… Türkiye hak etmediği bir kategoriydi ve şimdi orada değil. 2012 yılında yeni birtakım standartlar oluşturuldu. Yeniden yeni bir uyum değerlendirmesi yapılması gerekiyor. Türkiye olarak ilgili aktörleri bir değerlendirmeye tabi tutacağız ki Türkiye'nin uluslararası uyum konusunda bir eksikliği olmasın. Buradaki bankaların üst düzey yöneticilerin burada olması önemli."
- "Türk bankacılık sektörü en sıkıntılı dönemi en ufak bir yük yaratmadan başarılı bir şekilde atlatmıştır"
Bakan Şimşek, bölgede El-Kaide, El-Nusra ve DAEŞ gibi küresel ekonomi açısından, bölgenin istikrarı ve Türkiye’nin geleceği açısından çok büyük tehdit oluşturan örgütlerin bulunduğunu söyledi.
Bu nedenle Türkiye’de aklama suçu ve terörün finansmanı suçlarıyla çok etkin bir şekilde mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayan Şimşek, BM güvenlik konseyi kararlarını iyi bir şekilde uyguladıklarını aktardı.
Türkiye’nin terörden çok çektiğinin altını çizen Şimşek, bu nedenle bu alanda en ufak bir zaaf içerisinde olunmasının düşünülemeyeceğini dile getirdi.
İtibar riskinin önemine işaret eden Şimşek, “Bu alan ihmale gelmez” şeklinde konuştu.
Bankaların itibarını çok önemsediklerini vurgulayan Şimşek, bu alanın karlılığı doğrudan etkileyecek bir alan olduğunu ifade etti. Dünyada bazı bankaların çok ciddi yaptırımlara tabi tutulduğunun altını çizen Şimşek, “Bizim sizi korumamız lazım. Sizin sizi korumanız lazım ve bunun için de birlikte çalışmamız lazım” ifadelerini kullandı.
Şimşek, bankaların muhabirlik ilişkisi kuramazsa faaliyet gösteremeyeceğini anlattı. Bankacılık sisteminin varlık kalitesine bakıldığında Türkiye'nin bir başarı hikayesi yazdığına dikkati çeken Şimşek, "2012 yılından bu yana çevremizdeki bütün çalkantılara rağmen, hem krizin devam artçı şoklarına rağmen hem de bölgedeki jeopolitik risklere rağmen şu anda donuk kredilerin toplam kredilere oranı yüzde 3'ün altında. Bu büyük bir başarı ve sizi tebrik ediyorum. Bu ne demek? Bankalarımızın sistemimizin çok iyi gerçekten başarılı bir kültüre sahip olduğuna gösteriyor. Buradaki deneyimimizi nispeten kolay olabilecek suç gelirleri ile mücadeleye aktarmamız gerekiyor" dedi.
Türk bankacılık sektörünün tüm alanlarda başarılı olduğunu vurgulayan Şimşek, şunları söyledi:
"Türk bankacılık sektörü en sıkıntılı dönemi en ufak bir yük yaratmadan başarılı bir şekilde atlatmıştır. Son dönemlerde bankalara vurmak, bankaları hırpalamak moda. Bu son derece yanlış. Bankacılık sistemi olmadan, sağlıklı sistem çalışmadan, bizim ekonomide kalıcı bir başarıyı elde etmemiz mümkün değil. Onun için bizim bütün alanlarda hassasiyetleri gözeterek çalışıp, sistemin sağlıklı yapısını sürdürmemiz gerekiyor."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.