Bankalar vatandaşın kabusu oldu

Bankalar vatandaşın kabusu oldu
Bankadan içeri girmek de ücretli olur mu? Bugün Yazarı Ünsal Ban, bankaların soygununu yazdı. İşte o yazı:Bankadan içeri girmek de ücretli olur mu?Soru...


Bankadan içeri girmek de ücretli olur mu? Bugün Yazarı Ünsal Ban, bankaların soygununu yazdı. İşte o yazı:

Bankadan içeri girmek de ücretli olur mu?

Soru garibinize gitmesin, bir o kaldı zira!..

Hale bakın; bankaların müşterilerine gönderdikleri bildirim mesajlarının her biri için 5-6 lira ödüyoruz...

Bu da yetmiyormuş gibi ATM kullanımı da ücrete tabi oluyor.

Vaziyet ortada

Resmi merciler vatandaşa "Kredi kartı yıllık aidat bedelini ödemeyebilirsiniz" mesajını gönderince, bankalar "kayıplarını" gidermek, planladıkları bütçelerini tutturabilmek için yeni formüller geliştirmeye başladı.

Bu formüllerden biri geçtiğimiz günlerde ortaya çıktı.

Bir vatandaşımız, müşterisi olduğu bankaya itirazda bulununca başımıza geleni öğrendik!..

O vatandaş sayesinde, bankaların kredi kartı ve diğer borçlara ilişkin mesajlarının 5-6 TL olarak kredi kartı ve hesap ekstrelerimize yansıtıldığını gördük!..

Vatandaş itirazda bulundu da ne oldu?..

Hiç!..

Banka, itirazcı müşterisine gönderdiği cevapta, uygulamanın tamamen kanuna uygun olduğunu savundu.

Hesap özeti dönemi içinde kısa mesaj, e-posta ve mektupla müşterilere yapılacak bildirimlerden 5-6 TL ücret alınacağını ifade etti.

ATM ücreti de masraf kalemlerine ilave...

Bankalar için faaliyet dışı gelirler, olmazsa olmaz kalemler olarak dikkat çekiyor...

Bu niçin böyle, izah etmeye çalışalım:

Faizler düşünce

Bir zamanlar yüzde 200 seviyelerine yaklaşan faiz oranları, bankalara çok iyi geliyordu.

Ekonomimizdeki istikrarlı yapı sayesinde faiz oranları yüzde 7-8 seviyelerine düşünce, bankalar yıllarca alıştıkları yüksek kârlılık seviyelerine ulaşamaz oldular.

Bu duruma "çare" olarak, yaptıkları en küçük işlemlerden bile yüksek tutarlar talep etmeye başlayan bankalara bir "darbe" de Merkez Bankası'ndan geldi.

Uygulanan para politikaları çerçevesinde artırılan karşılık oranları bankaları yıllık kârlarından "fedakârlık" etme durumunda bırakınca, kart aidat ücreti, hesap işletim ücreti vb. gelirlerin yanına bir de bildirim ücreti, ATM kullanım ücreti gibi "gelir" kalemleri eklendi...


Bankalar için gelir kapısı, tüketici için darbe

Bu gibi masraflar zaten borcunu ödemekte güçlük çeken tüketicinin mağduriyetini artırdı.

Bankalarsa faiz dışı gelirlere yaslanmaya başladı.

Öyle ki, bankacılık sektöründe faiz dışı gelirler, 2011'de 26.5, 2012'de ise 27 milyar TL olarak gerçekleşti.
Bankacılık hizmet gelirleri ve komisyonları da 2011'de 17.1, 2012'de ise 19.2 milyar TL.

Bunlar muazzam paralar...

Bankalar, müşterilerinden aldıkları hizmet bedelleri ve komisyonlardan kolay kolay vazgeçmez bu durumda.

Onlar vazgeçmez, vatandaş da zor durumda...

Peki ne yapmak lazım?..

Büyük çoğunluğu özel sermayeli işletme niteliğinde olan bankaların, hizmetlerini bedelsiz tarafından sunmalarını beklemek pek gerçekçi olmaz...

Yapılabilecek olan, bankaların uyguladığı hizmet bedellerinin "sömürü" boyutlarına varmamasını sağlamaktır.

Makul bedeller olabilir ama bu kadarı da çok fazla...

Vatandaşı bu kadar ezen sistem, bir yerde sıkıntıya düşer...

İyisi mi, makulde uzlaşmak!..

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.