Balyoz belgeleri Türkiye'yi sarstı...

Balyoz belgeleri Türkiye'yi sarstı...
 Sivil toplum örgütleri ve hukukçular yeni belgelerin şokunda...Donanmadan çıkan belgeler Türkiye'nin büyük bir tehlike atlattığını ortaya koydu....


 

Sivil toplum örgütleri ve hukukçular yeni belgelerin şokunda...

Donanmadan çıkan belgeler Türkiye'nin büyük bir tehlike atlattığını ortaya koydu. Balyoz'un fiiliyata geçtiğinin belgelendiğini belirten hukukçular, artık bunu 'kör gözlerin' bile göreceğini belirtiyor. Aydınlar ise belgelerin cuntanın hâlâ faal olduğunu gösterdiğine dikkat çekiyor...

Gölcük Donanma Komutanlığında ele geçirilen belgeler, Balyoz sanıklarının 'Plan TSK'nın rutin semineri' savunmasını çökertti. Uzmanlar, Gölcük'te bulunan darbe çuvallarını 'Tarihin en önemli operasyonu' olarak tanımlarken hukukçular, belgelerin senaryodan çıkıp gerçeğe dönüştüğü görüşünde birleşti.

28 Şubat post-modern darbesini deşifre eden Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkanı Bülent Orakoğlu, Balyoz davasının Ergenekon'dan bile daha önemli olduğunu söyledi. Orakoğlu, Balyoz'un fiiliyata geçen bir darbe olduğunun altını çizdi.


Bürokrasi ayağı dışarıda


USAK Genel Koordinatörü Sedat Laçiner, sulandırma girişimlerine dikkat çekerken "Darbe girişiminde bulunanların çok az bir kısmı yargı önünde. Özellikle medya ve bürokrasi ayağında yer alanların büyük bir kısmı dışarıda" uyarısında buİundu.  Eski Cumhuriyet Savcısı Sacit Kayasu ise darbenin gerçeğe dönüştüğünü artık kör gözlerin bile görebileceğini dile getirdi.


Cunta ortaya çıkarılmalı


Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkanı Bülent Orakoğlu:
Belgeler doğruysa bu Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli operasyonlarından birisi. Bir daha darbe yaşanmaması için Balyoz fırsat. Balyoz hayata geçseydi Türkiye çağdışı bir döneme götürülecekti. Baas tipi bir rejim hedeflendiği görülüyor. Balyoz bir teşebbüs değil fiiliyata geçen bir darbe. Belgelerin 2008'de güncellenmiş olması, 'Türkiye'de bir daha darbe olmaz' sözünün hikâye olduğu gösteriyor.

2008'e kadar emir-komuta zinciri içinde hangi unsurlar devam ettirdi bunu da bulmak gerekiyor. Bu süreçte kimler rol aldı? Plan teşebbüsünü devam ettirmeye çalışan bir grup var. Buradaki kritik nokta bu. Demek ki TSK içinde Balyoz planını günümüze taşımaya çalışan bir cunta var. Bunun ortaya çıkarılması lazım.


Tüm iddialar çürüdü

Hukukçular Biriliği Başkanı Sinan Kılıçkaya:
Ortaya çıkan belgeler Çetin Doğan'ın kızı ve damadının iddialarını çürütüyor. Yıllar önce ortaya çıkan belgelerin yıllar sonra bir başka yerden de çıkması belgelerin sahte olduğu iddialarının da yersiz olduğunu ortaya koyuyor. Belgelerin daha sonradan hazırlandığı iddiaları havada kalmış oldu.

Birden fazla darbe girişimi var


USAK Genel Koordinatörü Doç. Dr. Sedat Laçiner:
Belgeler tartışma bırakmayacak şekilde darbeyi ortaya koyuyor. Bu kadar çok delil varken meselenin hâlâ sulandırılmaya çalışılması çok komik. Ortada bir değil birden fazla darbe girişimi var. Hücrelerden bir kısmı birbirini tanımıyor bilir ama hepsinin bir merkezden çıktığı yor. Karşı taraf hem suçlu hem güçlü. Kamuoyu-bilgi bombardımanına tutuyorlar. Akılları karıştırıyor, bulandırıyorlar.  Örgütlü çalışıyorlar. Darbe girişiminde bulunanların çok az bir kısmı yargı önünde. Özellikle medya ve bürokrasi ayağında yer alanların büyük bir kısmı dışarıda. Mevcut hükümete müdahale etme girişimi, TSK'nın üst yönetiminin ortak girişimi olarak şekillendi. kaç kişinin, bir cuntanın işi değil bu. Bunun de ordunun en tepesindeki isimler de var. Ama bunların cürüme katılma şekli görmezden gelerek destek verme ve bazen de yasadışı emir verme şeklinde cereyan etti. Orduda pek çok yasa dışı faaliyet yapıldı ki pek çok yasa dışı faaliyet meşru faaliyetmiş gibi algılandı. Bu zihniyet daha birkaç yıldır sorgulanır duruma geldi. Çetin Doğan'ın darbeyi yalnız planladığının düşünülemez. Burada görmezden gelme, yolunu açık tutma Türkiye'de darbe dönemini bitiren hiçbir kalıcı adım atılmadı. Şu anda TSK'nin içinde bu hastalıklar hâlâ duruyor. Temizlenmesi gereken mantalite hâlâ var.

Tutuklama kararı doğruymuş

Emekli Cumhuriyet Başsavcı Reşat Petek:
Ele geçen belgelerle çok önemli rradd delillere ulaşıldı. En önemli yanı, Balyoz Darbe Planı'nın 2008'e kadar gözden geçirilmiş ve yenilenmiş olmasıdır. Böylece dava kapsamında 2003'ten sonra tutuklanan kiişi|erin, zaman farklılığı nedeniyle 'iftira' atıldığı iddiaları tamamen çürümüş oldu. Dikkate değer bir nokta da "Yalanırsak bunun seminer planı olduğunu söyleyeceğiz" sözüdür.

'Yakalanma' sözünü gayrimeşru eylemleri yapacak kişiler kullanır. Meşru çalışmaları yapanların 'yakalanma' sözünü kullanmaları düşünülemez. Bir diğer nokta gizlilik ihtiva eden 10 çuval belgenin istihbarat şube müdürünün odasının altında gizlenmiş olmasıdır. Bu ayrıntı belgelerin suç teşkil eden dokümanlar olduğunun kanıtıdır. Bunlar 102 sanık hakkındaki tutuklama kararının ne kadar doğru olduğunu gösteriyor.


Kör gözler bile görecek


Cumhuriyet eski Savcısı Sacit Kayasu:
Yeni belgeler Balyoz'un bir senaryo olmadığının göstergesidir. Önemli kişilerin ölüm listeleri ve öldürülme planları harp oyunlarında olacak şeyler değildir. Dinleme ve gözetleme aletleri 'gizli kamera ve gizli mikrofon' insanların özel hayatlarının araştırıldığının ve kaydedildiğinin göstergesidir. Darbe olmasa bile cihazlarla insanların açıklarını yakalayarak şantaj unsuru olarak kullanabilecekleri ihtimalini göz önünde bulundurmak gerekiyor. Ayrıca belgelerde bu kişilerin kendilerine ve darbeye muhalefet edebilecek kişiler şolduğunu okuyoruz. Tüm bunlar bazı şeylerin senaryodan çıkıp gerçeğe dönüştüğü kör gözlerin bile görebileceği şekilde ortadadır.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.