Balık avı sezonu açılış töreni

Balık avı sezonu açılış töreni
 Poyrazköy Balıkçı Barınağı'nda, bu gece başlayacak balık avı sezonu dolayısıyla düzenlenen tören, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.Gıda,...


 

Poyrazköy Balıkçı Barınağı'nda, bu gece başlayacak balık avı sezonu dolayısıyla düzenlenen tören, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, ''Balıkçılıkla ilgili aldığımız, alacağımız hiçbir kararı, bilim adamlarından rapor almadan, üniversitelerle, balıkçılarla görüşüp onların kanaatlerini öğrenmeden almayız. O deniz bizim olduğu kadar sizindir'' dedi.

Törende konuşan Eker, Türkiye'de ticari ruhsatlı 88 bin, amatör ruhsatlı 63 bin olmak üzere 150 bin civarında kişinin balıkçılıkla uğraştığını ve yaklaşık 50 bin tekne bulunduğunu belirterek, balıkçılık faaliyetinin, 3 tarafı denizlerle çevrili ülkede yüz binlerce vatandaşın hem geçim, hem de önemli bir besin kaynağı olduğunu söyledi.

Hükümetin çabalarıyla gerçekleşen ve denizlerdeki avcılıkla ilgili baskıyı azaltıp ihtiyacı yetiştiricilikten karşılamaya yönelik faaliyetlerin olduğuna işaret eden Eker, denizlerde yaklaşık 2 bin 400 balıkçılık tesisinin olduğunu ve buralarda yetiştiricilik faaliyetinin yapıldığını kaydetti.

Eker, Türkiye'de su ürünleri sektörünün geçen yıl yüzde 20 oranında büyüdüğünü aktararak, su ürünleri sektörünün ülkenin ekonomik faaliyetleri içerisinde önemli bir yere sahip olduğunu dile getirdi.

Sektöre ilişkin atılan adımlara ve yapılan düzenlemelere değinen Eker, şöyle devam etti:

''Hükümet olarak bu sahada faaliyet gösteren kardeşlerimizin, bu faaliyeti daha müreffeh ve daha gururlu yapmaları için başından itibaren destek veriyoruz. Bizden önceki dönemlerde atılmamış adımları atıyoruz. Üretimle, üreticilikle uğraşan kardeşlerimize ait yeni destek sistemi getirdik. Yetiştiricilik yapan kardeşlerimize 180 milyon lira kaynak aktardık. Bu çok önemli. ÖTV'siz yakıt hükümetimiz döneminde başladı ve bu dönemde balıkçılara ödediğimiz ÖTV'siz mazot miktarının tutarı 755 milyon lira. Bizden önce böyle bir destek yoktu. 1980'li yılların başında kapatılan Balıkçılık ve Su İşleri Genel Müdürlüğü'nü tekrar açtık. Şu anda bakanlığın bünyesinde bu müdürlük var ve bütün uğraşı, faaliyeti balıkçılıkla ilgili. Türkiye'nin üretimi, yetiştiricilikte 61 bin tondu, bunu 189 bin tona çıkardık. Yüzde 210'luk artış var. Bunu yapmazsak, Türkiye'de tüketilen balık miktarı talebinin tamamını avcılıkla karşılamaya kalkarsak, sıkıntıyla karşı karşıya kalırız. Çünkü tekne başına düşen balık avı miktarı sürekli düşüyor. Burada kredi mekanizmalarıyla gemilerin sayısının azaltılmasıyla ilgili birtakım tedbirler almak zorundayız. Önemli bir nokta, eğer sistemden çıkacaksa 12-20 metre arasındaki teknelere metre başına 10 bin lira, 21-30 metre arasındaysa 15 bin, 31 metrenin üzerindeyse 20 bin lira ödeme yapıyoruz. Tekne başına düşen av miktarı 27 tonlara düşmüşse bu kardeşimizin buradan ekmek kazanması çok zor. Bu nedenle hükümet olarak bu işe para ayırdık. Balıkçılıkla uğraşan kardeşimizin aldığı kredi faizi yüzde 59 iken biz bunu yüzde 5'lere düşürdük. Geçen yıl içerisinde balıkçımızın kullandığı kredi miktarı 234 milyon lira.''

''Bilim adamlarına, üniversitelere, balıkçılara danışmadan karar almıyoruz''

Bakan Eker, sektörle ilgili alacakları kararları bilimsel kurullar başta olmak üzere ilgili kişilere danıştıklarını, onları bilgilendirdiklerini ve onlardan görüş aldıklarını belirterek, ''Balıkçılıkla ilgili aldığımız, alacağımız hiçbir kararı, bilim adamlarından rapor almadan, üniversitelerle, balıkçılarla görüşüp onların kanaatlerini öğrenmeden almayız. O deniz bizim olduğu kadar sizindir. Eğer Türkiye denizlerinde balıkları koruyacaksak, onların yaşam ortamlarını muhafaza edeceksek bu bütün Türkiye, milletimiz, hepimiz ve balıkçılarımız için alınması gereken bir karardır, bu yüzden hep beraber alacağız bu kararı'' diye konuştu.

Eker, bakanlık olarak yavru balık yetiştirerek denizlere bıraktıklarını, özellikle nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan kalkan ve mersin balıklarının bu yıl denizlere salındığını anlattı.

BM Gıda ve Tarım Örgütü verilerine göre, Türkiye'nin su ürünleri yetiştiriciliğinde büyüme hızında 3. sırada olduğunu aktaran Eker, bu alandaki ihracatın 26 bin tondan 67 bin tona çıktığını, Türkiye'nin 395 milyon dolar değerinde su ürünü sattığını kaydetti.

Bakan Eker, balıkçıların işlerinin zor olduğunu, bu faaliyeti sürdürmenin ancak aşk, fedakarlık ve çalışmakla mümkün olacağını vurgulayarak, ''Hükümet olarak hep balıkçılarımız yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz. Gerek krediler, gerek desteklemeler, gerekse düzenlemelerle bir şekilde sizinle bir arada olacağız, sizinle birlikte kararlarımızı gözden geçirip değerlendireceğiz. Bunu, özellikle bilmenizi istiyorum. Bugüne kadar bakanlığımızı kapıları balıkçı kardeşlerimize hep açık oldu, bundan sonra da açık olacak'' şeklinde konuştu.

Bakan Eker, konuşmasından sonra kooperatif yetkililerinden bilgi aldı.

''Bizler denizi bitirmeye çalışan canavarlar değiliz''

Beykoz Poyrazköy Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Davut Burhan Toker de devletin Başbakanının ve ilgili bakanının, ilk kez 60 yıl sonra balıkçısının yanında yer aldığını belirterek, balıkçılar olarak yıllardır bunun özlemini çektiklerini söyledi.

Balıkçılık alanındaki gelişmelerden bahseden Toker, herkesin sürdürülebilir balıkçılıktan söz ettiği, ilgili ilgisiz herkesin balıkçılık hakkında olumsuz beyan ve görüşlerde bulunduğu bir dönemde kendilerinin sadece en iyi bildikleri işi yapmaya çalıştıklarını kaydetti.

Toker, ''Bizler kimilerinin itham ettiği gibi denizi bitirmeye çalışan canavarlar değiliz'' diyerek, şöyle devam etti:

''Biz denizciyiz, balıkçıyız, en az balık kadar da denize sevdalıyız. Nefes alıp yaşadığımız, ekmeğini yiyerek hayat bulduğumuz denize dair kaynaklarımızı korumak konusunda en duyarlı olanlar da yine biz balıkçılarız. Yeter ki ilgililerimiz bizi de dikkate alıp sorunlarımızı dinlesinler. Balıkçılığın ciddi bir iş olduğunu herkesin bilmesini istiyoruz. Hükümet ilgililerimizin ve bilim insanlarımızın bizleri doğru yönlendirmelerini bekliyoruz. Bilimsel bulgu ve belgelerle bizlere yasakların mantıklı açıklamalarını sunmalarını bekliyoruz. Sonuç olarak tüm eleştirilere rağmen düşünüldüğünün aksine denizlerimizdeki kaynaklar bitmemektedir. Doğanın en değerli hazinesi ile meşgul olan balıkçılık sektörü de hiçbir zaman bitmeyecektir. Hükümetimizin kısa, orta ve uzun vadeli balıkçılık politikaları oluşturmasını ve bu politikaları kararlılıkla uygulamasını yürekten destekliyoruz.''

Davut Burhan Toker, derinlik mesafe uygulaması 24 metreye çıkarılması kararının bilimsel gerçeklerle gözden geçirmesi gerektiğini talep etti.

Etkinliğe, İstanbul Milletvekili Metin Külünk, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu, Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek'in yanı sıra çok sayıda balıkçı ve aileleri katıldı.

Kaynak: Ajanslar

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.