Bakan Yazıcı: Oyuna gelmeyeceğiz
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Türkiye ekonomisinin bugünkü güçlü konumunun, bazı çevreleri rahatsız ettiğini belirterek, "Çeşitli bahanelerle ülkemizde istikrarı bozmaya, olumsuz tablolar çizmeye gayret edenler var. Bu oyuna gelmedik, gelmeyeceğiz" dedi.
Yazıcı, yaptığı açıklamada, ülke olarak, güven ve istikrarın sembolü olmaya, ekonomiyi büyütmeye, refah düzeyini artırmaya devam edeceklerini ifade ederek, 2023 hedeflerine doğru kararlılıkla ilerleyeceklerini söyledi.
AK Parti hükümetleri olarak, güçlü büyüme performansı ile enflasyondaki düşüşün birlikte gerçekleştirilebileceğini tüm dünyaya gösterdiklerini belirten Yazıcı, enflasyonu kalıcı olarak tek haneli düzeylere indirdiklerini, kişi başına düşen milli geliri 3 kattan fazla artırdıklarını anlattı.
Hükümet olarak ilk günden itibaren mali disiplini korumaya özen gösterdiklerini, ülkenin kaynaklarını yutan kamu açıklarını kapattıklarını ifade eden Yazıcı, şöyle konuştu:
"2002'de devletin topladığı her 100 liralık verginin 87 lirası faiz ödemek için kullanılıyordu. 2012'de 100 liranın 17,4 lirası faiz ödemesine gitti. 2013 yılının ilk 6 ayında bu rakam 14,7 liraya düştü. Yine aynı şekilde 2002'de toplam bütçenin yüzde 44,8'i faiz harcamalarından oluşurken, artık bu oran yüzde 13,4'e kadar geriledi. Bu yılın ilk 6 ayında bu oran daha da gerileyerek yüzde 12,2'ye düştü. Kaydettiğimiz bu ilerlemelerle; altyapı yatırımlarımızı, eğitim, sağlık ve sosyal desteklerin bütçe içindeki payını önemli ölçüde artırdık."
Türkiye ekonomisinin bugünkü güçlü konumunun, bazı çevreleri rahatsız ettiğini ifade eden Yazıcı, çeşitli bahanelerle ülkedeki istikrarı bozmaya, olumsuz tablolar çizmeye gayret edenlerin olduğunu belirterek, "Bu oyuna gelmedik, gelmeyeceğiz" dedi.
"Kamu borç stoku sorun olmaktan çıktı"
ABD ve AB üyesi ülkelerin bugün borç sorunlarıyla boğuşurken, kamu borcunun Türkiye için sorun olmaktan çıktığını kaydeden Yazıcı, AB üyesi 27 ülke ile karşılaştırıldığında Türkiye'nin kamu borç yükü en düşük olan ülkeler arasında yer aldığını söyledi. Yazıcı, "Kamu borcu açısından İngiltere'den, Fransa'dan, Hollanda'dan, Danimarka'dan ve İsveç'ten çok daha iyi bir durumdayız" dedi.
"Ekonomik büyümenin odağına istihdamı koyduk" diyen Yazıcı, zamanında uyguladıkları tedbirler ve yerinde politikalarla işsizlik oranını hızla kriz öncesi seviyenin altına çektiklerini belirtti.
OECD'nin "2013 İstihdam Görünümü" raporunda, Türkiye'nin işsizlik oranını kriz öncesi düzeyin altına indiren az sayıdaki başarılı ülke arasında gösterildiğine dikkati çeken Yazıcı, birçok ülkenin işsizlik sorunuyla boğuşurken Türkiye'nin işsizliği küresel finansal krizin başladığı dönemdeki rakamların altına indirmeyi başardığını söyledi.
Türkiye'nin en önemli ihracat pazarı olan Avrupa'daki ciddi ekonomik daralmaya rağmen, doğru stratejiyle "pazar çeşitlendirmesine" gittiğini kaydeden Yazıcı, bu sayede ihracattaki gücün korunduğunu ve yeni pazarlara açıldıklarını ifade etti.
"Sanayici-üniversite işbirliğini artıracağız"
Sadece ihracat hacmini artırmanın yeterli olmadığını, katma değeri yüksek ürünlerin ihracattaki payının da hızla artırılması gerektiğini vurgulayan Yazıcı, "Bunun yolu Ar-Ge'den , inovasyondan ve markalaşmadan geçiyor. Önümüzdeki döneme yönelik planlarımızı bu yönde yapmamız gerekiyor. Bu süreçte sanayici-üniversite işbirliğini artıracağız. Üniversite-iş dünyası işbirliği; teknolojik ilerlemenin, sürdürülebilir büyümenin en önemli unsurlarından biridir" dedi.
Teoride, kağıt üzerinde mükemmel ekonomi programlarının yazılabileceğini, ancak uygulamada, istikrar ve güçlü bir siyasi iradenin olmaması halinde başarı sağlanamayacağını anlatan Yazıcı, şöyle konuştu:
"Ekonomi politikaları istediği kadar iyi olsun, bunu halka anlatıp, doğru uygulamazsanız sonuç alamazsınız. Biz, kendi gerçeklerimize, ülkemizin potansiyeline uygun politikaları üretiyor ve uyguluyoruz. Siyasi kaygılarla popüler işler yapmıyoruz. Tüm dünyanın örnek aldığı ekonomi politikalarımızı gerçekçi biçimde oluşturuyor ve kararlılıkla uyguluyoruz. Türkiye ekonomisi sağlam temellere sahiptir; içinde bulunduğumuz küresel ekonomik koşullarda herkesin gıpta ederek baktığı bir güçlü bir ekonomiyiz. Bu nedenledir ki olumsuz küresel koşullara rağmen uzun vadeli planlar yapabiliyoruz. Geleceğe güvenle bakıyoruz."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.