Bakan Müezzinoğlu: 'Türkiye, 1970-80’lerde başkanlık sistemine geçmeliydi’

Bakan Müezzinoğlu: 'Türkiye, 1970-80’lerde başkanlık sistemine geçmeliydi’
 Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, Türkiye 1970-80 yılları itibariyle başkanlık sistemine geçmiş olsaydı, 12 Eylül darbesinin yaşanmayacağını...

 

Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, Türkiye 1970-80 yılları itibariyle başkanlık sistemine geçmiş olsaydı, 12 Eylül darbesinin yaşanmayacağını ve ‘sağcı-solcu’ olaylarında 5-6 bin gencin hayatını kaybetmemiş olacağını söyledi.

Bakan Müezzinoğlu: '‘Türkiye, 1970-80’lerde başkanlık sistemine geçmeliydi’ - Tıkla İzle

Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, partisinin İl Danışma Meclis toplantısına katılmak üzere Edirne’ye geldi. Bir düğün salonunda gerçekleşen toplantıda konuşan bakan Müezzinoğlu, geçtiğimiz hafta Bursa’da başkanlık sistemi ile ilgili söylediklerini yineledi. “Bugün yaşanan kaos ve sıkıntıların sebebi bu ülkede başkanlık sistemi olmadığı içindir” diyen Bakan Müezzinoğlu, 1970-80 yılları itibariyle Türkiye’nin başkanlık sistemine geçmiş olması durumda o dönemde ülkede yaşanan ‘sağcı-solcu’ olaylarında 5-6 bin gencin hayatını kaybetmeyeceğini ve milletin 12 Eylül Darbesi’ne maruz kalmayacağını savundu.

“TÜRKİYE, 1970-80’LERDE BAŞKANLIK SİSTEMİNE GEÇMELİYDİ”
Bakan Müezzinoğlu, geçtiğimiz hafta Bursa'da kullandığı “Bugün yaşanan kaos ve sıkıntıların sebebi bu ülkede başkanlık sistemi olmadığı içindir” ifadelerini Edirne’de de yineleyerek, “Bu milletin kaderiyle uzun süredir oynuyorlar. 1970 ve 1980 yılları arası bu ülkenin ‘sağcı, solcu’ diye öğrencileri, 5-6 bin genci öldü. 5-6 bin genç. Birine ‘faşist’ dendi, birine ‘komünist’ dendi. Zaman zaman aynı ailenin çocukları aynı sülalenin gençleri oldu, zaman zaman aynı silahtan çıkan mermiler bu çocukları bu gençleri öldürdü. Geçen hafta Bursa’daki danışma meclisinde dedim ki 'Bugün yaşanan kaos ve sıkıntıların sebebi bu ülkede başkanlık sistemi olmadığı içindir.' Bakın bugünü bırakın, Recep Tayyip Erdoğan’ı da bırakın çünkü bu tuzağı kuranlar hep kişiler üzerinden sistemi millete yanlış anlatıyorlar. O gün, 1970-1980 arası bu ülkede önde gelen 4 tane siyasi partinin, o günkü tiyatro oyunu milleti darbeye götürdü. 7 bin genci kaybetmemize götürdü. Millet o gün başkanını seçmiş olsaydı, sistem millet merkezli olsaydı, milli iradeden yana olsaydı, milletin vicdanından yana olsaydı, hani Cumhuriyet’in kuruluş felsefesi büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir’den yana olsaydı o günlerde 5 bin genci kaybeder miydik? 12 Eylül darbesini yaşar mıydık? Başkanlık sistemine karşı çıkanların çok büyük bir çoğunluğunun esasında derdi millet değildir. Esasında Türkiye’nin büyümesi değildir. Türkiye’nin dünya milletleriyle yarışta güçlü yer alması değildir. Dertleri, kendilerinin güçlü olmasıdır. Dertleri, kendilerine ait hüküm edebilecekleri bir Türkiye ve Türk milleti olmasıdır. Türkiye’nin sorunlarını çözen, geleceğe istikrarlı yürüyen bir Türkiye olmasını istemezler. İstikrar ne kadar bulanırsa, sular ne kadar bulanırsa, ne kadar istikrar bozulursa onlar o kadar rahat” diye konuştu.

BAKAN MÜEZZİNOĞLU'NDAN AK PARTİLİ SEÇMENE ÇAĞRI
Müezzinoğlu, AK Parti kadrolarına ve seçmenine seslenerek, vatanını, bayrağını ve milletini seven diğer siyasi partileri düşman gibi görmemeleri gerektiğini dile getirerek, “Siyaset yapıyoruz, ‘AK Partiliyiz’ diyoruz. Evet, AK Partiliyiz. AK Parti’nin siyasi misyonunu benimsemiş insanlarız. Ama bir Cumhuriyet Halk Partiliyi düşman gibi gören, bir Milliyetçi Hareket Partiliyi düşman gibi gören bir yanlışa da AK Parti kadroları olarak düşmemeliyiz. Çünkü onlar da vatanını seven, bayrağını seven, milletini seven, farklı düşünseler de farklı düşüncelerinin doğru olduğuna inandıkları için bu yolculuğu yapan ama vatan uğruna, bayrak uğruna, millet uğruna ortak noktaları bulabilme anlayışını merkeze alarak bu yolculuğu daha güçlü yapabiliriz. O nedenle ‘400 bin Edirneli’ diyoruz, o nedenle ‘78 milyon ülke insanı’ diyoruz, o nedenle ‘AK Parti kadroları arasında hırsızlar, ahlaksızlar, vatan hainleri barınamaz’ diyoruz. Onun dışında herkesi ama herkesi kucaklamak, herkesle ama herkesle bu ülkenin yarınlarını konuşmak ve ortak hedeflere birlikte yürümek, bizim boynumuzun borcu, bizim hem insani hem milli hem İslami hem de siyasi görevimizdir” dedi.

“MİLLET BİZİ UYARDI AMA CEZALANDIRMADI”
7 Haziran genel seçimleri sonrası ortaya çıkan tablo itibariyle AK Parti olarak durumu titizlikle gözden geçirdiklerini ve birinci parti olmalarına rağmen milletin kendilerine iktidarı vermeyerek uyarılarda bulunduğuna değinen Müezzinoğlu, “Kurulduğumuz günden beri hep milletin partisi olma gayreti içerisinde olduk. Bunu ne zaman çok güçlü yaptık, milleten karşılığını güçlü gördük. Ne zaman buralarda zafiyetlerimiz veya hatalarımız oldu, hemen daralmalar başladı. Kurulduğumuz günden beri millet bizi hep birinci parti yaptı ama ilk defa bu kez tek başına iktidar yapmadı. Milletimizin bize mesajı, 'Bak ey AK Parti, 9 defa karşıma geldin. Dokuzunda da hem birinci parti yaptım hem de iktidar yaptım. Ne istediysen karşılığını verdim. Ama ilk defa seni uyarıyorum.' Cezalandırıyorum demedi, 'seni uyarıyorum' dedi. 'Bak sen eğer şayet samimiyetse, millete karşı olan samimiyetini bir daha gözden geçir. Millete karşı olan samimiyetinde zafiyetler var ise onu bir daha check et. İkincisi, gayret.' Çünkü biz kendi işimizi yapmıyoruz. Milletin bizden beklediklerini veya milletin bizim üzerimizden hayal ettiklerinin gerçekleşip, gerçekleşmediğinin sorumluluğunu üstleniyoruz. Dolayısıyla millet bizlere, gayretimizde zafiyet varsa 'Ey AK Parti kadroları gayretini bir daha gözden geçir' dedi. Üçüncüsü, 'Şayet birlik ve beraberliğinizde bir zafiyet varsa, kendi aranızda çatışırsanız, kendi aranızda ufak hesaplar yaparsanız, ‘ben ne olacağım’ derseniz, ‘ben olmazsam batsın burası’ derseniz, böyle şeyler varsa bunu da gözden geçirin' şeklinde bizlere mesaj gönderdi” ifadelerini kullandı.

“ŞEHİT OLAN EVLATLARIMIZA BORCUMUZ VAR”
Bakan Müezzinoğlu, AK Parti olarak millete karşı sorumlulukları olduklarını belirterek, “Tüm AK Partili kardeşlerim, bu millete borcumuz var. Bu millete sorumluluğumuz var. Bu ülkeye ve bu ülkenin geleceğine karşı görevimiz ve sorumluluğumuz var. Bugün şehit olan kardeşlerimize, evlatlarımıza borcumuz var. Bu ülkenin her karışında şehit kanı olan bu toprakları, geleceğe kardeşlik duygusu içerisinde, birlik ve beraberlik içinde taşımak gibi bir görevimiz ve sorumluluğumuz var” şeklinde konuştu. 

KORAY USTABAŞI
 İHA

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.