Bakan Kurum: Yeni konut projesi açıklanınca fiyatlar ve kiralar daha da düşüşe geçecek

Bakan Kurum: Yeni konut projesi açıklanınca fiyatlar ve kiralar daha da düşüşe geçecek
Bakan Murat Kurum, yeni konut projesini açıkladıklarında toplumun tüm kesimlerini mutlu edecek, tüm kesimlerinin beklentilerini karşılayacak, fiyatların ve kiraların daha da düşüşe geçeceği bir süreci hep birlikte göreceklerini belirtti.
İstanbul

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Esenler Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında tamamlanan 1'inci etap teslim töreni öncesi medya kurumlarının yayın yönetmeni ve haber müdürleriyle bir araya geldi.

Toplantıda davetlilerin sorularını yanıtlayan Kurum, konut fiyatlarındaki artışın, gelecek yıl yüzde 25'ten fazla olamayacağının kanuni olarak Meclis'te düzenlendiğini söyledi.

Konut arzını artırmaya yönelik önemli bir irade ortaya koyduklarını dile getiren Kurum, sosyal projelerin birçoğunu yaptıklarını, Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesini de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eylülde açıklayacağını dile getirdi.

Kurum, bu kampanyayı açıklar açıklamaz konut kiralarında ve fiyatlarında düşüşler gördüklerini belirterek, şöyle devam etti:

"Gençlerimiz bu umutla bu konutlardan alacak. Emekliler, engelliler, şehit ve gazi yakınlarıyla alt gelir grubundaki vatandaşlarımız ev sahibi olacak. Bu önemli bir iradedir. 'Yapacağız, edeceğiz.' demenin ötesinde bu imkanı sunmak, sunduğunun üstünde daha fazlasını eklemek önemli bir iradedir. İnşallah konut projemizi açıkladığımızda da toplumun tüm kesimlerini mutlu edecek, tüm kesimlerinin beklentilerini karşılayacak, bu manada da fiyatların ve kiraların daha da düşüşe geçeceği bir süreci hepimiz göreceğiz."

Kurum, konut fiyatlarının son 1,5-2 yıllık süreçte bölgesel olarak farklılık göstermekle birlikte yüzde 100'ü aşan oranlarda değiştiğini vurgulayarak, kiralarda da artış olduğunu kaydetti.

Murat Kurum, "Bu manada bir rakam vermek vatandaşımızı aldatmak olur ama bu artışlardan geri geleceğini düşünüyoruz. Bunu fiili satışlarda da görüyoruz. Eylül-ekim itibarıyla sektör buna ilişkin kampanyalara başlayacak. Hem konut alımında faiz ve yapım desteği, vatandaşımıza alım desteği noktasında birçok kampanyayı yürütecektir. Bunu hep birlikte göreceğiz." ifadelerini kullandı.

Yeni konut kampanyası

Eylülde yapılacak kampanyaya ilişkin detayları paylaşan Kurum, şunları söyledi:

"Konut kampanyasının koordinasyonunu eylül ayında Emlak Konut Genel Müdürlüğümüz yapacak. Tüm sektörün, Türkiye'de orta ve orta üstü proje yapan tüm sektörün içine dahil olacağı, bizim de bizzat bu projeye destek olacağımız bir kampanyayı Emlak Konut Genel Müdürlüğümüz daha önce de yapmıştı, şimdi de inşallah tüm sektörle birlikte, tüm gayrimenkul firmalarıyla birlikte eylül ayı içerisinde bu süreci başlatacaklar. Eylül'de konut seferberliğimiz TOKİ Başkanlığımız eliyle başlayacak ve topyekun bütün sektör olarak vatandaşımızın bu noktada yanında olmaya devam edeceğiz. Kentsel dönüşümle ilgili artan maliyetler çerçevesinde desteğimizi 600 bin liraya ve 600 baz puana çıkaracak çalışmayı yaptık. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın onayıyla inşallah bu destekleri bundan sonra vermeye devam edeceğiz."

Kurum, gerçekleştirilen bir düzenlemeyle belediyelerle yapılacak kentsel dönüşüm projelerinde belediyelere yüzde 50'ye kadar faiz desteği verileceğini anlatarak, kirayla ilgili güncel şartlara göre artışları yaptıklarını, projelerde bunun 2 bin liraya kadar çıktığını, riskli yapılarda 1100 liraya ulaştığını dile getirdi. Kurum, vatandaşa bu desteklerin yapılmaya devam edeceğini vurguladı.

NAe Sao Paulo gemisini sökümü

Kurum, NAe Sao Paulo gemisinin sökümü konusunda kamuoyundaki tartışmalara ilişkin şöyle dedi:

"Uluslararası çevre mevzuatı, bizim ülkemizdeki kanunlarımız 9,2 ton asbest bulunan geminin ülkemize gelmesi noktasında herhangi bir çevresel risk içermediğini, bu 9,2 tonun mevzuat çerçevesinde absorbe edilebilen ve bunu çevre kanunları çerçevesinde de bertarafının sağlanabileceği bir tutar olarak görüyor. Tüm dünya görüyor bunu. Ve biz şunu söyledik, bu gemi ülke karasularına girer girmez tespitlerimizi yapacağız, bize bildirilen vatandaşımızı, milletimizi bu manada hayatını riske atacak, çevreye zarar verecek, bize bildirilen tutarlar ve bilgiler dışında herhangi bir bilgiye rastlarsak bu gemiyi ülkemize sokmayacağımızı da net bir şekilde söyledik ve sokmayacağız. Karasularımıza girdiğinde, belki de girmeden önce gidip bunun denetimini yapacağız, bize bildirilen uluslararası çevre mevzuatı, ülkemizdeki mevzuatlar çerçevesinde bu sınırlara uyuyorsa eğer, 'Evet, sen sınırlara uyuyorsun' diyeceğiz. Ama uymuyorsa, biz karasularımıza gelmeden, girmeden bu gemiyi geldiği yere geri göndereceğiz. Olay bu kadar net."

Gemiyle ilgili iddialara tepki

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'nın bu gemiye ilişkin iddialarına tepki gösteren Bakan Kurum, "Olay bu kadar netken, maalesef İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'mız çıkıp bunun artık kendisi için bu kadar iş varken, İzmir’de Bayraklı'da, Karşıyaka'da, Konak'ta millet depremle ilgili dönüşüm beklerken, dönüştürmediğin bir tek bina yokken, bak ben anlatıyorum, bir tek bina yokken ne hikmetse gidip 40 yıllık çamı keserken çevreci değilsiniz, ama asbestli gemi, çevre mevzuatına uyan, her türlü kanuna, yönetmeliğe uyan gemi gelirken de dünyanın en önemli çevreci kişisi oluyorsunuz. Diğer işlerinizi yapamadığınız ve bunu da böyle bir anlayışla örtme çabanız boşadır. Biz net olarak yapılması gerekeni ifade ediyoruz." şeklinde konuştu.

İBB Başkanı İmamoğlu'nun söylemi

Kurum, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun kamu kaynaklarının depreme yönelik kullanılmadığı, 85 milyon liralık bir rant oluşturulduğu iddiasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, şunları belirtti:

"Ne yaptığıyla açıkçası çok ilgilenmiyorum da ama 'Her yıl 100 bin konut dönüştüreceğim' deyip bırakın 100 bini 10 bini, 490 tane konut dönüştürüp onun da nerede olduğunu bilmediğimiz bir süreci yaşıyoruz. KİPTAŞ, biz de Emlak Konut Genel Müdürüyken her yıl belli sayıda proje yapan bir kurumken bugün maalesef oradan çok uzak bir noktada. İşte aslında Ankara'da, İzmir'de, İstanbul'da bakış açısı ve aynı tavır, iş yapmayıp engellendiğini, yaptırılmadığını söylemek, yine büyük bir rant olduğunu söyleme tavrı. Arkadaşlar hakim de orada, savcı da orada, mahkemeler de orada hukuki mücadelenizi yapın, verin. Kim bu milletin 1 kuruşunu aldıysa, kim bu milletin arsasına, arazisine göz diktiyse en ağır cezayı hep birlikte verelim. Yani gerçekten burada ihmal söz konusuysa, yani biri çıkıyor işte Anka Park diyor Anka Park şöyle, ya arkadaş kimse suçlusu, ver savcıya gereğini yapsın. Yık kardeşim ne duruyorsun? Yık ben gittim Bodrum'da yıktım, sen de yık, yıkacaksın. Ama 'Yıkacağım, yapacağım, edeceğim' ya bunlar değil yani bizim işimiz bu değil."

"Riskli konutlardan 1,5 milyonunun acilen dönüşmesi gerekiyor"

Bakan Kurum, daha sonra Esenler Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında tamamlanan 1'inci etabın teslim töreni öncesi medya kurumlarının yayın yönetmenleri ve haber müdürleriyle bir araya geldi.

Türkiye'deki yapı stoku hakkında bilgi veren Kurum, "Tüm Türkiye'de 6,8 milyon riskli konut söz konusu. Bunların 1,5 milyonunun acilen dönüşmesi gerekiyor yani yaklaşık yüzde 25-30'u. İstanbul ölçeğinde ise 1,3 milyondan 230 bin acilen dönüşmesi gereken konut var. Bugüne kadar hem yapı denetim sistemiyle hem kentsel dönüşümle hem sosyal konut uygulamalarımızla 3 milyon konutun dönüşümünü sağladık. Bunun dışında da 2000 yılında 99 depremi sonrasındaki yapı denetim sistemi, yine yapmış olduğumuz kentsel dönüşümle ilgili düzenlemelerle birlikte ülkemizdeki yapı stokunun yaklaşık yüzde 65'ini güvenli hale getirdik. Yani yapı denetim sistemi de bu manada bir tedbirdir ve bu tedbir çerçevesinde yeni inşaatlar, bu çerçevede yapılmaktadır." diye konuştu.

Kurum, İzmir, Elazığ ve Malatya'da yine geçmiş yıllarda yaşanan depremlerde, 99 öncesi yapıların riskli olduğunu gördüklerini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Her yapı riskli midir? Değildir ama 99 öncesi yapılmış tüm yapılara ilişkin vatandaşlarımızın binalarını kontrol ettirmelerinde fayda var. Yani vatandaşlarımız Çevre Şehircilik il müdürlüklerine, belediyelerimize gittiğinde riskli bina tespitini yaptırabilirler ve bu çerçevede de belediyelerle birlikte dönüşüm sürecine girebilirler, biz de Bakanlık olarak her türlü desteği verebiliriz. 2035 yılına bir hedef koyduk. Biz her yıl, 300 bin o acil öncelikli dönüşmesi gereken konutları, önümüzdeki 5 yıllık süreçte, akabinde de o 6,8 milyon konuta ilişkin dönüşümü, TOKİ'yle 1 milyon 170 bin 20 yılda konut yaptık, inşallah önümüzdeki 20 yılda da bu rakamın çok daha yukarısına çıkarak bir kere bir sosyal konut hamlemizi sürdüreceğiz. Bu ülkede evi olmayan tek bir vatandaşımız, dar gelirli vatandaşımız kalmayana dek; Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesi bu yöndedir, biz bu çalışmalarımızı yürüteceğiz.

Kentsel dönüşüme gelen her projeye, emin olun o kadar sıcak o kadar olumlu yaklaşıyoruz ki bu dönüşüm sürecini de her geçen gün üstüne koyarak yapmaya devam edeceğiz. Ve inşallah 2035 yılına geldiğimizde de açıkçası milletimiz, vatandaşımız da bu noktada yapanla yapmayanı, yapamayanı ayırt edecektir. Ve bu bakış açısıyla biz de 2035 yılına kadar bütün Türkiye'de bu dönüşümün başlamasını istiyoruz."

Bakan Kurum, kendisine yöneltilen "İBB Başkanı bir yasadan bahsetti, sanki bu yasa kendisini engelliyor gibi tarif etti. 6306 sayılı Afet Riski Yasası ve bu yasa için 'Uygulanması başta bir afettir.' diyor. Acaba yapılacak 100 bin konutu bu yasalar mı engelledi? İBB Başkanı, 'İster kiracı, ister ev sahibi olsun riskli yapıların yenilenmesi için 3 bin 450 lira kira yardımı yapacağız.' diyor. Ortada şu an yapılmış bir konut olmadığı için bu kiralar kime verilecek?" sorusunu ise şöyle yanıtladı:

"İşte yarın 'engelledi' der. Biz hiçbir şekilde engellemeyiz merak etmesin. Verilebilecek her türlü desteğin verilmesini isteriz. Kentsel dönüşümde adım atmayan, kira yardımını kime yapacak onu da bilmiyorum. Hiçbir adım atılmamış yerde kira yardımını nereye yapacağımızı da öğrenmek isteriz. İnşallah yaparlar, daha fazlasını, daha güzelini yapsınlar. Biz mevcut yasalarla şu an bu saydığım projeleri İstanbul'umuzun 39 ilçesinde yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Yasada eksiklik varsa dersin ki 'şu eksikliği şöyle tamamlayalım', biz de elimizden geleni yaparız. Biz kusursuz değiliz, 'her şey doğrudur, eksik değildir' demiyoruz, muhakkak eksiklikler, hata olabilir. Bakın işte cuma günü 2 bin 30 konutun anahtarını vereceğiz, verilebiliyor demek ki yapılabiliyor. Fikirtepe'de yarım kalanlar devam ediyor. İstanbul'da 140 bin konut devam ediyor, 300 bin konut tamamlanmış. Tüm Türkiye'de 1 milyonun üzerinde riskli yapı dönüşmüş. 412 milyon metrekare alanda İstanbul'da dönüşüm çalışması yapılabiliyorsa demek ki bu yasalarla bu imkanlar olabiliyor, yapılabiliyor. O yüzden onlara da tavsiyemiz, bunları bahane etmekten öteye geçip, bir an önce vatandaşın, milletin yararına, faydasına, dönüşüm sürecine katılmalarıdır."

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.