Bakan Kirişçi: Rusya ve Ukrayna'ya birçok alternatifimiz bulunmaktadır
İstanbul/Adana
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, Rusya-Ukrayna savaşının piyasalara olası etkilerini detaylı bir şekilde çalıştıklarını ve alternatif yol haritalarını oluşturmanın gayreti içerisinde olduklarını belirterek, "Bu iki ülke ile ticaretimiz lojistik avantajlar nedeniyle yıllar içerisinde artmış olsa da tedarik imkanlarımız bakımından birçok alternatifimiz bulunmaktadır." ifadesini kullandı.
- Tarım ve Orman Bakanı Kirişci: "Gıda güvenliği konusunda da Türk çiftçilerine şükranlarımızı sunuyoruz"
- Bakan Kirişçi: Rusya ve Ukrayna'ya birçok alternatifimiz bulunmaktadır
- Tarım ve Orman Bakanı Kirişci: "Üreticiler girdi fiyatlarından endişe taşımasın"
- Tarım ve Orman Bakanı Kirişci: "Topraklarımıza sahip çıkacağız.."
- Bakan Kirişci, çiftçilere 58,9 milyon liralık desteği aktarmaya başladıklarını bildirdi
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ile Tahıl ve Bakliyat İşleme Teknolojileri Depolama ve Analiz Sistemleri Derneği (TABADER) tarafından düzenlenen "2. Uluslararası Tahıl, Bakliyat ve Yem Zirvesi" İstanbul'da başladı.
Zirveye video mesaj gönderen Kirişçi, dünyanın, küresel salgın, kuraklık, yangın, sel ve Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle son 3 yıldır her zamankinden daha çetin bir ekonomik, sosyal, politik ve iklimsel sınavdan geçtiğini aktardı.
Tüm bu olayların, ülkelerin dikkatini bir kez daha tarıma yönelttiğini, gıda güvenliğini sağlama hususunun devletlerin önceliği haline geldiğini kaydeden Kirişçi, "Ülkemiz başta üreticilerimizin gayreti, kamu kurum ve kuruluşlarının tecrübesi ve özel sektörün kabiliyeti ile ani gelişen olumsuzlukların üstesinden gelebilmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
"Hasat dönemine kadar tüm önlemler alındı"
Bakan Kirişçi, şubat sonunda başlayan Rusya-Ukrayna savaşının piyasalara olası etkilerini, yansımalarını ve sonuçlarını detaylı bir şekilde çalıştıklarını, alternatif yol haritalarını oluşturmanın gayreti içerisinde olduklarını kaydederek, şu ifadeleri kullandı:
"Bu iki ülke ile ticaretimiz lojistik avantajlar nedeniyle yıllar içerisinde artmış olsa da tedarik imkanlarımız bakımından birçok alternatifimiz bulunmaktadır. Bu nedenle kamuoyunda zaman zaman gıda sıkıntısı olacağı yönündeki spekülatif amaçlı söylemler, gereksiz yere piyasaları tedirgin etmektedir. Ülkemiz üretimi ve stokları dikkate alındığında yeni hasat dönemine kadar arz yönüyle bir sıkıntı yaşanmayacak şekilde gerekli tüm önlemler alınmış ve alınmaya devam edilmektedir. Nitekim Toprak Mahsulleri Ofisimiz de bir yandan stoklarını takviye ederken diğer yandan da tüketicilerimizin gıdaya uygun fiyatlarla ulaşmasını teminen hububat ve bakliyat satışlarına devam ediyor."
"Bereketli bir sezon bekliyoruz"
Tarım ve Orman Bakanı Kirişçi, hasat sezonuna 3 aydan az bir süre kaldığını belirterek, "Halihazırda iklim koşullarının olumlu gittiğini görüyoruz. Bahar aylarında da yeterli yağış alınmasıyla inşallah bereketli bir sezon bekliyoruz." açıklamasında bulundu.
Türkiye'nin toprağa değer katan çiftçiyi desteklemeye devam edeceğini ve ülke olarak üretmeyi sürdüreceğini vurgulayan Kirişçi, zirveden gelecek döneme yönelik sağlıklı çıktıların elde edileceğini ve önemli bir katma değer oluşturulacağını bildirdi.
"Tarım, stratejik ve vazgeçilmez bir sektör"
Bakan Vahit Kirişci, Adana Valiliği'nde basına kapalı gerçekleştirilen Tarım Koordinasyon Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada ise Rusya-Ukrayna Savaşı'na değinerek, her iki ülkenin de diğerine tercih edilemeyeceğini belirtti.
Rusya ve Ukrayna'nın Karadeniz'de Türkiye'ye komşu ülkeler olduğuna işaret eden Kirişci, "Çok ciddi manada dış ticaret ilişkilerimizin olduğu ülkeler ama bu süreci iyi yönetmek ve bu süreci ülke olarak bir fırsata dönüştürmek adına atmamız gereken adımlar var." diye konuştu.
Kirişci, Türkiye için tarım sektörünün önemini vurgulayarak, "Tarım, stratejik ve vazgeçilmez bir sektör." ifadesini kullandı.
Tarımda stratejik ürünlere ağırlık verileceğini belirten Bakan Kirişci, şöyle devam etti:
"Stratejik ürün tanımını hepimizin hatırlaması lazım. Bunlar, un, yağ ve şeker. Bunların elde edildiği ve bunlara ana madde olan hububat, yağlı tohumlar ve şeker pancarı. Bunlar bizim için çok vazgeçilmez ve hayati ürünlerdir. Kaldı ki bu ürünler aynı zamanda yem sektörü için de önemli. Biz, yemi bu hayvanlarımıza yedirerek onların etlerinden, sütlerinden ve yumurtalarından da istifade ediyoruz. Dolayısıyla bu ürünlere ağırlık vereceğiz, öne çıkaracağız. Diğer ürünlerimizi ihmal etmeyeceğiz, onları da destekleyeceğiz. Tarım, öncelik itibarıyla bir başka ülkenin insanlarını doyurmak için yapılan faaliyet değildir. Önce kendi insanımızı doyuracağız. Kendi insanımızın beslenme, barınma, giyinme ihtiyaçlarını karşılayacağız."
Kirişci, iç piyasanın ihtiyaçlarının öncelikli olması gerektiğini dile getirerek, "Düşünün bizim tekstil sektörümüz var, konfeksiyon ihracatımızda önemli bir yer tutuyor ama biz ham maddelerini ithal ediyoruz veya birtakım yağlı tohumlarda açığımız var." diye konuştu. Hububatta aslında açık olmadığını, çünkü Dahilde İşleme Rejimi kapsamında ithalat yapıldığını ifade eden Kirişci, "Bunlara da tekrar katma değer kazandırarak ihraç ediyoruz ama özellikle ve özellikle iç piyasanın, kendi insanımızın ihtiyaçları bizim önceliğimiz olmalı." değerlendirmesinde bulundu.
"Türkiye su zengini bir ülke değil"
Atacakları bazı adımların kısa vadeli birtakım etkiler oluşturacağını, bazılarının da orta vadede rahatlık sağlayacağını anlatan Kirişci, uzun vadede atılması gereken adımların da şimdiden atılmaya başlandığını belirtti.
Tarım ve Orman Bakanlığının, gerek tarım ayağında gerek orman ayağında mevzuat açısından eksikliklerinin bulunmadığını söyleyen Kirişci, "Suyla ilgili bir kanunumuz var. İnşallah o kanun da çıktığında bu Paris İklim Sözleşmesi'nin de gerekleri olarak o konuda da önemli bir adım atmış olacağız. Türkiye su zengini bir ülke değil. Su zengini bir ülke olmadığını da burada bir kez daha ortaya koymuş ve tanımlamış olacağız." ifadesini kullandı.
Kirişci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla 5 ürün için ilave desteklerle ilgili kararın Resmi Gazete'de yayımlandığını anımsatarak şunları kaydetti:
"Hepimiz petrol istasyonlarındaki o fiyatları yansıtan yere baktığımızda belki içimizi karartan bir durum olabilir. Arkadaşlar endişe edecek bir şey yok. Yani bugün girdi maliyetleri yükseliyor, doğru. Bunlar aynı zamanda bizim tarımsal ürünlerimizin değerini de artırıyor. Yani bugün piyasadaki buğday fiyatını hepimiz biliyoruz. Biz üreticimizin üretmeye devam etmesini ve bu üretimle ilgili cesaretlendirilmesi konusunda inşallah ayın 22'sinde Sayın Cumhurbaşkanı'mız Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Dünya Su Günü programı çerçevesinde gerekli açıklamaları yapacak. Biz bu konuda o üretmek isteyip de tarlada, bağda, bahçede ya da ağılda, ahırda, kümeste nerede olursa olsun buralara birazcık böyle tedirgin bakan bütün üretici kardeşlerimize, çiftlerimize, 'siz üretin, biz sizin yanınızdayız' mesajını inşallah o gün vermiş olacağız. Yani bir karamsar tablo... İnanan insanlara karamsarlık yakışmaz. Biz bunda bir ferahlık göreceğiz. Bunu da Allah'ın izniyle ülkemizin çiftçisiyle, bu ülkenin sahip olduğu kamusal ve özel sektör dinamizmiyle bunların üstesinden geleceğiz."
"Bu dağınıklığa sebebiyet veren global kriz"
Kirişci, 81 ile hizmet edeceklerini ama göz bebekleri, tarımın başkenti Adana'ya ayrı bir gözle bakacaklarını dile getirdi.
Adana'da ilgili kesimlerin dayanışma ve iş birliği içinde olması gerektiğini söyleyen Kirişci, şunları ifade etti:
"Kendi içimizdeki eğer bu dayanışmayı güzel bir şekilde ortaya koyarsak üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir şey yok. Beni arayanlar 'Allah yardımcınız olsun' diyor. Ben de onlara 'Bu bir fırsat. Dağınık olan bir masayı birazcık toparlıyor olmak bile herkese umut verir.' diyorum çünkü bu dağınıklığa sebebiyet veren global kriz. Öncesinde bir pandemi ama bu ülke ne pandemide ne de şu anki bu global krizde, yani artık iki ülkenin savaşı olmaktan çıkmış global krizde çok şükür böyle anormal bir şeyimiz yok. Normale yakın bir yaşantımız devam ediyor. Doğrudur emtia fiyatları enerji maliyetleri bunlar artıyor ama herkes için artıyor. Yani sadece bizde olan bir hadise değil. "
Kirişci, kent için ilk olarak Su Ürünleri OSB konusunda bir bürokratik engelin kaldırılmasına dair belge imzaladığını belirterek, "Hem Su Ürünleri OSB hem de yıllık 150 milyon dolara tekabül eden bir üretimin gerçekleşeceği kafes balıkçılığı faaliyetlerini inşallah gerçekleştirme konusunda ciddi mesafeler katettik." dedi.
İhalesi yapılan Aşağı Seyhan Sulama Projesi konusunda sürecin hızla başlayacağını dile getiren Kirişci, sulamaya verdikleri önemi vurguladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.