Bakan Çelik'ten tarihi çağrı

Bakan Çelik'ten tarihi çağrı
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik Moskova'da tarihi bir çağrıda bulundu.Çelik "Şu ya da bu şekilde Türkiye'yi terk etmiş herkes evine, yurduna dönebilmeli....


Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik Moskova'da tarihi bir çağrıda bulundu.

Çelik "Şu ya da bu şekilde Türkiye'yi terk etmiş herkes evine, yurduna dönebilmeli. Eğer bir şekilde dönemiyorsa da bulunduğu ülkede bir sorun yaşadığında ilk başvuracağı yer Türk büyükelçiliği olsun" dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik'ten tarihi çağrı. Geçmişte yapılan bir 'yanlış uygulamalar' sebebiyle ülkeyi terk etmiş Hıristiyan ve Yahudiler olduğunu hatırlatan Çelik "Hepisine diyoruz ki ülkenize geri dönebilirsiniz. Geçmişte yapılan bazı yanlışlar olduğu doğru. Ama Türkiye artık o Türkiye değil" dedi.

Türkiye'nin şu anda bütün kimliklerini ve tarihsel mirasını koruyan bir demokrasi haline geldiğini söyleyen Çelik "Şu ya da bu şekilde Türkiye'yi terk etmiş herkes evine yurduna dönebilmeli. Eğer bir şekilde dönemiyorsa da bulunduğu ülkede bir sorun yaşadığında ilk başvuracağı yer Türk büyükelçiliği olsun" şeklinde konuştu.
Moskova'da yapılan Turizm Fuarı'na katılmak üzere bu şehre gelen bakan Çelik Türk ve Rus gazetecilerle sabah kahvaltısında buluştu. Türkiye'nin kültür politikalarından Suriye'de yaşanan duruma kadar çeşitli konularda soruları cevaplayan bakan Çelik'in açıklamaları ana hatlarıyla şöyle:

GEÇMİŞTEKİ HATALAR YOK

"Türkiye artık eski Türkiye değil. Geçmişte yapılan bazı yanlışlıklar nedeniyle ülkemizi terk etmiş Hırıstiyan ve Yahudiler var. Veya bir şekilde ayrılmak durumunda kalmış olanlar var. Biz bugün hepsine diyoruz ki ülkenize geri dönebilirsiniz. Bugün geçmişte yapılan hatalar, yanlışlıklar söz konusu değil. Türkiye bütün kimlikleri, tarihsel mirasını koruyan bir demokrasi haline gelmiştir. Ya da o ülkelerde başınız sıkışırsa ilk başvuracağınız yer Türk Büyükelçiliği olsun."

YENİ OSMANLICI DEĞİLİZ
(Yeni Osmanlıcılık tartışmalarının hatırlatılması üzerine)


"Bizim kimseye model olmak gibi bir iddiamız yok. Böyle birilerinin iddia ettiği gibi yeni Osmanlıcılık peşinde değiliz. Biz sınırlara saygı duyarak yeni kültürel ve ekonomik entergrasyonlar kurmak istiyoruz. Biz, dostlarımızla bölgedeki barışı ve zenginliği paylaşmak istiyoruz. Yani bölgede patronluk yapalım, model olalım iddiamız yok. Deneyimlerimizden faydalanmak isteyen varsa onlara da kapımız açık."

MOSKOVA'YA KÜLTÜR MERKEZİ AÇILACAK

"2012' de Rusya'dan 3 milyon 600 bin turist geldi. Biz bu yıl yüzde 15 artış bekliyoruz. Ruslar rahat etsin diye her türlü tedbiri aldık. Rusça çalışan call centerler açtık. Rus turistleri sadece para kazanmak olarak görmüyoruz. Kültürler arası iletişim olarak görüyoruz. Son yıllarda Rus kültürüne büyük ilgi var. Rusça öğrenenlerin sayısı artıyor. İnanç turizmine de büyük ilgi var Rusya'dan. Dünya tarihi Türk ve Rus tarihi yazılmadan yazılamaz.O yüzden diyoruz ki bir birimizi Batılı kaynaklardan öğrenmeyelim. Doğrudan birbirimizi tanıyalım. Bakanlar Kurulunda imzaladık. Türkiye ve Rusya karşılıklı kültür merkezleri açacak."

KİLİSE VE HAVRALARA DA AYNI ÖZENİ GÖSTERİYORUZ

"Biz camilere hangi özeni gösteriyorsak kiliselere havralara da aynı özeni gösteriyoruz. Bizde cami , kilise ve havra yan yanadır. Bizim bin yıllara dayanan hoşgörümüzün sembolüdür.. Kiliseleri restore ederken hıristiyan din adamlarından danışmanlık hizmeti alıyoruz. Bu konuları iç siyaset tartışmalarının dışında tutuyoruz, bu devlet politikasıdır, Anadolu da ki dini mekanlar korumamız altındadır."

DÜNYADAKİ TÜM ÖRGÜTLERDE OLMAK İSTİYORUZ
(Başbakan Erdoğan'ın Shangay Beşlisi ile ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine)


"Burada bir prensip yaklaşımımız var. Biz Türkiye'nin dünyadaki tümü örgütlerde temsil edilmesini istiyoruz. Herhangi bir yere reaksiyon olarak bu önerileri gündeme getirmiyoruz.

Osmanlı Balkan ülkesi olduktan 100 yıl sonra bir Ortadoğu ülkesi oldu.Hem Akdeniz hem Karadeniz ülkesiyiz hem İslam ülkesi hem Avrupa hem Balkan hem Kafkas ülkesiyiz. Aynı zamanda Ortadoğu ülkesiyiz. Bu kadar çok boyutlu bir ülkenin dünyadaki tüm örgütlerde olması kadar doğal bir şey yok."

SURİYE'DE MUHALEFET YANLIZ BIRAKILAMAZ

"Şu anda çok ağır bir insani kriz yaşanıyor. Yaklaşık 1 milyon mülteci Lübnan'da. 300 bine yakını Türkiye'de. Ürdün'de benzeri bir durum var. Biz halkın ve muhalefetin taleplerinin yönetime dönüşmesini istiyoruz. Esed rejimi meşruiyetini kaybetmiştir. Uluslarası hukuk açısından da yoktur. Dolayısıyla bir an evvel Suriye'de ki yönetimin yönetimden ayrılması ve halkın kendinin seçeceği bir yönetimin göreve gelmesi şart. Şu grup yada bu grup değil Suriye halkı kimi istiyorsa o gelmeli. Esed rejimi kendi halkına karşı silah kullanıyor kimyasal kullanma ihtimali var. Uluslararası toplumun Suriye muhalefetine destek vermesi gerekiyor. Bu durumun devamı demek Esed rejiminin daha çok insanı katletmesi demektir. Başbakan muhalefetle ilk bir araya geldiğinde içlerinde bir kadın temsilci vardı. 'Kadın sayısını arttırın' dedi. Biz Suriye halkı ne istiyorsa onu istiyoruz. Yakın zamanda Rusya ile bu konuda ortak bir çizgiye geleceğiz. Suriye muhalefeti bu durumda bırakılamaz.. Desteklenmeli. Baas yönetimi ağır silahlarla halkı katlederken muhalefet korumasız bırakılamaz."

'KUZEY IRAK İLE YAKIN OLUN' DİYENLER BUGÜN NEDEN YAKINSINIZ DİYOR

"Bundan 5 yıl evvel Kuzey Irak yönetimi ile iyi olun diyenler bugün neden ilişki kuruyorsunuz diyor. Biz Irak'ın bütünlüğünden yanayız. Her zaman içinde Kuzey Irak'a, bütünlük konusunda hassas davranmasını öneriyoruz. Orada yine enteresan bir şey var. Türkiye'nin orayla ilişki kurmasına karşı çıkan tüm devletlerin firmaları orada. Dolayısıyla biz bunu karşılıklı çıkar olarak görüyoruz. Bağdat yönetimine karşı bir tutum olarak görmüyoruz. Biz siyasi olarak meselenin tarafı değiliz. Kuzey Irak yönetimi ile merkezi ırak yönetimi kendi aralarında halletmeli"

SIFIR SORUN DA YANLIŞLIK YOK
(Sıfır sorun diyerek yola çıktınız ama şimdi komşuların neredeyse hepsiyle problem yaşıyorsunuz şeklindeki soru üzerine )

"İsrail'le ilişkileri biz bozmadık. İsrail uluslarası sularda gemimize saldırıp 9 vatandaşımızı katletti. Türkiye'nin hala İsrail halkıyla, devletiyle sorunu yok. Sorun hükümetin özür dilememesi, tazminat ödememesi. Suriye meselesinde bugün kim diyebilir ki Suriye ile sorunsuz ilişkilerim var. Irak ile başından bu yana her türlü alanda iyi ilişkiler geliştirdik. Sorun Irak'ın kendi içerisinde. Orada sünni bakanların evinin önüne tank diken bir hükümet var. Kuzey Irak sınırındaki Dicle kuvvetleri ne iş yapıyor? Mesele Şii Sunni meselesi de değil, Maliki şii ama Sadr da onu eleştiriyor. Bizim El Hekim ve El Sadr grubu ile çok iyi ilişkilerimiz var. O zaman sorun kimde."

ADEM YAVUZ ARSLAN - BUGÜN GAZETESİ

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.