Bakan Çelik'ten emeklilik yaşı ile ilgili açıklama

Bakan Çelik'ten emeklilik yaşı ile ilgili açıklama
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, 48 yaş emekliliği 53 yaşa çıkarma yönünde bir çalışmalarının olmadığını bildirdi.TBMM Plan ve...


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, 48 yaş emekliliği 53 yaşa çıkarma yönünde bir çalışmalarının olmadığını bildirdi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, bakanlığının bütçe görüşmelerinde milletvekillerini soru ve eleştirilerini yanıtlayan Çelik, Gazeteci Cüneyt Ünal'ın Suriye'den Türkiye'ye getirilmesi konusundaki sorulara, ''İzlediğim için söylüyorum. Gerçekten mahpus olmuş, çile çekmiş arkadaşımızın getirilmesi takdire şayandır. Ben televizyon programlarına çıkarılmasını doğru bulmuyorum. Son derece insani bir davranış. Ama keşke evine aynı nezaketle götürülseydi, daha şık olurdu'' diye konuştu.

Çelik, prim gelirlerinin giderleri karşılama oranının 2009 yılında yüzde 52,8 iken 2011 yılında yüzde 58,1'e yükseldiğini ifade ederek, ''Reformdan sonra iyileşme başladı'' dedi.

Muhalefet milletvekillerinin işsizlikle ilgili eleştirilerine karşılık Çelik, ''Ben tam tersini söylüyorum. Türkiye'de işsizlik yok. Varsa Şanlıurfa'da 1200 kişiyi istihdam edecek var. Son 10 ayda 345 bin işi İŞKUR olarak karşılayamadık. Bu ay ise 37 bin açık iş var. Mesleki eğitim son derece önemli, bunu ancak o şekilde karşılayabiliriz. Bunu karşılamak için İŞKUR bünyesinde projeler üretmeye çalışıyoruz'' dedi.

Çelik, CHP'li Süleyman Çelebi'nin, ''Bundan sonra işsiz olanı size göndereceğiz, bizi de kurtarırsınız'' demesine, ''gönder, gönder'' karşılığını verdi.

Bakan Çelik, 48 yaş emekliliği 53 yaşa çıkarma yönünde bir çalışmanın söz konusu olmadığını, iki Bakanlar Kurulu toplantısında ''SGK'nın Dünü, Bugünü ve Geleceği'' ile ilgili yapılan sunumun bir parçasının çıkarılarak bunun, kamuoyunda farklı şekilde kullanıldığını belirtti.

Sendikaların yetkilerini kaybedeceğinin doğru olmadığını belirten Çelik, 2009 yılında yetkili olan 51 sendikanın yetkilerini geleceğe taşıdıklarını, barajın kademeli olarak indirildiğini, yeni kurulan sendikalara da sıfır barajla hak tanındığını, ayrıca mevcut sendikalardan da baraj sorgulanmaksızın yetkilerinin aynen devam ettirildiğini anlattı. Çelik, ''Sağlıklı bir geçiş yaptığımız inancındayım. Endüstriyel ilişkilerde işçi-işveren arasındaki güven ortamının daha da pekişmesi, bu sorunu tümden çözecektir'' dedi.

Çelik, polis sendikasıyla ilgili başvurunun geri verildiğinin söylenmesi üzerine, valiliklerin yasaya aykırı sendika kuruluşuna ilişkin başvuruları iade etme hakkına sahip olduğunu hatırlattı.

Halkın sosyal güvenlikten memnuniyetinin yüzde 80'lere ulaştığını belirten Çelik, yoksul sayısının yüzde 12,5'ten yüzde 9,9'a gerilediğini kaydetti.

Çelik, çalışma yaşamına ilişkin yasaların tarafların maksimum düzeyde mutabakatla çıkarıldığını belirten Çelik, emeklilik yaşıyla ilgili düzenlemenin gündemlerinde olmadığını bildirdi. İstihdam Stratejisi çerçevesinde yapılması gereken çalışmaların yapıldığını ve ilgili kurumlara gönderildiğini belirten Çelik, yüzde 8,8'lik işsizlik oranını ''başarı'' olduğunu vurguladı.

İktidarlarının ilk döneminde ülkeye yüklenen IMF sıkıntısını yaşadıklarını, Türkiye'nin o süreçlerden çıktığını anlatan Çelik, 10 yıldır Türkiye'nin kendi bünyesinden kaynaklanan bir ekonomik kriz yaşamadığını söyledi.

2002 yılından beri en yüksek kadın istihdamının 2012 yılında gerçekleştiğini belirten Çelik, 2,5 milyon civarında olduğunu söyledi.

-''Alt işverende çalışanlar da kıdem tazminatından yararlanmalı''-

Çelik, kıdem tazminatı konusunda yöneltilen sorulara karşılık, şöyle konuştu:

''Kıdem tazminatının şu andaki uygulaması emeğin, işçinin, çalışanın aleyhinedir. Yüzde 9, 10 civarındaki çalışanımız bundan yararlanırken, çalışanların yüzde 90'ı kıdem tazminatından yararlanamıyor. Bu konularla ilgili düzenlemeyi Türkiye yapmak zorundadır. Alt işveren düzenlemesini şu anda biz bakanlık bünyesinde siyasi partilerden de katılan arkadaşlarla iki kez toplantı yaptık. Toplantıları devam ettireceğiz. O bünye içinde mutlaka alt işverende çalışan işçilerin de tazminattan yararlanmalarıyla ilgili çalışmayı değerlendirirken bu konuların da gündeme geleceğini ifade edeyim.''

Çelik, ''çalışanlar'' ifadesinin Anayasaya konulması halinde işçi, memur şeklindeki ayrımın hem örgütlenme hem de alt düzenlemeler açısından ortadan kalkacağını söyledi.

Kamu çalışanlarının yüzde 68'inin sendikalı olduğunu belirten Çelik, sözleşmeli personele ilişkin sorulara şu karşılığı verdi:

''Vadettiğimiz gibi 200 bin sözleşmeli personeli kadroya geçirdik. Çalışmalar sürdürülürken Başbakanımızın yerel yönetimlerin de buna dahil olduğu şeklinde beyanı olduğu ifade edildi. Yerel yönetimlerde çalışanların sözleşmeli personelin de kapsamda olduğu ama dahil olmadığı tespitimiz oldu. Bakanlar Kurulu'na bunu getirdik. Kapsam genişleyebilir mi? 156 bin sözleşmeli personel var. Bunun içinde kadrolu olmak istemeyenler de var. Buna mutlaka süre konacak. Geleceğe dönük değil, aksine geçmişe dönük bir süre...199 bin kişinin girdiği dönemdekiler belki de bu kadroya geçişten yararlanacak. Ama bunların tümü Bakanlar Kurulu, komisyon ve genel kuruldaki değerlendirmelerde son şeklini alacak.''

Türkiye'de 11 milyon 100 bin işçi olduğunu belirten Çelik, sendikalı işçi sayısının ise 935 bin, sendikalaşma oranını ise yüzde 8,4 olduğunu ifade etti. Eski rakamların gerçeği yansıtmadığını dile getiren Çelik, ''Artık durum netleşti. Sendikalar tabana kuvvet şimdi. Bundan sonra sanal dünyada yüzerek, 'yüzde 60 örgütlüyüz' demelerine gerek yok. Gerçek tabloları bu, çalışacaklar'' diye konuştu.

-Özel istihdam büroları-

Özel istihdam büroları ile ilgili düzenleme yapılmasından yana olduğunu vurgulayan Çelik, bugüne kadar 554 özel istihdam bürosuna izin verildiğini ve 324 özel istihdam bürosunun faal olduğunu söyledi. İstihdam bürolarının en büyük yararının kayıtdışılığı önlemeye dönük olduğunu belirten Çelik, şunları kaydetti:

''Özellikle ev hizmetlerinde, mevsimlik tarım işçileri açısından birçok kayıtdışı alanımız var. Bunları ortadan kaldıracak olan, kısmi süreli çalışmalarla ilgili sorunu ortadan kaldıracak olan istihdam bürolarıdır. Ama istihdam bürolarını 12 ay, 15 ay, 18 ay gibi emeğin sömürüsüne, emeğin köleliğine dönecek şekilde dönüştürmemiz doğru değildir. İhtiyaç duyduğunuz elemanı temin ediyorsunuz, evinizde iki gün çalıştırıyorsunuz ama kayıtdışı çalıştırıyorsunuz. Bu, istihdam bürosundan gelse kayıt altında gelecek. Hem işçi için önemlidir, hem kamu için önemlidir. 27 katrilyon bir kayıtdışı istihdamdan kaybı olan bir kamuyu bu şekilde sürdürelim diyemezseniz. Ev hizmetlerini görenler, çocuk bakımını, yaşlı bakımını gerçekleştirenler kayıt altında değil, niye kayıt altında olmasınlar? Bunların tümünü kayıt altına bu çerçevede alabiliriz.''

-''Fiili hizmet zammı''-

Bakan Çelik, hangi mesleklerin fiili hizmet zammından faydalanacağına ilişkin tekrar bir çalışma yapıldığını belirterek, çalışmayı çok uzatmak niyetinde olmadıklarını söyledi. Çelik, ''Bize, çok farklı iş alanlarından, sektörlerinden talepler geldi. Mesela boya işi yapanların bu kapsama alınmadığı söylendi'' dedi.

Bakan Çelik'in konuşmasının ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Mesleki Yeterlilik Kurumu ile Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü'nün 2013 yılı bütçesi kabul edildi.

Kaynak: Ajanslar

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.