Bakan Çavuşoğlu gündemi değerlendirdi
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya ziyaretinin ardından iki ülkenin, cumhurbaşkanları ve askerleri arasında anlık iletişim kurulması için adımlar atacağını söyledi.
ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, NTV'de katıldığı programda gündemdeki soruları yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya ziyareti konusundaki soruya Çavuşoğlu, ziyaretin son derece başarılı geçtiği yanıtını verdi.
İkili ilişkilerin her boyutunun değerlendirildiği ziyarette bundan sonra atılacak adımların uygulanabilmesi için oluşturulacak mekanizmaların ele alındığını söyleyen Çavuşoğlu, ilk adımın da atıldığını, üçlü mekanizmayı bürokrat düzeyinde yürüteceklerin St. Petersburg'a gönderildiğini, sürecin daha sonra da bakanlar düzeyinde takip edileceğini anlattı.
Bu bağlamda charter seferlerinin başlayacağını, ticaretin önündeki kısıtlamaların kaldırılacağını belirten Çavuşoğlu, Türk ve Rus şirketlerin üçüncü ülkelerde işbirliği yapacağını, oluşturulacak ortak fonla her iki ülkede ve üçüncü ülkelerde yatırımların destekleneceğini kaydetti.
Türk halkının AB ve Batı’ya karşı hissiyatı
Çavuşoğlu, Batı'nın Rusya ziyareti konusundaki değerlendirmeleri hakkında ise Rusya ile normalleşme sürecinin 15 Temmuz'dan önce başladığını anımsattı.
Avrupa'nın ve Batı'nın bundan rahatsızlık duymasına gerek olmadığına dikkat çeken Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Çünkü 15 yıldır bu dengeli, çok yönlü ve dengeli dış politikayı gayet başarılı şekilde yürütüyoruz. Sorunlar olabiliyor. İlişkilerimiz çok iyiyken, Suriye'deki mevcut durumdan dolayı birden bu duruma geldi, olabilir. Fakat genel anlamda anlayışımızda bir değişiklik yok. İslam dünyasıyla ilişkilerimizi üst düzeye çıkardık, Körfez bölgesi, Afrika ve Latin Amerika açılımı, Asya ile ilişkiler, Orta Asya ilişkilerimizi daha da kurumsallaştırdık. Bunların hiçbiri AB sürecimize alternatif değil, tam tersine tamamlayıcıydı. Hiçbiri bizim NATO üyeliğimizi sorgulayacak düzeyde olmadı. Olmaz da. Şimdi niye rahatsız oluyorsunuz? Biz diyoruz ki Batı'ya, AB'ye 'Siz, Türkiye'yi Rusya ile veya dünyanın başka bölgeleriyle ilişkilerimizin iyi olmasından dolayı kaybetmezsiniz' diyoruz. Bu dengeyi çok iyi sağlıyoruz. Dengeli politikayı yürütüyoruz. Siz Türkiye'yi kaybederseniz bu darbe girişimi sonrasındaki ortaya koyduğunuz tutumla, Türkiye karşıtlığıyla, nefretle, İslam karşıtlığıyla, yürüttüğünüz politika ve tutumdan dolayı kaybedersiniz. Kendi hatalarınızdan dolayı kaybedersiniz. Aksi takdirde Türkiye başka ülkelerle iyi ilişkiler içerisine giriyor, dolayısıyla sırtını Batı'ya döner gibi bir anlayış içerisinde hiçbir zaman olmadı. Tehditler, ortaya koyduğunuz tehditler şu olursa AB ile ilişkileri keseriz, Türkiye'yi dışlarız. Bu tür yaklaşımlardan dolayı Türkiye'yi kaybeder."
"Suriye'nin geleceğiyle ilgili Rusya ile aynı düşünüyoruz"
Rusya ile oluşturulan yeni mekanizma konusundaki soru üzerine Çavuşoğlu, bölgede çok ciddi sorunların bulunduğunu söyleyerek şöyle devam etti:
"Suriye'de durum giderek kötüleşiyor. Burada özellikle sivillerin zarar görmemesi, uçak düşürme hadisesi gibi bir hadisenin veya kazanın yaşanmaması, aynı şekilde arazideki bilgiler konusunda, ılımlı muhalefet ile terör örgütlerinin ayırt edilmesi veya ayrılması saldırılar bakımından, insanı yardımlar ve Suriye'deki kesin kalıcı çözümün siyasi çözüm olduğunu biz her zaman söylüyoruz. Rusya da aynı düşüncede. Tüm bu konularda siyasi, askeri ve istihbarat konularında işbirliğimiz, hem ikili ilişkilerimizin daha sağlam zeminde yürümesini sağlayacak hem de Suriye'deki soruların çözümüne katkı sağlayacaktır. Suriye'nin geleceğiyle ilgili Rusya ile aynı düşünüyoruz. Suriye'nin sınır ve toprak bütünlüğü, Suriye'de bu dönüşümden sonra oluşacak yönetimin herkesi kapsayıcı bir şekilde olması gerekiyor. Çok değişik etnik gruplar ve dinlere mensup gruplar var. Dolayısıyla herkesi kapsayacak bir yönetim ve seküler bir yönetim. Herkesin inancını özgürce yaşayabileceği ve bunu garanti altına alacak bir yönetim olması konusunda Rusya ile biz zaten eskiden beri hemfikiriz."
Suriye’de Rusya ve rejimin saldırıları sonucu çok sayıda sivilin öldüğünü, çok sayıda saldırıda hastane ve okulların vurulduğunu söyleyen Çavuşoğlu, "Rusya’nın bir iddiası var. Buna da belli bölgelerde katılıyoruz. Özellikle bu saldırıdan sonra ılımlı muhalefetle El Nusra’nın bazı bölgelerde birbirinin içine girdiğini görüyoruz. Bunların da ayırt edilmesi gerekiyor. El Nusra, El Kaide’den ayrıldığını ilan etti ve kendisine yeni bir isim verdi. Bundan sonraki süreçte El Nusra kendi arasında ayrılacak mı, ılımlı çizgiye mi gidecek… Tüm bunlar arazideki dengeleri değiştirebilir. Dikkatlice takip etmemiz gereken konular ve terör örgütlerine yönelik tabii ki tolere olmamalı. Ama bunu yaparken ılımlı muhalefet ve sivillere yönelik saldırılar da olmamalı ve ateşkes tamamen sağlanmalı." diye konuştu.
"Hainleri ayıklamak için kısıtlama getirildi"
Koalisyon içindeki Türk savaş uçaklarının uçuşlara katılması noktasında yaşanan sıkıntıların hatırlatılması üzerine Çavuşoğlu, İncirlik üssünde darbe girişimini sağlayan hainler olduğunu ve bu nedenle bu kişilerin ayıklanması gerektiği için doğal olarak bazı faaliyetlere kısıtlama getirildiğini belirtti.
Bakan Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"Koalisyon üyelerine yönelik bir kısıtlama değildi. Kendi içindeki sorunları çözmek için bizim aldığımız tedbirler vardı. Şimdi hiçbir sorun yok. Gerek istihbarat amaçlı gerekse DAEŞ’e yönelik operasyon amaçlı uçaklar kalkabiliyor. Şimdi Avrupa’daki saldırılara bakın. Libya’da şimdi kendilerine yer buldular. Afrika ülkelerinde yayılıyorlar. Afganistan’da güçleniyorlar. Terör örgütlerini hemen başında yok etmezsek salgın bir hastalık gibi tüm hücrelere saldırıyorlar. O nedenle bundan sonraki süreçte yine aktif bir şekilde uçaklarımızla DAEŞ’e yönelik operasyonlara katılacağız. Biz uçak düşürme hadisesinden sonra da Rusya’ya ‘Sizin vurduğunuz yerlerde siviller ölüyor. Buralara öncelik vermeyin. Bu süreçte hep birlikte DAEŞ’e odaklanalım’ diye çağrılarda bulunduk. İlişkilerimizin bu süreçte koptuğu noktada bile biz bu çağrıları Rusya’ya her zaman yaptık."
Mevlüt Çavuşoğlu, "Genelkurmay Başkanlıkları arasında bir kırmızı hat olduğu konuşuluyor. Var mı böyle bir karar?” sorusuna, "Evet. Hem Cumhurbaşkanları arasında hem de askerler arasında anlık iletişim kurmak lazım tüm gelişmelere yönelik ve alınması gereken tedbirler için. Dolayısıyla bunlar zaten teknik ve kolayca sağlanacak şeyler." yanıtını verdi.
FETÖ soruşturması kapsamında yaptıkları çalışmalar hakkında da bilgi veren Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, dün itibarıyla ilk 'geri dön' çağrısında bulundukları kişiler için sürenin dolduğunu ve gelmeyenler için yasal işlem yapacaklarını bildirdi.
Soruşturmaların detaylı bir şekilde devam ettiğini belirten Çavuşoğlu, “Silahlı Kuvvetler Ataşesi Kurmay Albay İlhan Yaşıtlı ve Deniz Ataşesi Albay Halis Tunç 6 Ağustos Cuma’yı Cumartesi'ye bağlayan gece özel araçları ve aileleriyle feribotla İtalya‘ya doğru hareket etmiştir. Bizim talebimiz üzerine sınırlardaki kameralar incelendi ve Yunan makamları bunu tespit etti. Tunç’un kardeşi Hollanda’da yaşıyor. Oraya kaçmış olabileceği ihtimalini de değerlendirerek İtalya, Hollanda ve diğer Avrupa ülkeleri nezdinde gerekli çalışmaları yapıyoruz ki Türkiye’ye geri getirelim."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.