Bakan Bozdağ’dan anayasa teklifi açıklaması

Bakan Bozdağ’dan anayasa teklifi açıklaması
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Anayasa değişiklik teklifi, cumhuriyetin demokratik devlet niteliğini kuvvetlendiren bir teklif. Çünkü şu andaki parlamenter sistem uygulamamıza baktığınızda, kuvvetler ayrılığı tam olmadığı ortada” dedi.

Bakan Bozdağ, Anayasa Komisyonu’nda milletvekillerine anayasa değişiklik teklifi hakkında bilgi verdi. Bozdağ, ‘Türkiye’de terör varken, böylesine bir görüşme yapmak doğru mu’ eleştirilerine yönelik, “Türkiye’nin ilk anayasası olan 1921 Anayasası Kurtuluş Savaşı yıllarında yürürlüğe konmuş bir anayasadır. Atatürk ve arkadaşları kurtuluş savaşı veriyor, ‘bunu bir tarafa koyun’ dememiştir. 1924 Anayasası Kurtuluş Savaşı’ndan hemen sonra, Türkiye’nin çok darda ve zorda olduğu dönemde Türkiye’nin önünü açmak istikametini tayin etmek ve ileri taşımak için konmuştur. 1921 Anayasası o dönemde son derece önemli büyük bir reformdur, tarihi bir adımdır, o şartlarda yapılmıştır. Türkiye’nin bugünkü şartları her zamankinden daha iyi bir noktadadır. O nedenle bunları görüşmek bizim vazifemizdir. Biz terör olaylarına göre devletin faaliyetlerini askıya alırsak, meclisimizin çalışmalarını durdurursak, teröre göre kendimizi ayarlamış oluruz ki, terörün ekmeğine yağ sürmektir. Terörle mücadele edecek güvenlik güçlerimiz var, devletimizin ilgili birimleri var, devletin diğer organları da vazifelerini yapacaktır. Terör Türkiye’nin rutinini ortadan kaldıramayacaktır, Türkiye Meclisiyle, yasamasıyla, yargısıyla, devletin bütün organlarıyla çalışmalarını sürdürecektir” ifadelerini kullandı.

“TARİHİ OTURUMLAR YAPTIĞIMIZI İFADE ETMEK İSTERİM"

Anayasa değişiklik teklifine ilişkin tarihi adım tanımlaması yapan Bozdağ, “Tarihi bir değişiklik. Milletimizin ve devletimizin hayatında son derece olumlu gelişmelere sebebiyet verecek tarihi oturumları yaptığımızı ifade etmek isterim. İktidara gelmiş bütün partiler, hatta iktidara gelmemiş siyasi partilerde programlarına anayasa değişikliğini programlarına koymuşlar. 80’li yıllarda Turgut Özal iktidarda, başkanlık sistemi önermiş. Sayın Demirel kişiye sistem yerleştirmiş, daha sonra cumhurbaşkanlığı sırasında o da sistem değişikliği önermiş. Yine AK Parti iktidarlarına baktığımızda, o da sistem değişikliği önermiş. Geçmiş dönemlerde iktidar ortağı olmuş Milliyetçi Hareket Partisi’nin kurucu lideri merhum Alparslan Türkeş başkanlık sistemini Türkiye’ye önerdiğini görüyoruz. Sayın Necmettin Erbakan o da başkanlık sistemini önerdiğini görüyoruz. Türkiye’de hükümet sistemi tartışması, bugünün tartışması değildir, onlarca yıllık süre gelen tartışmadır. Türkiye’nin sistem değişikliğine ihtiyacı olduğu açıktır. Çünkü Türkiye’nin siyasi istikrar doğuran, güçlü iktidar kuran, hızlı karar alan ve hızlı adım atan yapısal değişim ve dönüşüme ihtiyacı olduğu açıktır. Sayın Bahçeli’nin yaptığı4 tarihi çağrı, Türkiye’nin önünü açacak büyük bir değişimi ve dönüşümü sağlayacak sürecin başlangıcı olmuştur” şeklinde konuştu.

 

Bozdağ, şunları kaydetti:

“Anayasamızda öngörülen cumhurbaşkanlığı sistemi, esasında Türkiye’ye özgü bir hükümet sistemi oraya koyuyor. Başkanlık sisteminden çok farklı ve ayırıcı özellikleri olduğu gibi, yarı başkanlık sisteminden ve parlamenter sistemden de ayırıcı özellikleri var. Bizim kendi yapımıza uygun bazı özellikleri de bünyesinde taşıyarak Türkiye’ye özgü bir cumhurbaşkanlığı sistemini öngörmektedir. Hükümet sistemleri tartışmasına baktığımızda, kuvvetlerin ilişkisine göre hükümet sistemleri tartışması yapılıyor, kuvvetlerin birbirinden sert ayrılığı, yumuşak ayrılığı sistemlere isim veriyor. Kuvvetlerin birbirinden ayrıldığı sistemi yapı Başkanlık sistemi, yumuşak ayrılığı öngören yapı parlamenter sistem. Öte yandan kuvvetlerin birleştiği noktaya göre, bazen Meclis’te birleşiyor, bazen yürütmede birleşiyor, ona göre de hükümet sistemleri olduğu görülüyor.”

“BU TEKLİF CUMHURİYETİN DEMOKRATİK DEVLET NİTELİĞİNİ KUVVETLENDİREN BİR TEKLİF"

Teklifin cumhuriyetin demokratik yapısını güçlendirip, güçlendirmediğini sorgulayan Bozdağ, “Bu teklif cumhuriyetin demokratik devlet niteliğini kuvvetlendiren bir teklif. Çünkü şu andaki parlamenter sistem uygulamamıza baktığınızda, kuvvetler ayrılığı tam olmadığı ortada. Yeni öngörülen cumhurbaşkanlığı sistemi, kuvvetleri birbirinden ayırıyor. Yasamayı, yürütmeyi ayrı bir noktaya koyuyor. İkisini de halkın doğrudan seçmesine imkan veriyor. İki müesseseye de meşruiyetini halkın iradesi veriyor. Yasaları meclis yapacak. Bu çok net bir şekilde yasamayı güçlendiriyor. Yasama faaliyetini yapan milletvekillerini güçlendiren bir yapı var. Güçleri dengeleyen ve birbirine karşıt fren mekanizmalarını içeren bir yapı öngörülüyor. Cumhurbaşkanlığı sistemine geçildiğinde, parti içi disiplinlerde ve zaman içerisinde gevşemelerin olacağını ve orada da rahatlamanın olacağını görecek. Bu sistem parti içi disiplini zayıflatıyor, öte yandan milletvekillerini güçlendirecek, daha etkin bir yasama faaliyeti, daha etkin denetim faaliyeti olacaktır. Niye siz yasamanı yürütmeden birbirinden tam ayrı, birbirine karşı tam bağımsız olmasını istemiyorsunuz? Bu sistem siyasi istikrar öngören bir sistem. Parlamenter sistemde siyasi istikrar sistemin doğal sonucu değil. Cumhurbaşkanlığı sisteminde siyasi istikrar sistemin doğal ve zorlu sonucudur” dedi.

Halkın yüzde 51 oyunu alan Cumhurbaşkanı olacağını belirten Bozdağ, sistemin kutuplaşmayı da ortadan kaldıracağını ifade etti.

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.