Bahçeli'den Kutlu Doğum Mesajı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Hz. Muhammed'in doğumunun üzerinden yaklaşık 14,5 asır geçmesine rağmen, sözleri, tavsiyeleri, yaşayış ve hayatı algılama biçiminin herkes için çok önemli öğütler içerdiğini belirtti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Hz. Muhammed'in doğumunun üzerinden yaklaşık 14,5 asır geçmesine rağmen, sözleri, tavsiyeleri, yaşayış ve hayatı algılama biçiminin herkes için çok önemli öğütler içerdiğini belirterek, "İslam aleminin, içine düştüğü istikrarsızlık sarmalından ancak yanı başında duran kutlu rehberi doğru yorumlayarak çıkabileceği kuşkusuzdur" dedi.
Bahçeli, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından, Ankara Arena Spor Salonu'nda düzenlenen Kutlu Doğum Haftası etkinliğine katılarak bir konuşma yaptı.
Sözlerine, "Bu akşam, alemlere rahmet olarak gönderilen Efendimizin, yeryüzünü şereflendirişinin 1442'nci yıl dönümü idrak ediyor, bu muazzam doğuşun, bu muhteşem nurun künhüne hep birlikte vakıf olmaya çalışıyoruz" diyerek başlayan Bahçeli, "Çok yerinde bir tercihle, 'Hz. Peygamber ve İnsan Onuru' temasının işlendiği bu yıl ki Kutlu Doğum Haftası'nın aradığımız huzur, hoşgörü, istikrar ve kardeşlik için bir dönüm noktası olmasını Cenab-ı Mevla'dan niyaz ediyorum" ifadesini kullandı.
Kutlu Doğum Haftası kapsamında belirlenen "Hz. Peygamber ve İnsan Onuru" temasının, her açıdan çok geniş bir manayı ihtiva ettiğini dile getiren Bahçeli, insan onurunun önem ve ağırlığının teminat altına alınmasının, tüm ilahi buyruklarda görülen manevi bir yükümlülük olduğunun altını çizdi.
İnsanI diğer canlılardan ayıran en temel vasfın, onur veya şerefle müşerref kılınması olduğunu belirten Bahçeli, "Bu itibarla insanın izzetinefsi paha biçilemez, yeri doldurulamaz bir özellik arz etmektedir. Cenab-ı Allah insanı böylesi ulvi bir makamla taltif etmiş ve rahmetiyle onurlandırmış, nuruyla bereketlendirmiş, ihsanıyla ödüllendirmiştir" dedi.
Hz. Muhammed'in yaklaşık 14,5 asır evvel cahilliğin ortamına nur topu gibi indiğini dile getiren Bahçeli, şöyle konuştu:
"İhlasla müzeyyen çağrılarıyla insanlığın önüne düşmüş, affın, eşitliğin ve keremin tebliğini yapmıştır. Şirke kayanlar, yanlış itikatların peşine düşenler, zalimliğin ve caniliğin dibini boylayanlar O'nun sözleriyle irkilmiş, O'nun davetiyle titremiş ve O'nun dokunuşuyla sarsılmışlardır. İnsan onurunu hiçe sayanlar, insana saygıyı yabana atanlar, putların ardından gidenler, kız çocuklarını diri diri mezara koyanlar O'nun sayesinde hak yolunu bulmuşlar, hakikat çizgisini keşfetmişler, rahman ve rahim olan Allah'ı tanımışlardır. Hira Dağı'ndan inen mübarek vahiy, insanoğluna onurlu olmayı göstermiş, bu kutsi miras Efendimizin nefesiyle öğretilmiştir. Ne mutlu bizlere ki, Cenab-ı Yaradan, bütün alemleri yüzü suyu hürmetine vücuda getirdiği Efendimizin izinden gitmeyi bizlere nasip etmiştir. Ne mutlu bizlere ki, Habibullah'ın sevgisini gönlümüze bir kor gibi düşürmüş, sevdasını şiir gibi dilimize yerleştirmiş, onu sadakatle takip etmemizi sağlamıştır. Bundan daha büyük bir nimet, bundan daha büyük bir inayet kesinlikle yoktur ve ebediyete kadar da olmayacaktır."
İnsanın onurlu, mensup olduğu toplumun ya da milletin onursuz olduğu bir insanlık döneminin henüz yaşanmadığına dikkati çeken Bahçeli, insanı onurla payelendirilmiş bir milletin onursuz olmasının eşyanın tabiatına da aykırı olacağını vurguladı.
İnsan onuruna riayet gösterilirken, onun oluşturduğu millet yapısının ihmal edilmesinin de aklın inkarıyla bir ve aynı kategoride görülmesi gerektiğini dile getiren Bahçeli, "Kesret değil vahdet, ayrılık değil kavuşma, tefrika değil birlik, kavga değil kardeşlik, küslük değil kucaklaşma hepimizin üzerinde durmamız ve söz birliği etmemiz gereken manevi vecibelerdir" ifadesini kullandı.
Üstünlük ırka, mezhebe, soya göre belirlenmemiştir"-
Bahçeli, üstünlüğün ırka, mezhebe, soya göre belirlenmediğini belirterek, Allah katındaki üstünlüğün takvada olduğunu kaydetti.
İslam'ın özünde kardeşlik, gerçek anlamıyla barış ve huzur içinde birlikte yaşama ülküsü olduğunu söyleyen Bahçeli, Hz. Muhammed'in tüm sözleri ve imrenilecek hayatının bu eşsiz örneklerle dolu olduğunu bildirdi.
Hz. Peygamberin, ilahi buyrukları tüm insanlığa tebliğ ederken, aynı zamanda bunları kendi hayatına da bire bir tatbik ederek tutarlılığın ve sağlam karakterin en seçkin ve mübarek yüzü olduğunu gösterdiğini de ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti:
"Doğruluğu ile insanlara örnek olduğu gibi, bu alandaki hikmetli sözleriyle de ümmetini yanlıştan ve sapkınlıktan azami derecede muhafaza etmeye çalışan yine kendisi olmuştur. Bu açıdan herkesi kavramış, her yanlış ve yozlaşma içinde çırpınana elini uzatmıştır. Çünkü Efendimiz'de insanları ayırmayan, insanları farklılaştırmayan muazzam bir birliktelik iradesi yer almıştır. O'na karşı çıkanlar dahi doğruluğuna derin bir saygı duymuşlar ve bunu da değişik ortam ve zeminlerde itiraf etmek durumunda kalmışlardır. Nitekim 'Doğru olunuz; doğruluğa yöneliniz' sözüyle, asırlar öncesinden insanlığa yüksek bir ahlak dersi vermiş, ne hazindir ki bu mana dolu sesleniş hala tam olarak anlaşılamamıştır. Elbette bu sözden ibret alınması ve hayatımıza da yön vermesi gerekirken, ısrarla kayıtsızlık gösterilmesi ve üstelik bu saplantının bazı kesimlerde zuhur etmesi kabul edilemeyecek bir hal olarak karşımızdadır. Aziz Peygamberimizin doğumunun üzerinden geçen yaklaşık 14,5 asra rağmen, sözleri, tavsiyeleri, yaşayış ve hayatı algılama biçimi hepimiz için çok önemli öğütler içermektedir. İslam aleminin, içine düştüğü istikrarsızlık sarmalından ancak yanı başında duran kutlu rehberi doğru yorumlayarak çıkabileceği kuşkusuzdur."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.