BAE bölgedeki başarısız askeri planları için milyarlarca dolar harcıyor

BAE bölgedeki başarısız askeri planları için milyarlarca dolar harcıyor
Birleşik Arap Emirlikleri, 2014'ten bu yana Libya'da gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'i destekleyerek meşru hükümete darbe yapmanın gayreti içinde.

BAE bölgedeki başarısız askeri planları için milyarlarca dolar harcıyor

Vatiyye Askeri Üssü'nü ele geçiren Libya ordusu mensupları, ele geçirilen Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Hafter milislerine temin ettiği Rus yapımı Pantsir hava savunma sistemi önünde hatıra fotoğrafı çektiriyor. Fotoğraf: Hazem Turkia/AA

İstanbul

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) her yıl on milyarlarca doları, başta Libya olmak üzere bölge barışı ve istikrarını güçlendirmek yerine başarısız askeri müdahalelere ve silah ithalatına harcıyor.

BAE, 2014'ten bu yana Libya'nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'i destekleyerek Libya'da meşru hükümete darbe yapmanın peşinde. Abu Dabi yönetimi, 2018'den bu yana da Yemen'deki iç savaşın bir parçası.

Libya ve Yemen'de barış ve istikrarı tehdit eden adımlarıyla gündemden düşmeyen Abu Dabi yönetimi, bölgedeki emellerine ulaşmak için yıllardır stokladığı milyar dolarlar değerindeki silahları piyasaya sürüyor ve hala farklı ülkelerden büyük meblağlarla silah ithal ediyor.

hafter.jpg

İsveç'teki Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsünün (SIPRI) Mayıs 2019'da hazırladığı rapora göre, BAE'nin sadece 2014'te, yani henüz Libya ve Yemen'de askeri müdahalelere başlamadığı dönemde silah harcaması 23 milyar dolar civarındaydı.

AA muhabirine konuşan SIPRI'deki Silah ve Askeri Harcamalar Uzmanı Kıdemli Araştırmacı Pieter Wezeman'e göre, BAE'nin şu anda silah ithalatı ve üretimi için yaptığı harcamalar 2014'ten daha yüksek, ancak net verilere ulaşmak mümkün değil.

BAE'nin 2014'ten sonra silah ithalatına yaptığı harcamaların artmasının iki ana sebebi olduğunu belirten Wezeman, "Bunun için sahadaki operasyonlarına bakmak yeterli. Birincisi yaklaşık 6 yıldır Libya'da Hafter'i destekliyor ve 2018'den bu yana da Yemen savaşında yer alıyor." dedi.

Abu Dabi yönetiminin kendi halkının çıkarlarını diplomatik ve barışçıl yollarla elde etmek yerine askeri yöntemlere başvurduğunu söyleyen Wezeman, "Bölgede barışı tesis etmek yerine askeri güç kullanarak hedeflerine ulaşabileceğini sanıyor. Ancak askeri müdahalenin barış ve istikrar getirmeyeceği herkesçe bilinen bir husus." ifadelerini kullandı.

Wezeman, şöyle devam etti:

"BAE, silah harcamalarının karşılığını kimseden geri isteyemeyecek. Daha çok sahadaki müttefikleri vasıtasıyla bölgede siyasi nüfuz elde etmenin gayreti içinde."

SIPRI araştırmalarına göre BAE, 2015-2019 yıllarında dünyada en fazla silah ithalatı yapan 8. ülke oldu.

ABD ile 27 milyar dolarlık silah anlaşması

ABD'deki Uluslararası Politikalar Merkezinin "ABD ve BAE'nin İttifakı ile Yemen Savaşı" adıyla Şubat 2019'da yayımladığı rapora göre, Washington Abu Dabi yönetiminden 2009'dan bu yana Pentagon'un Yabancı Askeri Satış Programı kapsamında imzaladığı 32 farklı anlaşma ile yaklaşık 27 milyar dolarlık silah satışı teklifi aldı.

Washington'un silah satışında 97 Apache helikopter, 30 binin üzerinde bomba, mayına dayanıklı MRAP tipli 4 bin 569 zırhlı personel taşıyıcı araç, 16 Chinook tipi transfer helikopteri, THAAD tipi füze savunma sistemi yer alıyor.

Raporda, BAE yönetiminin ABD'den sadece 2018 için toplam 666 milyon değerinde farklı silah teçhizatları satın aldığı bilgisine yer veriliyor.

ABD'nin 2009'dan bu yana BAE'nin silah ithalatının yüzde 60'ını karşıladığı belirtilen raporda, Abu Dabi'ye silah tedarikinde Fransa'nın ikinci, Rusya'nın üçüncü olduğu ifade ediliyor.

Fransa'dan 800 milyon avroluk 6 savaş gemisi

SIPRI'nın raporunda Fransa'nın Abu Dabi yönetiminin silah ithalatının yüzde 10'unu sırtladığı ifade ediliyor.

Hollanda merkezli PaxforPeace'in "BAE'nin Silah Transferi ve Bölgesel Çatışmalar" adlı kapsamlı raporuna göre, Fransa, BAE ile 2011 yılında 800 milyon avro değerinde bir anlaşma imzaladı.

Bu anlaşma kapsamında Fransa yapımı 6 savaş gemisi farklı aralıklarla Abu Dabi yönetimine teslim edildi.

Rusya'dan 800 milyon dolarlık 50 Pantsir hava savunma sistemi

PaxforPeace raporuna göre BAE ve Rusya arasında en önemli silah anlaşması 2009-2013 döneminde yapıldı. Rusya ile yapılan 800 milyon dolarlık silah anlaşması, 50 Pantsir hava savunma sistemi ile 1000 adet SA-19 füzesini kapsıyordu.

BAE, 2017'de Moskova ile 709 milyon dolarlık birkaç silah anlaşması daha imzalayarak anti-tank teçhizatı satın aldı.

İtalya'dan 516 milyon dolarlık helikopter ve İHA ithalatı

Yine aynı rapora göre BAE, 2015'te İtalya'dan 200 milyon dolar değerinde AW-139 tipi 9 helikopter satın aldı.

Hemen bir yıl sonra başka bir İtalyan silah firması 316 milyon değerinde bir ihaleyle 8 insansız hava aracı (İHA) satışı yaptı.

İsveç'ten 1 milyar 270 milyon dolarlık gözetleme uçağı

Abu Dabi yönetimi, İsveç'e ait güvenlik ve savunma alanlarında faaliyet gösteren Saab şirketinin ürettiği GlobalEye G6000 gözetleme uçağını satın almak isteyen ilk ülke oldu.

Stockholm ve Abu Dabi arasındaki 1 milyar 270 milyon dolarlık anlaşma 2017'de kamuoyuna duyuruldu.

İspanya'dan 730 milyon avroluk tanker uçak

Madrid yönetimi, 730 milyon avro değerinde 3 adet A-330 tank uçağını 2013'te BAE'ye teslim etti. Uçaklar BAE'nin envanterinde bulunan diğer uçaklara havadayken yakıt ikmali yapmakta kullanılıyor.

Çin, Almanya, İsviçre, İngiltere, Güney Afrika ve Finlandiya da BAE'ye silah ihracatı yapan ülkeler arasında bulunuyor.

Dubai'den Abu Dabi'ye "neden bu kadar para harcıyoruz?" tepkisi

Bir zamanlar Körfez bölgesinde turizm ve finans yatırımlarıyla cazibe merkezi olarak anılan BAE'nin, Abu Dabi yönetiminin bölgesel hırsları ve agresif dış politikaları sonucu siyasi krizler ve insan hakları ihlalleri ile anılan bir ülkeye dönüşmesi diğer emirlikleri de rahatsız ediyor.

BAE her ne kadar Suudi Arabistan ve diğer baskıcı bazı Arap rejimleri gibi dışarıya bilgi sızdırmayan ülkelerden olsa da birkaç ay önce ülkenin dış politikası ve bölge ülkelerine yönelik müdahaleci tutumuna dair gizli bir toplantının bilgilerine ulaşılmıştı.

Devlet Başkan Yardımcısı, Başbakan ve aynı zamanda Dubai Emiri olan Şeyh Muhammed bin Raşid Al Maktum, geçen yıl ülkeyi oluşturan emirliklerin liderlerini bir araya getiren toplantı sırasında BAE'nin dış politikasına tepki göstermişti.

"Dış politikamızı toptan gözden geçirmeliyiz. Her gün yüz milyonlarca dolar harcıyoruz. Peki bunun karşılığında ne kazanıyoruz?" diye soran Al Maktum, ülkenin saldırgan ve müdahaleci dış siyasetinden bir an önce vazgeçmesi gerektiğini, bu siyasetin ülkesine pahalıya mal olmasına rağmen bir getirisinin olmadığını vurgulamıştı.

Al Maktum, bu kadar parayı BAE'nin hiçbir çıkarı olmayan yerlere harcamaya gerek olmadığını belirtmişti.

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.