Babacan: 'G20’de KOBİ’ler daha çok konuşulmaya başlandı'
Think20 (T20) Türkiye açılış toplantısına katılan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, KOBİ’lerin G-20 gündemine girmesinden dolayı mutlu olduklarını söyledi. Babacan, G-7 zirvesinin G-20 zirvesi çıktıktan sonra geri planda kaldığını da belirtti.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, G-20’nin alt gruplarından biri olan ve G-20 ülkelerinin düşünce kuruluşlarını bir araya getiren Think20’nin (T20) Türkiye açılış toplantısına katıldı. İstanbul Ticaret Odası’nda gerçekleşen toplantıya TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, İTO Başkanı İbrahim Çağlar ve G-20 ülkelerinin temsilcileri katıldı. Toplantıda katılımcılara yönelik konuşma yapan Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Büyümenin tüm dünyada hissedildiği, dünyada yaşayan herkes bunu az çok kendi hayatında yaşadığı bir bakış açısından bahsediyoruz. Kapsayıcılık başlığı altında birkaç önemli temamız oldu. Bunlardan bir tanesi KOBİ’lerdir. KOBİ temamız çok geniş zemin buldu. Dün Avrupalı bakanlar ve Merkez Bankaları başkanları söz aldıkça gördüm ki herkes KOBİ diyor. Bu kadar yoğun KOBİ ilgisi G-20 gündemine ilk defa girdi. Bundan mutlu olduk. Bankacılık düzenlemelerinden tutunda uluslararası ticaret konularına kadar nasıl KOBİ’leri o değer zincirinin parçası haline getiririz konuşuldu. Uluslararası vergi uygulamalarında gerçekten KOBİ’lerin ihtiyaçlarına bakıyor muyuz? Yoksa sadece büyük şirketlerle konuşup yolumuza devam mı ediyoruz. Bunlar çok önemli olacak" dedi.
Uluslararası Ticaret Odası ile KOBİ konusunda işbirliği içinde olduklarını anlatan Babacan, "Uluslararası Ticaret Odası ile beraber dünya KOBİ forumu veya ittifakı adı altında yeni bir yapı kuruyoruz. Odalar ve Borsalar Birliği Odamızın içinde kurucu olarak yer aldığı ama tüm dünya KOBİ’lerinin tek bir sesi haline gelecek bir yapı üzerinde çalışıyoruz. Bunu Uluslararası Ticaret Odası’na önerdiğimizde hemen kabul ettiler" diye konuştu.
Standartlaşmanın sağlanması durumunda menkul kıymetleştirme konusunda da önemli mesafe alınabileceğini belirten Babacan, "Dünyada varlık bazlı finansman önemli, biz bunu da vurgulamaya başladık. Dünkü toplantıda söz alan bakan ve Merkez Bankası başkanları varlık bazlı finanslardan bahsetti. Çok sayıda Avrupalı bakan ’İslami finansman metotlarını kendi ülkelerimizde daha çok kullanmamız gerekiyor’ dedi. Hatta bunların bazıları Hristiyan demokrat politikacılardan oluşuyor. Varlık ve sermaye bazlı finansman ortaklık kültürüne dayanıyor. Borç alan-borç veren ilişkisi soğuk bir ilişkidir. Ama ortaklık daha sıcaktır. Ve mutlaka bir varlık, bir proje vardır. Biz bunları önceliğimiz olarak sıraladığımızda dün gösterdi ki kaç ülke bu işleri benimsemiş ve doğru buluyor. Hatta IMF yetilileri ’biz bu yıl İslami finansla ilgili üç tane seminer yapacağız. Dünyada bu işi daha çok tanıtacağız’ dediler. Çünkü bu modeller özellikle kriz dönemlerinde riski dağıtıyor" ifadelerini kullandı.
G-7 zirvesinin G-20 zirvesi çıktıktan sonra geri planda kaldığını belirten Babacan, "Eskiden G-20 yokken G-7 çok ön plandaydı. 7 ülke dünya ekonomisinin çok önemli bölümünü oluşturuyordu. Ve kritik kararlarda orada bitiyordu. Ancak 2008-2009 krizinden sonra G-20 liderler seviyesinde toplanmaya başladı ve G-7’nin de önemi düşmüş oldu. G-7 zirvesi toplandı, şu kararları aldı diye bir şey duymuyoruz ama G-20 zirvesi toplanınca bütün dünyada ses getiriyor" şeklinde konuştu.
İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.