Avrupa'ya rapor tepkisi: İkiyüzlülüğü bırakın...

Avrupa'ya rapor tepkisi: İkiyüzlülüğü bırakın...
 Türkiye'nin Avrupa Birliği yolunda son bir yılda gösterdiği performansı değerlendiren ilerleme raporu dün açıklandı.AB' nin bu yıl 13.sünü yayınladığı...

 

Türkiye'nin Avrupa Birliği yolunda son bir yılda gösterdiği performansı değerlendiren ilerleme raporu dün açıklandı.

AB' nin bu yıl 13.sünü yayınladığı ilerleme raporuna tepki gösteren Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Helene Flautre, Avrupa'ya seslenerek "Türkiye'ye karşı ikiyüzlülüğü bırakın." dedi. AB Genişleme Komiseri Stefan Füle'nin basın toplantısına dakikalar kala yazılı bir açıklama yapan Flautre, Almanya, Fransa ve Rum Kesimi'ni isim vererek "ikiyüzlü davranmakla" itham etti. Füle ise Flautre'un tespitine katılmadığını belirtirken, AB'nin Türkiye'ye verdiği sözleri tutması gerektiğini vurguladı; ancak Türkiye'nin de kendi mesuliyetlerini yerine getirmesi gerektiğini kaydetti.

AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle, açıklamasında Kıbrıs sorununa kuvvetli atıf yaparak, Türkiye'nin limanlarını Rum gemi ve uçaklara açması gerektiğini, aksi takdirde bütün müzakere sürecinin olumsuz etkileneceğini bir defa daha vurguladı.

Rapora Roma'dan tepki gösteren Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise AB'nin Kıbrıs siyasetini tenkit ederek, Brüksel'in Rumlarla ilgili de ilerleme raporu yazması gerektiğini söyledi. Raporun, çözüm sürecinde Türk tarafına daha fazla aktif destek çağrısı yapan Kıbrıs bölümünü adil görmediklerinin altını çizen Davutoğlu, "Türkiye Kıbrıs konusunda üzerine düşeni yapmıştır, yapmaktadır. Önemli olan AB'nin bu konuda benzer bir ilerleme raporunu Güney Kıbrıs Rum yönetimine de vermesi. Onların ilerleme raporu olmayacak; ama AB'nin artık bir talep ve beklenti listesini karşı tarafın önüne de koyma zarureti var. Yoksa bu değerlendirmeleri tek taraflı kabul ederiz." dedi.

AB Komisyonu bu yılki raporunda basın ve ifade hürriyetine özel vurgu yaptı. Ergenekon soruşturmasına ilişkin haber yazan gazeteciler, internet yasakları, askerin akreditasyon uygulaması ve Doğan Grubu'na verilen vergi cezasına dikkat çekilen raporda, 12 Eylül'de kabul edilen anayasa paketinin belgeye oldukça olumlu yansıdığı görülüyor. Paketi "doğru bir adım" olarak nitelemekle birlikte rapor yeni anayasa ihtiyacının altını kuvvetle çiziyor. Türkiye'de keskin tenkitlere rağmen AB bu yıl da Ergenekon soruşturmasının arkasında durmaya devam ederken, sanık hakları ve yargılama öncesi tutukluluk süresinin uzun olması yönündeki endişelerini de kayıtlara geçiriyor. AB'ye göre Ergenekon soruşturması demokrasi için fırsat olmayı sürdürüyor.

AB, 20 Nisan 2006'da HSYK tarafından meslekten men edilen Ferhat Sarıkaya'yı bu yıl da unutmadı. 2006'dan bu yana her yıl yayınlanan ilerleme raporlarına giren Sarıkaya bu yıl da raporda zikrediliyor.

Raporda öne çıkan başlıklar şöyle:

Basın ve ifade hürriyeti: Basın ve kamuoyunun Kürt meselesi, ordunun rolü, azınlık hakları ve Ermeni meselesi gibi geçmişte hassas kabul edilen konuları daha açık ve özgürce tartışabilmesi övülürken, Ergenekon davasıyla ilgili haber yapan basın mensuplarına sık sık dava açılması eleştirildi. "Ergenekon davasıyla ilgili haber yazan gazetecilere çok sayıda dava açılması endişe yaratıyor. Gazeteciler soruşturmanın gizliliğini ihlal etmekle suçlanarak soruşturuluyor ve yargılanıyor. Bu durum otosansüre neden olabilir." denilerek, Ergenekon'la ilgili haber yapan gazetecilere Türk Ceza Kanunu'nun 285 ve 288'inci maddelerine dayanılarak 4 bin 91 dava açıldığı vurgulanıyor. İnternet sitelerine sık sık ve orantısız şekilde erişim yasağı getirildiğine işaret edilen raporda, "Basına siyasi saldırılara ilişkin endişeler sürüyor. Hükümeti eleştiren Doğan Medya Grubu aleyhine 2009 yılında verilen vergi cezasıyla ilgili mahkeme süreci devam ediyor.

Ergenekon: "Türkiye'de askerler tarafından hazırlanan bazı darbe planı iddialarına karşı yeni soruşturmalar başlatıldığı" ifade edilerek, bu kapsamda Danıştay saldırısının Ergenekon davasıyla birleştirilmesi, Ergenekon zanlılarında ele geçirilen ve "Kafes Planı" olarak adlandırılan darbe planının soruşturulması, dönemin 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk'in "irticayla mücadele eylem planı" kapsamında ifadeye çağrılması ve 2003 yılında 1. Ordu tarafından hazırlandığı iddia edilen "Balyoz" darbe planıyla ilgili ayrıntılı bilgi verildi. Genel olarak, suç yapılanması olduğu iddia edilen Ergenekon'a yönelik soruşturma ve muhtelif diğer darbe planlarına yönelik tahkikatlar Türkiye'de demokratik kurumların uygun işleyişine ve hukukun üstünlüğüne güveni artırmak için fırsat oluşturmayı sürdürüyor." ifadesi kullanıldı. Ergenekon davasında tutuklamalarla yargılamalar arasındaki uzun sürelerin sanık hakları açısından endişe kaynağı olduğu da raporda belirtildi.

Anayasa paketi: Anayasa paketi defalarca övülürken, siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıran maddenin TBMM'de yeterli oyu alamayarak paketten çıkarılması eleştiriliyor. "Anayasa değişiklikleri doğru yönde atılmış bir adım. Bu maddeler sayesinde yargı, temel haklar ve kamu yönetimiyle ilgili Katılım Ortaklığı Belgesi'ndeki birçok öncelik karşılanmış oldu. Ancak bütün siyasi partiler ve sivil toplum dahil geniş toplumsal katılımla anayasal reforma desteğin artırılmasına ihtiyaç var. Kabul edilen anayasa maddelerinin uygulanmasıyla ilgili mevzuatın Avrupa standartlarına uyumlu olması kilit önemdedir." denildi. HSYK ve Anayasa Mahkemesi'nin üye sayısının artırılması olumlu bulunurken, askeri yargının Anayasa Mahkemesi'ne üye göndermeye devam etmesi, "Demokratik bir sistemde anayasal yargı sivillerin işi olduğu için askeri yargıçların varlığı sorgulanabilir." denilerek eleştiriliyor.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.