Avrupa'da Kovid-19 aşısı savaşları yaşanıyor
Gelişmiş ülkelerin, üretilecek tüm aşıları şimdiden ayırıp az gelişmiş ülkeleri geri plana attığı bir ortamda, Avrupa'da "aşı gerginliği" yaşanıyor.
Sorun, Oxford Üniversitesi ile birlikte aşı geliştiren İngiliz-İsveç ilaç firması AstraZeneca'nın AB'ye daha önce belirlenen dozdan daha azını vereceğini açıklamasıyla başladı.
100 milyon doz aşı almayı bekleyen Brüksel'e bunun ancak dörtte birine yakın bir miktarı teklif eden şirket, gerekçe olarak Belçika'daki üretim tesislerindeki sorunu gösterdi.
Ancak Avrupalı yetkililer, merkezi İngiltere'de bulunan AstraZeneca'nın, AB ülkeleri için ayrılan aşıları İngiltere'ye verdiğini ima etti.
AB şaşkınlığa uğradı
Pfizer ve Moderna aşılarına kıyasla daha düşük fiyatı ve daha kolay depolama gereksinimleri dolayısıyla AstraZeneca aşısına büyük umut bağlayan AB, bu açıklama karşısında şaşkınlığa uğradı.
AB Komisyonu, geçen hafta üye ülkelerindeki yetişkin nüfusun yüzde 70'inin 1 Haziran'a kadar aşılanması hedefi koymuştu. Ancak aşı teslimatlarında yaşanacak gecikmeler sonucunda hedefin yakalanamama ihtimali yüksek görünüyor.
"Söz vermedik"
AstraZeneca'nın CEO'su Pascal Soriot, İtalyan La Repubblica gazetesine verdiği demeçte, şirketinin aşıyı AB'ye İngiltere'ye olduğu kadar hızlı teslim etme sözü vermediğini belirtti.
Soriot, "Avrupa, sözleşmeyi (İngiltere'den) 3 ay sonra imzalamış olmasına rağmen, İngiltere ile aynı anda tedarik etmek istiyor." dedi.
Ellerinden gelenin en iyisini yapacaklarını ifade eden Soriot, ancak taahhütte bulunamayacaklarını vurguladı.
Bu gelişme ve açıklama, AB'yi daha da kızdırdı. AB, AstraZeneca yetkilileriyle toplantı düzenlemek istedi ancak 27 Ocak'taki toplantıya AstraZeneca katılmadı.
Bir AB yetkilisi, şirketin toplantıya katılmak yerine yazılı olarak AB Komisyonuna bildirim yapacağını açıkladı.
AB, İngiltere'ye Pfizer aşısının ihracatını yasaklayabilir
Bu gelişmeler arasında Avrupa basını, Birliğin de BioNTech ve Pfizer aşılarının İngiltere'ye gönderilmesini engellemekle tehdit ettiğini öne sürdü.
Bu yönde karar alınacağına dair resmi bir açıklama olmasa da bu durum, İngiliz Muhafazakar Parti üyelerini kızdırdı.
Brexit'in hemen ardından yaşanan bu gelişme karşısında AB karşıtları, Birlikten ayrılmakta haklı olduklarını söylemeye başladı.
Muhafazakar Parti'den David Jones, İngiliz basınına verdiği demeçte, olası ihracat yasağı tehdidinin "şantaja çok benzediğini ve AB'den ayrılmakta neden haklı olduklarını gösterdiğini" kaydetti.
"Ahlaki sorumlulukları var"
AB cephesi ise böyle bir ihracat yasağı kararı olmadığını belirtti.
AB Komisyonunun Sağlıktan Sorumlu Üyesi Stella Kyriakides, 27 Ocak'ta düzenlediği basın toplantısında, "İlaç şirketleri ve aşı geliştiricilerinin uymaları gereken ahlaki, toplumsal ve sözleşmeye bağlı sorumlulukları var." diyerek, AstraZeneca'yı suçlamıştı.
Sözleşmedeki bir maddede, "şirketin teslimatlar için en yüksek çabayı" göstereceğine yönelik maddeyi gerekçe göstermesine değinen Kyriakides, AstraZeneca'nın "en yüksek çabayı" gösterdiğini ve tedarik yükümlülüklerine uymamasını kabul edemeyeceklerini vurguladı.
Kyriakides, sözleşme gereği ikisi AB ülkelerinde ikisi İngiltere'de bulunan 4 fabrikada üretilen aşılara erişim hakları bulunduğuna işaret etti.
"Mesele, AB'deki ve AstraZeneca'daki dostlarımız arasında"
Konu, İngiltere Başbakanı Boris Johnson'a da soruldu. Ancak Johnson, muhabirlerin tüm ısrarlarına rağmen tartışmaya girmeyi reddetti.
AB'nin olası bir ihracat yasağını dikkate alıp almayacağı konusundaki soruları da yanıtlamaktan kaçınan Başbakan, "Oxford-AstraZeneca aşısı, ülkemiz ve dünya için açıkça çok önemli ve mesele, AB'deki ve AstraZeneca'daki dostlarımız arasında." demekle yetindi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.