Atılacak adımlar sözde değil özde olmalı

Cumhurbaşkanı Erdoğan PKK'nın silah bırakması konusunda,"Özellikle 6-7 Ekim olaylarından sonra mevcut gelişmeler sözde değil özde olmalı. Atılacak adımları hassasiyetle takip ediyoruz" dedi.

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cezayir'e hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi ve soruları yanıtladı.

"Çözüm Süreci, silahsızlanma yolunda doğru bir mecrada mı?" sorusu üzerine Erdoğan, bu tür şeylerin sözünü etmenin çok güzel olduğunu söyledi.

Aslolanın uygulama olduğunu ifade eden Erdoğan, "Şu anda, özellikle de bu 6-7 Ekim olaylarından sonra mevcut gelişmeler sözde değil, özde olmalı. Temennim odur ki burada silahsızlanma konusunda atılacak adımlar ülkemizin huzuru için, ülkemizde vatandaşlarımızın çözüm sürecinden beklentilerine cevap konusunda önemli bir adım olacaktır. Tabii bunu beklemek halkımızın hakkı olduğu kadar bizim de idealimizdir. Şu anda bu konuda atılacak adımları hassasiyetle takip ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, hükümetin girişimlerini şu anda yine aynı şekilde izlediklerini dile getirerek, beklentilerinin Çözüm Süreci'nin bu istikamette devam etmesi olduğunu anlattı.

-"Irak ve Suriye farklı değerlendirilmeli"

"Eğit-donat konusunda geçtiğimiz hafta askeri yetkililerin bazı temasları olmuştu, son durum nedir? Türkiye'nin hassasiyetleri karşılandı mı?" sorusu üzerine Erdoğan, "Eğit-donatla ilgili olarak şu ana kadar taraflar henüz kararlı bir adım atmış değil. Koalisyon güçleri içerisinde böyle çok çok lokal bazı çalışmalar oluyor. Ama o lokal çalışmayı zaten biz de yapıyoruz. Ama ideal olan, yapılması gereken henüz yapılmış değil" şeklinde konuştu.

"Sadece eğit-donatı konuşursak, burada da kendimizi aldatmış oluruz" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Irak ve Suriye'yi farklı bir şekilde değerlendirmek durumundayız. Suriye'de bir defa hedefi rejim olan bir çalışmanın yürümesi lazım. Ve burada uçuş yasağından tutunuz, güvenli bölgeye varıncaya kadar ve bunun yanında da eğit-donat ile güçlendiren adımların atılması lazım. Henüz bu konuda koalisyon güçleri kendilerine bizim de sorduğumuz ve tavsiye ettiğimiz bu adımları atmış değiller. Sadece işte bazı emareler, ihtimaller var gibi bir süreci yaşıyoruz. Bu süreç gerçekleşmeden, Türkiye'nin buradaki tutumu şu anda nasılsa öyle devam edecektir. Bir diğer konu Irak açısındandır. Irak'ın şu an yüzde 40'ı işgal altındadır. Yüzde 40'ı işgal altında olan Irak'ta da bu saydığım başlıklar aynı şekilde uygulamaya girmedikçe, Irak'ta da sağlıklı bir netice almak yine mümkün olmayacaktır. Orada da uçuşa yasak bölgenin, güvenli bölgenin ilanı, eğit-donatın orada da aynı şekilde yapılması gerekmektedir. Bunların yapılmaması halinde Irak'ta da sağlıklı bir netice almak mümkün değil. Nitekim, şu ana kadar hala sağlıklı bir netice alınmamıştır. İşte yeni yeni merkezi hükümete bağlı olan ordu adımlar atıyor ve bunlarla bir hareketlenme söz konusu. Temenni ederiz ki bunlar gerçekleşir ve biran önce buralarda netice almış oluruz."

-"Sırtımızda ağır bir küfe var"

"Bedelli askerlik konusunda hükümet bir adım atarsa sizin tavrınız ne olur?" sorusuna ise Erdoğan, "Başbakanlığım dönemimde bu konuyla ilgili hükümetin düşüncelerini söylemiştik. Şu anda da bunun tabi artıları var, eksileri var. Böyle bir dönemin içerisindeyiz. Nedense birileri zaman zaman çıkıp bu işi kaşıyorlar. Ve bunlar doğru yaklaşım tarz değil" yanıtını verdi.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kanaatini bir yere bırakmanın mümkün olmadığını belirten Erdoğan, "Bu kanaat Türk Silahlı Kuvvetleri'nin de ihtiyacını gözardı ederek değil, onu değerlendirmeye alarak, böyle bir karar verilir ve ondan sonra da hükümet kararını uygulamaya koyar. Bu bakımdan şu anda böyle bir kararı ne hükümet vermiştir, ne Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bu konuda kesin bir kanaati açıklanmıştır ne de bana kesin olarak yansıyan bir şey söz konusu değildir. Çünkü Cumhurbaşkanı olarak ben de bu olaya artı ve eksilerini bu ilgili mercilerle değerlendirmek suretiyle vermek durumundayım. Çünkü sırtımızda bizim gerçekten ağır bir küfe var" ifadelerini kullandı.

-Böcek iddianamesi

Erdoğan, bir başka gazetecinin "Böcek iddianamesi tamamlandı. Bir emniyet amirinin böcekleri yerleştirdiği dönemde Pensilvanya ile irtibat halinde olduğu iddia ediliyor. Bu iddianameyi nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine şöyle konuştu:

"Bu iddianamenin artık yargı sürecinde, altından neler çıkacak onu hep birlikte göreceğiz. Sizlerin de ifade ettiği gibi şu anda ortada olan vaka neyse, paralel devlet yapılanması olarak ulusal güvenliğimizi tehdit eden bu yapının nerelere sızdığını, nerelerde ne tür faaliyetler gösterdiğini ki bunun Pensilvanya ayağının olmaması diye bir şey söz konusu değildir kesinlikle. Pensilvanya ile bağlantısı vardır. Bundan dolayı da bizler en son MGK basın bildirisinde bunu açıkladık. Şu anda Hükümetimiz de bu tavsiye kararı üzerinde çalışmasını yürütüyor. Onlar da kısa bir süre içerisinde nihai kararını açıklayacaklardır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Yardımcısı, bakanlar ve işadamlarından oluşan kalabalık bir heyetle Cezayir'e resmi bir ziyarette bulunacaklarını belirterek, Cezayir ziyaretinin ardından 2. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi vesilesiyle 20-21 Kasım 2014 tarihlerinde Ekvator Ginesi'nin başkenti Malabo'da bulunacağını kaydetti.

Cezayir ile ilişkilerin tarihe uzanan bir ilişki olduğunu ifade eden Erdoğan, başbakanlığı döneminde bu ülkeye gerçekleştirdiği ziyarette "verimli bazı adımların atıldığını ve kardeşlik bağlarıyla güçlenen bir süreç yaşandığını" söyledi.

Cumhurbaşkanı, "2006 yılındaki ziyaretim sırasında iki ülke arasında bir dostluk ve işbirliği anlaşması imzaladık. Geçen seneki ziyaretimde de ilişkilerin daha ileri bir seviyeye çıkarılması için görüş alışverişinde bulunduk. Cezayir, dost ve kardeş bir ülke olmasının yanında son yıllarda gerçekten çok ciddi bir kalkınma hamlesi içinde olan bir ülke" dedi.

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika ve Başbakanı Abdülmalik Sellal ile yapacağı görüşmelerde, siyasi ekonomik ve kültürel ilişkiler başta olmak üzere bütün ilişkilerin etraflıca ele alınacağını belirten Erdoğan, görüşmelerde güncel gelişmelere ilişkin de fikir alışverişinde bulunacaklarını kaydetti.

-Afrika'da "tarihi zirve"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malabo'da yapılacak "tarihi zirveye", 14 Afrika ülkesinden devlet başkanı, hükümet başkanı ve yardımcılarının katılacağını ifade ederek, toplantıya diğer Afrika ülkelerinden de gözlemci düzeyinde üst düzey katılım beklediklerini söyledi.

Ziyaret süresince ikili görüşmeler yapacağına değinen Erdoğan, ayrıca Ekvator Ginesi Cumhurbaşkanı ile 20 Kasım günü bir akşam yemeğine ev sahipliği yapacaklarını, 21 Kasım'da da zirveye eş başkanlık yapacağını belirtti.

Erdoğan şunları söyledi:

"Uzun süredir emek verdiğimiz, istikrarlı bir şekilde devam ettirdiğimiz Afrika'ya açılım politikamızı başarıyla tamamladık. Artık Afrika Ortaklık Politikası diye adlandırdığımız ve her alanda işbirliğimizi derinleştirmeyi hedefleyen yeni bir anlayışa geçmiş bulunuyoruz. Bugün, 39 Afrika ülkesinde büyükelçiliğimiz bulunuyor, yani bayrağımız kıtanın hemen her bölgesinde iftiharla dalgalanıyor. Afrikalı dostlarımızın da işbirliğini geliştirmek, diplomatik temsili artırmak noktasında oldukça istekli ve kararlı olduğunu görüyoruz. Nitekim, ortak çabalarımız neticesinde bugün Ankara'da 30'u aşkın ülkenin büyükelçiliği bulunuyor. Sahra altı Afrika ülkeleriyle dış ticaret hacmi son on yılda on kat  artmış vaziyette. Yatırımlarımız da aynı şekilde katlanarak büyüdü. Türk Hava Yolları, Afrika'da 40 noktaya doğrudan sefer düzenleyerek, kıtayı Türkiye'ye ve dünyaya bağlıyor."

Afrika ile her alanda yürütülen işbirliğini, "her iki tarafın da faydasına olacak şekilde, kazan-kazan prensibine göre sürdürmeyi" istediklerini vurgulayan Erdoğan, zirvede kabul edilecek Türkiye-Afrika ortaklığına ilişkin bildiri ve 2015-2018 ortak uygulama planının "önümüzdeki dönemin yol haritası olacağını" dile getirdi.

Erdoğan, Cezayir ziyareti ve  2. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi'nin "ülke, millet ve tüm Afrika için hayırlara vesile olmasını dilediğini" kaydetti.