'Ateşten cübbe' ile geçen 5 yıl
Dostları, çalışma arkadaşları ve yakınları, "Ateşten cübbe" olarak tanımladığı Diyanet İşleri Başkanlığı döneminde kurumu küresel ölçeğe taşıyan Prof. Dr. Görmez'i anlattı.
ANKARA (AA) - Türkiye'nin son dönemdeki dünya vizyonu doğrultusunda Diyanet İşleri Başkanlığını küresel ölçeğe taşıyan Prof. Dr. Mehmet Görmez, din hizmetleri alanında hem yurt içinde hem de yurt dışında gerçekleştirdiği atılımlarla uluslararası kamuoyunun dikkatini çekti.
Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığının din hizmetleri anlayışını değiştirerek sadece Türkiye'nin değil, İslam dünyasının ve hatta tüm insanlığın sorunlarına yöneldi. Görmez'in başkanlığı döneminde, Diyanet İşleri Başkanlığı öncülüğünde gerçekleştirilen uluslararası toplantılarda İslam dünyasının sorunları tartışılarak, çözüm yolları arandı. Geçmişten farklı olarak Görmez'in attığı bu adımlar, kurumun dış ilişkilerden sorumlu başkan yardımcılığı görevini uzun yıllar sürdürmesine ve yurt dışı deneyimlerine bağlanıyor.
-Genç yaşlarda rol model bir isim
Gaziantep'in Nizip ilçesine bağlı Çanakçı köyünde 1 Ocak 1959 yılında doğan Görmez, ilköğrenimini Nizip'te, orta öğrenimini Gaziantep'te tamamladı. Ahlakı ve tavırlarının yanı sıra Kur'an-ı Kerim tilavetiyle de küçük yaşlarda ailesinin ve yakınlarının büyük takdirini toplayan Görmez, gençlik yıllarında kendisinden küçüklerin rol modeli bir isimdi.
Görmez'i küçük yaşlardan beri tanıyan AK Parti Genel Sekreteri ve Gaziantep Milletvekili Abdulhamit Gül de bu isimlerden biri.
Gül, "Görmez'in çok güzel Kur'an-ı Kerim okuduğunu ve o yıllarda dinlediği Mısırlı ünlü Hafız Abdussamed'i Görmez ile karıştırdığını", "İlk gençlik yıllarımdan hatırladığım, çok güzel Kur'an-ı Kerim okurdu. Ben, meşhur Mısırlı kurra Abdussamed'i dinledikçe o kişinin Mehmet Görmez olduğunu düşünürdüm. Yaşımız ilerledikçe o kişinin Abdussamed olduğunu anladım" sözleriyle dile getirdi.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde okurken de Görmez'in uzun ve derin sohbetlerinden istifade ettiklerini kaydeden Gül, "Türkiye'nin yetiştirdiği çok önemli bir kazanım, ilim adamı. Ahlakıyla, duruşuyla, bilgisiyle, irfanıyla Türkiye'nin çağdaş bilim adamlarından, bir anlamda Ebu Hanifelerindendir" diye konuştu.
-"Alanında çığır açan bir doktora çalışması"
Kendisini ilme adayan Görmez, 1990 yılında başladığı doktora öğrenimini, 1995'te "Sünnet ve Hadisin Anlaşılması ve Yorumlanmasında Metodoloji Sorunu" adlı teziyle tamamladı. Görmez'in akademik çalışmalarındaki farkı, katıldığı yarışmalarda da fark edildi. Görmez, doktora çalışması ile 1996'da Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları birincilik ödülü aldı.
Söz konusu yarışmanın jürisinde olan ve Görmez'i ilk kez bu eseri ile tanıyan eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, bu çalışma için "ilmi düzeyi yüksek ve alanında çığır açan bir eser" tanımlamasını yaptı.
Görmez'e başarı dileyen Bardakoğlu, "Başkanımızın başlattığı güzel hizmetleri daha da ileri götüreceği ve başkanlığın 'üst bürokrasi' olma konumunun bu dönemde artık 'alanında temsil ve merci' konumuna doğru evrilmesinde önemli mesafeler alacağı inancındayım. Yeni dönemde başarılarının devamını dilerim. Dualarım hep onunla" ifadesini kullandı.
-Din hizmetlerini kanaat önderleri ile yürütme kararı
Terörün son bulması amacıyla Güneydoğu'yu sık sık ziyaret eden Görmez, bölgede yaşayan kanaat önderleriyle pek çok kez bir araya geldi. Görmez, bu dönemde bölgede yürütülen din hizmetlerini sadece imamlar ve müftüler ile değil aynı zamanda bölgede hayatını ilim ve irfana adamış kişiler ve kanaat önderleriyle yürütme kararı aldı. Bu kararın yasal bir zemine kavuşması ve kurumsallaşması için de çalışmalar başlatan Görmez, kanaat önderleri ile bölgede bazı ön çalışmalara başladı.
-Sadece Türkiye'nin değil, İslam dünyasının sorunlarına yöneldi
Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığının din hizmetleri anlayışını değiştirerek, sadece Türkiye'nin değil, İslam dünyasının ve hatta tüm insanlığın sorunlarına yöneldi.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Görmez döneminde Suriye ve Irak başta olmak üzere İslam coğrafyasının farklı bölgelerindeki şiddet, savaş, terör, çatışma ve kaosun sona erdirilerek yeniden barış, huzur ve kardeşlik ortamının tesisi yönünde ilk defa inisiyatif aldı, sorumluluk ve rol üstlendi. Bu çerçevede Dünya İslam Alimleri Barış, İtidal ve Sağduyu İnisiyatifi girişimi başlatılarak Daimi Temas Grubu oluşturuldu.
-DAEŞ'e karşı güçlü bir ses
Görmez'in başkanlığı döneminde Diyanet İşleri Başkanlığının öncülüğünde gerçekleştirilen uluslararası toplantılarda İslam dünyasının sorunları tartışılarak, çözüm yolları arandı. Bu kapsamda Görmez, İslam dünyasının son dönemdeki en büyük sorunlarından olan ve İslamiyet'e büyük zarar veren DAEŞ gibi terör örgütlerinin karşısında İslam alimleri arasında güçlü bir ses olmayı başardı.
DAEŞ terör örgütüne ilişkin rapor hazırlatan Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı tüm hizmet birimlerinin DAEŞ terör örgütünün İslam dinini olumsuz yönde etkileyen faaliyetleri kapsamında bilgilendirilmesini sağladı.
Son 50 yılda "Selefilik" adı altında ortaya çıkan öğretiyi İslam dünyası için bir tehdit olarak gören Diyanet İşleri Başkanı Görmez, bu kapsamda eğitim alanında müfredatın da gözden geçirilmesini istedi. Katıldığı hemen hemen her platformda bu konuya ve Müslümanların merhametsiz ideolojiler üretmeye başladığına dikkati çeken Görmez, bu anlamda "merhamet eğitiminin" önemine değinerek, bunun eğitim süreçlerine dahil edilmesi gerektiğini vurguladı.
-En büyük hayali "Uluslararası İslam Üniversitesi"
Bağdat, Şam, Kahire gibi Müslümanların ilim tahsil ettiği şehirlerin son dönemde yaşanan gelişmeler neticesinde "ilim merkezi" özelliğini yitirmesi üzerine bir ihtiyaç ortaya çıktı.
Diyanet İşleri Başkanlığı da bu ihtiyacı gidermek adına "Uluslararası İslam Üniversitesi" kurmayı planlıyor. İstanbul'da kurulması planlanan üniversite için yoğun çalışma yürüten Görmez, çalışmanın altyapısının hazır olduğunu ve kısa zaman içerisinde hayata geçirileceğini açıkladı.
-"Paralel yapı" ile mücadele
"Paralel yapı"nın dini anlayış ve yöntemleri hakkında bilimsel zeminde mücadele eden Diyanet İşleri Başkanlığını itibarsızlaştırmak amacıyla makam aracı bahane edilerek 7 Haziran seçimlerinden önce yoğun bir kampanya yürütüldü.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise Diyanet İşleri Başkanı Görmez'e yapılan nezaketsizliğe karşılık makam aracı tahsis etti.
-G20 Liderlerine açık mektup
Görmez, "G20 Zirvesi" için Türkiye'de bulunan ülke liderlerine açık mektup gönderdi. Görmez'in mektubundaki şu ifadeler büyük dikkat çekti:
"Bildiğiniz gibi ülkem iki milyonu aşkın mülteciyi barındırıyor. Bulunduğunuz otellerin pencerelerinden seyr-u temaşa ettiğiniz Akdeniz, nice mülteciye mezar oldu. Nice bebek cesetleri insanlığın vicdan ve merhametiyle beraber kıyıya vurdu. Akdeniz sahillerine vuran çocuk cesetlerinin, bombalardan kaçarken dalgaların boğup sahile attığı bedenlerin vicdanlarımızı harekete geçireceğine ve yoğun gündeminizin ilk maddelerinden biri olacağına yürekten inanmaktayım."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.