Aşure günü nedir? Ne anlama gelir? Aşure gününde neler oldu?
Hicri takvime göre Muharrem ayının onuncu günü Müslümanlar arasında Aşure ya da aşura günü olarak bilinir.
Muharrem ayının onuncu günü İslam öncesi dönemden itibaren de birçok din ve inanç tarafından özel bir gün olarak görülürdü.
Hicri takvimin ilk ayı olması hem de Aşure günü dolayısıyla inananlar için farklı anlamlara sahip olan aylardan.
Aşure'nın yüklendiği veya kendisine yüklenilen anlamlar ise oldukça zengin.
Günümüzde de gelenekleri tüm canlılığıyla devamlılığını koruyan Aşurea'nın tarihçesi de kadim zamanlara dayanıyor.
Aşure günü ne zaman?
Bu sene aşure günü 08 Ağustos 2022 tarihine denk gelmektedir.
Aşure Nedir?
Hicri takvime göre Muharrem ayının onuncu günü Aşure günüdür. Kelimenin de Arapça'da on sayısıyla aynı yani "aşr" kökünden geldiği bilinmektedir.
Peki İslam öncesinde de önemli bir gün olduğu bilinen aşure gününde neler yaşanmıştır.
Cennetten yeryüzüne indirilen Hz. Adem'in tevbesinin bu günde kabul edildiği
Hz. Nuh'un gemisinin bu günde Cudi dağına oturduğu ve müminlerin bu günde kurtulduğu
Hz. Musa ve kavminin Aşura gününde Firavun'un zulmünden kurtulduğu
Hz. İsa ve Hz. Musa'nın bu günde doğduğu
Hz. Yunus'un balığın karnından Aşura günü kurtulduğu
Hz. Süleyman'a güç ve mülkün bugünde verildiği
gibi birçok önemli olayın bu günde meydana geldiğine inanılmaktaydı.
Aşure gününde oruç tutulur mu?
Yahudiler Hz. Musa'nın Aşure gününde Firavun'un zulmünden kurtulduğu için bugünü oruç tutarak geçirmektedirler. İslam öncesi Arap toplumunda da Aşure gününde oruç tutulurdu ve Hz. Peygamber'in de Ramazan orucu farz kılınana kadar Aşure orucuna devam ettiği ve çevresindekilere de bunu emrettiği sahih rivayetlerle bilinmektedir.
Ramazan orucu farz kılındıktan sonra ise Hz. Peygamber'in bu konudaki uygulaması değişmiştir. Bir hadiste "Aşure cahiliye devri insanlarının oruç tuttuğu bir gündü. Fakat Ramazan orucu farz kılınınca Rasûlullah'a Aşure konusu sorulmuş, O da 'Aşura Allah'ın günlerinden bir gündür, dileyen bu günde oruç tutsun, dileyen tutmasın' buyurmuştur." şeklinde tavsiyesi bulunduğu söylenmektedir.
Ramazan orucu farz kılındıktan sonra Allah Rasûlü SAV Aşure orucuna bir müddet ara verse de daha sonraları zaman zaman bugünde oruç tuttuğu bildirilir. Ancak bu oruç hakkında Hz. Peygamber SAV'in önemli bir uyarısı vardır.
Yahudileri taklit etmemek ve hurafelerin dine girmesini engellemek için sadece Muharrem'in onuncu günü değil, dokuz, on ve on birinci günlerinde peş peşe oruç tutulmalıdır.
Kerbela ve Aşure
İslam tarihinin en acı olaylarından ve yüzyıllardır Müslümanların matem tutmalarına sebep olan Kerbela olayı da 10 Muharrem Hicri 61 Miladi ise 1 Ekim 680 yılında yani Aşure gününde meydana gelmiştir.
O güne dek Hz. Musa'nın kurtulması ve Hz. Nuh'un gemisinin Cudi Dağına oturması vb. sebeplerle hep "şükür" günü olarak anılan Aşure Kerbela olayından sonra artık bir matem günü olarak kalacaktır.
Aşure yemeği ve Osmanlı'da Aşura
Çok eskilerden beri devam etmekte olan Aşure pişirme geleneği Osmanlın döneminden kalma bir gelenektir. Müstehap olarak hükmedilen Aşure orucunun tutulduğu bu günün özelliklerinden biri de bugün tatlı olarak isimlendirilen Aşure aşının pişirilip dağıtılmasıdır.
Aşure pişirme geleneği Osmanlıdan günümüze değin gelmiştir. Osmanlı sarayının öncülük ettiği bu gelenekte devasa kazanlarda günler öncesinden başlayan hazırlıklar eşliğinde aşure pişirilirdi. Hazırlanan aşuredan ilk olarak padişah, harem halkı ve daha sonra da devlet ileri gelenlerine ve imaretlere dağıtılması adetti.
Aşureler Talimhane Meydanı'na sıra sıra dizildikten sonra Matbah-ı Amire imamı dua ederdi. Ardından "âmin" diyen halka parmaklıklı kapılar açılır, her kazanın önünde kuyruklar oluşur ve beraberinde getirdikleri kaplara Aşure doldurulurdu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.