"Aslında medya etiği derslerinde, master ve doktora derslerinde işlenecek bir konudur."

"Aslında medya etiği derslerinde, master ve doktora derslerinde işlenecek bir konudur."
Diyanet İşleri Başkanı Görmez: Medya etiği dersine konu olurDiyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, İzmir ile ilgili söylediği sözlerin yanlış yorumlandığını...



Diyanet İşleri Başkanı Görmez: Medya etiği dersine konu olur

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, İzmir ile ilgili söylediği sözlerin yanlış yorumlandığını söyledi. Sözkonusu konuşmasından sonra yapılan haber ve eleştiriler için, "Aslında medya etiği derslerinde, master ve doktora derslerinde işlenecek bir konudur." dedi.

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından Ankara'da düzenlenen geleneksel toplantının konuğu Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez oldu. Görmez, Peygamber Hz. Muhammed (SAV) ve ve insan orunu konusunda katılımcılara konuşma yaptıktan sonra soruları cevapladı. Görmez, İzmir ile ilgili daha önce söylediği, "İzmir?in farklı bir dindarlığı var. Bu dindarlığın irfan geleneğine ihtiyacı var. O nedenle irfan geleneğinden geçmiş birinin İzmir?e müftü atanması tesadüf değil." sözlerinden başka bir mana çıkartıldığını belirtti. İzmir?e profesör bir arkadaşını müftü olarak atadığını hatırlatan Görmez, konuyla ilgili şu açıklamada bulundu:

"O toplantıyı yapmak için İzmir'e gittim. Arkadaşımı, bir tasavvuf profesörünü İzmir?e müftü olarak atadım; bir sene gecikmeli olarak. Çünkü yalvardım. Tam da bu dilden bu üsluptan bu gönül dilinden dolayı. Orada yaptığım konuşma medyada yer alan konuşma 3 cümleden ibarettir.

Birinci cümle ?İzmir?in farklı bir dindarlığı var.? Bu bilimsel bir tespittir. Her ilin her ilçenin her köyün her kasabanın kendine göre dindarlık araştırmalarına bakıldığında kendine özgü farklı bir dine bakışı, dindar bakışı var. Konya ile İzmir, Erzurum ile İzmir. Hatta İstanbul?a gidin Fatih ile Beyoğlu. Semtten semte bile farklılık arz eder. Bilimsel tespitten ?diyanet işleri başkanı İzmir?e gâvur dedi? sözünün çıkması ihtimali olabilir mi? Herhangi bir insanın kalbini kırma konusunda dahi bu kadar hassas olan bir insanın bir ilin bütün sakinlerini bir suç isnat etmeye kalkışması, bu cümleden böyle mana böyle bir şey çıkabilir mi? Çıkmaz. İkinci cümle şu idi. ?Bu dindarlığın irfan geleneğine ihtiyacı var.? Çünkü bu dindarlık ancak o gönül felsefesi dediğimiz yani Anadolu Müslümanlığı dediğimiz, Hoca Ahmet Yesevilerin, Hacı Bektaşi Velilerin, Yunus Emrelerin, Hazreti Mevlanaların ortaya koyduğu irfan geleneği ile. Ancak muhatap kim, İzmir?deki 2 bin görevlimiz. Siz bu dindarlığı ancak bu gelenekle besleyebilirsiniz. Üçüncü cümle ?Bu sebeple irfan geleneğinden geçmiş bir tasavvuf profesörünü İzmir?e müftü yaptık. Birinci cümleden ?Diyanet İşleri Bakanı bütün İzmirlilere gâvur' dedi? çıktı medyadan. İkinci cümleden ?Diyanet İşleri Başkanı bütün İzmirlileri irfansız ilan etti.? Üçüncü cümleden ?Bu İzmirlilere haddini bildirmek için böyle bir müftü atadı.? Aslında medya etiği açısından medya etiği derslerinde mastır ve doktora derslerinde işlenecek bir konudur."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.