Aşk ile bir daha!

Aşk ile bir daha!
İnsan hak etmeden kendisine bahşedilen nimetin kıymetini bilememiş, iki nefs arasında bocalayıp, kendine nefes vereninkine, kendi nefsinden yaratılanı tercih...



İnsan hak etmeden kendisine bahşedilen nimetin kıymetini bilememiş, iki nefs arasında bocalayıp, kendine nefes vereninkine, kendi nefsinden yaratılanı tercih etmişti.

Evrenin başlangıcında aşk vardı.

?Aşk? ışıktı, sarmaşıktı.

"Aşk" kelimesi hem ışığı idi dünyanın, hem sarmaş dolaştı ilk insanlarla.

Evreni aşk kuşattı evreni.

Yaradan aşkı yarattı; aşk ile yarattı.

Aşk Yaradan'dan huzmelerini aldı.

Ve Yaradan Aşk idi.

 

Ölüm sonradan geldi.

Çünkü ölüm, aşksızlığın eseridir.

Yaşamak için aşk lazımken, terk edilen aşk ile tersini doğurdu hayat.

Ve ölümün geleceğini bilerek aşk ile yarattı Yaradan.

Maşuk iken önceleri, Âşık da olduğu için yarattı.

 

Âdem?di, Havva?ydı ilk sakinleri evrenin.

Bir anlık dalgınlık ile sürçme ile başladı ölüm.

Çünkü Maşuk'un aşksızlığa tahammülü yoktu.

Çünkü insanı kendi nefsinden ruh üfleyerek yaratmış, kendi varlık özünden bir nebze de olsa insana katmıştı. İnsanın hamuruna aşkı katmış, aşk ile toprağa suyu salarak insanın çamurunu öyle hazırlamıştı.

Aşkın özünde toprağı unutmamak vardı.

Lakin insan çamurunun özünü yanılıp unutmuş, aşka karanlık düşürmüştü.

Işık ise tahammülsüzdür karanlığa.

Ki zulümdür karanlık.

Elbise gibi sarar aşkı, zulüm.

Toprağı unutan insan, o zamandan beri düşer toprağa ki, aşkın önemi ve aşkın hallerinin bir nişanesidir ölüm.

Ve insanın ölümü bir ibrettir aşkın ihmale gelmediğine dair.

 

Aşkı tadan ölmez, yaşayan ölmez.

Lakin hatıralarda yer etmek önce bir yaşanmayı gerektirir.

Âdem?de aşkın yönü değişti biraz, biraz muhatabı değişti.

Hâlbuki melekleri ve İblis'i kıskandıracak bir  aşk ile yaratılmıştı.

Ve sadece kendine secdeyi, bir aşığın kıskançlığıyla sadece kendine saklayan Yaradan, Âdem?i yüceltmiş ve meleklere, ona secde etmelerini emretmişti.

Hem meleklere hem İblis'e.

 

Bu anlamda, İblis'i de yoldan çıkaran aslında aşktır.

Yaradan katında ikincil bir konuma düştüğünün kıskançlığı vardır onda.

Fakat esas hatası, aşkı Yaradan'a rağmen ve insana nispet yaparak kibir karıştırarak, aşkın sapkınlığa giden bir modelini oluşturur.

Kendisine yar olmadığını düşünerek ve fakat yine Yaradan'ın izniyle insana ölümü getirecek, aşkın muhatabını değiştirecek işlere kalkışır ki, bu muhatap Havva olmuştur ilkin?

"Olmak? ve "ölmek? arasında iki nokta idi fark ?o?nun üstünde.

Biri Âdemdi noktanın, diğeri Havva.

Ve insan, Allah?a en yakın varlıktı.

?İnsan? yakınlık ve irtibatlı olmak anlamına geliyordu.

Ölümle aşkın nöbetleşmesi böyle başladı.

Çünkü insan hak etmeden kendisine bahşedilen nimetin kıymetini bilememiş, iki nefs arasında bocalayıp, kendine nefes vereninkine, kendi nefsinden yaratılanı tercih etmişti.

 

?Zulüm? ise karanlıktı.

Karanlıkla başladı insanın kendinden utancı ve yine aşk örttü ışığıyla insanı.

Merhametin örtüsü galebe çaldı.

Maşuk döndürürdü karanlığı aydınlığa istese.

İsterse kalpleri döndürürdü, isterse kalıpları.

Sonra Hâbil ve Kâbil, kan ve intikam?

Sonrası akil ve şair.

Gitgide böyle erdi kemale belagat ve aşk?ın ıstırabı da güzeldi.

Havva?sız Cennet?e konan insan, Havva?sız Cennet?i hayal edemez oldu.

Hatta Havva?sız cenneti Havva?lı dünyaya tercih eder oldu.

Köprünün bir ucunda o, diğerinde O vardı.

İblis ve Havva tarihin varlık özünü, miladını oluşturur.

Havva ile başlayan tarih, kıyametle biten zamanın hikâyesi terennüm edilir.

İblis tetikleyicisi oldu tarihin; Havva ise, tesellisi aynı zamanda.

İşte sürgün başlamıştı.

Sürgündeki insanda, yeni sürgünler çıktı.

Âdem?in tarih, Havva ve aşk arasında parçalanması tecrübe alanını açtı.

Bilgiden tecrübeye geçişti bu.

Bilgi verilir, tecrübe ise kazanılırdı, ama acı ama tatlı.

Aşk ile nurlanan insanın üzerine çöken gölge, gözlerine tüneyen karartı.

Ve Karanlık ölümdür.

O nedenle bismihi ve aşk ile diye metanetle başladık.

Vesselam...

Metin Boşnak  - Haber 7

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.