Artık yeni bir Türkiye var!

Artık yeni bir Türkiye var!
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Yemen?deki iki günlük ziyaretinde iktidar ve bütün muhalif unsurların bir araya gelmesine vesile oldu. Burada Türkiye?ye...


Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Yemen?deki iki günlük ziyaretinde iktidar ve bütün muhalif unsurların bir araya gelmesine vesile oldu.

 

Burada Türkiye?ye ?birleştirici, uzlaştırıcı? bir rol çizilmiş.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, işadamları,basın mensupları, akademisyenlerden oluşan bir heyetle Yemen'de iki günlük çalışma ziyaretinde bulundu.

Yemen Başbakanı Muhammed Salem Basendwah ile beraber katıldıkları işadamları toplantısında ve Türk Koleji açılışında konuşmalar yaptılar.

Davutoğlu'nun yaptığı konuşmalarda ağırlıklı olarak Arap Baharı'nın yankılarından ve yansımalarından bahsederken Türkiye'ninbu süreci doğru okuduğunun üzerinde durdu.

Davutoğlu'nun konuşmalarında, Yemen'de Bahar devriminin yumuşak bir şekilde gerçekleştirmesinde Türkiye'nin rolünün önemli olduğunu ve bu rolün süreç devam ettiği için bu günde sürdüğünü ettiğini belirtti. Yemen'de birçok toplantıya iştirak eden Davutoğlu, Türkiye'nin Yemen'deki iktidar ve bütün muhalif unsurları bir araya gelmesine vesile oldu. Farklı unsurların bir araya getirmesi, meseleleri müzakere yoluyla birlik içerisinde halletme konusunda ortaya koyduğu görüşlerin bu ülkede karşılık bulması, konuya uzaktan bakanların kolay anlayamayacağı "Türkiye etkisi" olarak değerlendirilebilir.

TÜM GRUPLAR DEVRİMİ BENİMSEDİ

Eski Yemen başkanı Abdullah Salih'in yönetimden çekilmesinin, bugün bir geçiş modeli ve geçici bir yönetim yapılanması yarattığı düşünülürse, Yemen'deki sürecin henüz tamamlanmadığı görülecektir.

Yemen'deki Bahar devriminin öncülerinden Tevekkül Karman başta olmak üzere Bahar devriminin genç aktivistlerinden, sosyalistlere varıncaya kadar bütün parti ve siyasi grupların devrimi benimsedikleri görülmektedir.

Bütün bu grupların kendi aralarındaki sorunların çözümünde Davutoğlu'na ve Türkiye'ye birleştirici, uzlaştırıcı bir rol biçtikleri görülmektedir. Davutoğlu'nun Konya'lı işadamlarının yaptırdığı Türk Kolej'inin açılış töreninde, daha sonra Yemen'in başkenti Sanaa'daki TİKA temsilciliğinin açılışında ve diğer temaslardaki yaptığı konuşmalarda üzerinde durduğu ana tema göz önüne tutulduğunda, Türkiye'nin neden Yemen'de her kesim tarafından adeta kucakladığı kolayca anlaşılmaktadır.

Davutoğlu konuşmalarında Türkiye ve Yemen ilişkilerini, bütün kültür coğrafyamızdaki halklar arasındaki ilişkileri, tarihi bağlar, kültürel değerler ve ortak bir gelecek perspektifine dayandırmaktadır. Yemen'deki Türk Şehitliğinde yapılan törende Davutoğlu, 'Türklerin Yemen halkı ile birlikte bu toprakları sömürgeciliğe karşı korumak üzere savaşırken birlikte öldüklerini, Müstemlekeciliğe karşı birlikte mücadele ettiklerini' vurgulayıp, 'dün uğruna şehitler verilen bu toprakların yeniden dirilmesi, kalkınması ve gelişmesi için daha çok dayanışmaya ve daha çok işbirliği içinde hareket etmek sorumluluğunu taşıdıklarını' belirtti.

?ARTIK YENİ BİR TÜRKİYE VAR?

Yemen başbakanı Muhammed Salem Basendwah, Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile birlikte katıldığı işadamları toplantısında yaptığı konuşmada, "Türkiye'nin her konuda desteğine açık olduklarını, Yemen'i ve Türkiye'yi iki ayrı dünya olarak görmediklerini" söylemesi, Davutoğlu'nun kültür coğrafyamıza dönük yaklaşımının nasıl yankı yaptığının da gösterecek nitelikteydi.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun, "Artık yeni bir Türkiye var. Şefkati ile kudreti ile bütün kardeşlerimizin yanında olan bir Türkiye var. Gönlümüz medeniyet coğrafyamızı kucaklayacak kadar büyüktür" anlayışı, Yemen'de İslah partisinden, sosyalist partiye kadar bütün farklı unsurların üzerinde sıcak bir etki yaratarak, Türkiye'den kendi aralarındaki sorunların çözümünde uzlaştırıcı bir tavır beklentilerinin açıkça dile getirilmesine vesile olduğu görülüyor.

TARİHSEL BAĞLARIN SONUCU

Davutoğlu ile uçakta yaptığımız görüşmede, Arap Baharı ve Suriye meselesi konuşulurken, demokrasinin sadece bu ülkelerin iç yönetim meselesi değil, bu halkların birbirlerine karşı gönül kapılarının da açılmasına vesile olan bir süreç olarak görülmesi gerektiği kanaatini edindim.

Türkiye'nin Tunus'ta,Mısır'da, Libya'da, Yemen'de, Suriye'de ortaya koyduğu tavrın bu ülke halklarına duyulan kardeşlik duygusunun, tarihsel bağların zorunlu bir sonucu olarak görüldüğü anlaşılmaktadır.

VEDAT BİLGİN - BUGÜN GAZETESİ

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.