'Arap coğrafyasında kültür emperyalizminin sömürü çarkları dönmeye devam ediyor'
'Arap coğrafyasında kültür emperyalizminin sömürü çarkları dönmeye devam ediyor'
Gazeteci-yazar Sadık Albayrak, "Arapların bulundukları topraklarda kültür emperyalizminin sömürü çarkları hala dönmekte." dedi.
İSTANBUL - Musa Alcan/Fatih Türkyılmaz
Gazeteci-yazar Sadık Albayrak, Arap coğrafyasında kültür emperyalizminin sömürü çarklarının hala döndüğünü belirterek, 1970'li yıllarda çalışmaya başladığı, üç dilde yayımlanan "41 Orijinal Belge Işığında Eski İstanbul'da Sosyal Hayat ve Çevre" eserinin medeniyet ve kültürümüze ışık tutması açısından övünülecek bir şey, taşıdığı konu ve notlar itibarıyla da Türkiye hudutlarını aşan bir çalışma olduğunu söyledi.
Çevreye "nostaljik" değil "ekolojik" bakış
Yakın tarihin çalkantılarla dolu sosyal ve siyasi hayatıyla fikir hareketlerini çok sayıda emek mahsülü esere yansıtan Sadık Albayrak, bu doğrultaki araştırmalarına devam ediyor.
Albayrak'ın, ilk kez 1997'de ilgilisine ulaşan, 2014'te İngilizce baskısı da yayımlanan "41 Orijinal Belge Işığında Eski İstanbul'da Sosyal Hayat ve Çevre" kitabı özel baskısıyla, İstanbul'da Müslümanlar ve Hristiyanlar ile Yahudilerin ortaklaşa sürdürdükleri hayatın ortak yapısını gözler önüne seriyor.
Türkçe, İngilizce ve Arapça olarak İSTAÇ'ın katkılarıyla raflardaki yerini alan kitapta, eski İstanbul ve yeni İstanbul farklı açılardan ele alınıyor.
Bugünkü toplumsal hayata ve çevre olayına "nostaljik" yapıdan çok, "ekolojik" bir ölçü getirmeyi amaçlayan çalışma, çevrenin insanın ayrılmaz bir parçası olduğu değerlendirmesini öne çıkarıyor.
Medya Derneği'nde kitabının yeni baskısını imzalayan Albayrak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, söz konusu eserin, araştırmaya dayanan kitapları arasında farklı bir konumda yer aldığını söyledi.
"Türkiye hudutlarını aşan bir eser"
Albayrak, "41 Orijinal Belge Işığında Eski İstanbul'da Sosyal Hayat ve Çevre" için şu anda İstanbul İl Müftülüğü Şeriyye Sicilleri Arşivi'nde bulunan, Osmanlı zamanında İstanbul içindeki 27 mahkemenin sicillerinin derlendiğini dile getirdi.
Eserin Osmanlı toplumunun müslim, gayrimüslim, insan veya hayvan, bütün canlıların hayat tarzlarıyla ilgili belgelerden oluştuğunu aktaran Albayrak, "Hayvanları korumaktan kuşların avlanma yasağına kadar, çevre düzenlemesinden çöp kutularının bile nasıl boyanacağına dair belgeler ihtiva etmektedir. Bu kitap 1997'de Sayın Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu zamanda İGDAŞ tarafından basılmış, 2014 yılında Ağaç AŞ tarafından İngilizceye çevirilerek basılmış. Sonuncusu ise en çok Batı kültürünün sömürdüğü İslam dünyasına, Osmanlı İmparatorluğunun ve geçmişimizin -Peygamber Efendimiz dahil- çevre ve ekolojik yapıya nasıl baktığına dair ana kaynaklardan biri olduğu için bir de Arapçaya çevrilmiş ve bu şekilde ortaya çıkmış oldu." diye konuştu.
Sadık Albayrak, aynı zamanda dünürü olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kitap için takdim yazısı kaleme aldığını belirterek, şunları kaydetti:
"Birçok kitap 6 ayda, 1-2 senede ortaya çıkabilir ama bu 30 yıllık bir birikimin sonucu. Yani 1970'li yıllarda bu çalışmalara başladım. Binlerce defter içinden derleyerek ortaya koyduğum bir eser oldu. Benim için daha çok medeniyet ve kültürümüze ışık tutması bakımından övünülecek bir şey ve taşıdığı konu ve notlar itibarıyla Türkiye hudutlarını aşan bir eser. Bunun için İngilizceyle beraber bir de Arapçaya çevrildi."
"Bütün canlı haklarına dayalı yaşanılabilir bir dünya için bu kitap ana kaynak"
Arap coğrafyasında kültür emperyalizminin sömürü çarklarının hala döndüğü yorumunu yapan Albayrak, "Bu kitap Arapçaya çevirilmekle Arap dünyasına, Arap üniversitelerine ve özellikle Türkiye'nin Afrika'daki açılımına kültür ateşelikleri kanalıyla referans olarak verilmesi gereken bir eser konumundadır." ifadesini kullandı.
Albayrak, yeni yeni tartışılan hayvan haklarının, Osmanlı'da 17-18. yüzyılda koruma altına alındığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Emekçiler, kadın ve çocuklar 24 saat içinde 18 saat kömür ocaklarında çalışırken bizde atlar vb. yük hayvanları, -aynen o devrin tabiriyle- tulu-i şemsten vakt-i asra kadar çalıştırabilirdin. Bu ne demek, güneşin doğuşundan ikindi vaktine kadar hayvan çalıştırabilirdin. Ayrıca hayvanlar yük boşaltıp geri gelirken kişi de dahil hiçbir şekilde hayvana yük yüklenemezdi. Nasıl ki bu çağda cumartesi pazar tatilse, o devirde cuma günleri tatildi. İnsanlar tatil yaptığına göre hayvanlar da cuma günü çalıştırılamazdı. Bu uygarlık ve medeniyet, bu kitabı hazırlamakla bende şunu ortaya koydu; Bütün canlı haklarına dayalı yaşanılabilir bir dünya için bu kitap ana kaynaktır. Bu bakımdan bence önem ifade eder."
Sadık Albayrak hatırat niteliğinde iki eser yazıyor
Sömürüye Karşı İslam, Devrimin Çakıl Taşları, Son Devir Osmanlı Uleması, Manaho Deresi, Çağdaş Devrim Yobazları, Hilafet ve Halifesiz Müslümanlar, Meşihat, Şeriat ve Tarikat Kavgası, Batı Emperyalizmi Karşısında Osmanlı'nın Direnişi'nin de aralarında olduğu çok sayıda kitap kaleme alan Sadık Albayrak, halen hatırat niteliği taşıyan iki eser üzerinde çalışıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.