Araç sahipleri için...Kaskoda yeni dönem
Bugün Gazetesi ekonomi yazarı Prof. Dr. Ünsal Ban, araç sahiplerini yakından ilgilendiren bir konuyu kaleme aldı...
İşte o yazı...
Geçen yılın ilk 9 ayında kasko ve trafik sigortası poliçelerinden kaynaklanan 754 milyon liralık zarar, diğer faaliyetlerden gelen kârların sıfırlanmasına ve toplamda 78 milyon zarara sebep olunca, gündeme prim artışları geldi.
Trafik sigortası primlerine bir yılda iki kez zam gelmesine tepki gösteren araç sahipleri, şirketlerin kasko sigortasında da yeni düzenlemelere gidileceğini duyurmasını primlerin artacağına yordu.
Bu da tepkileri artırdı.
Bugünkü yazımızda, konunun bazı önemli noktalarını ele alalım:
Öncelikle, düzenlemelerin bir kısmının 1 Temmuz 2012'de yürürlüğe giren TTK hükümleri çerçevesinde ve Hazine Müsteşarlığı kontrolünde yapılmış olması yeni kasko sisteminin tüketiciler açısından faydalı yönlerinin olacağını gösteriyor.
Bu kapsamda da, bir süredir sigorta şirketleri ile tüketiciler arasında yaşanan sorunlar, yeni düzenlemeler sayesinde azalacakmış gibi gözüküyor.
Mesela, sigortalıların hasar durumunda kasko poliçelerinde yazan sigorta değerini alamamaları ciddi bir sorundu.
Yeni düzenlemeye göre hem ikinci el hem de sıfır araçların sigorta değerleri poliçeye yazılmayacak.
Bu kapsamda, sıfır araçların ilk yılki değerleri için faturada yazan bedel esas alınacak.
İkinci el araçların değerleri de piyasa rayiç bedelleri üzerinden hesaplanacak.
Piyasa rayiç bedellerinin hangi kurumlarca belirleneceğine açıklık getirilmemiş olsa da, eksiklik zamanla giderilecek.
Aynı şekilde, yeni düzenleme ile kaskolu araçların onarımında, sigorta şirketlerinin tercihine bağlı olan orijinal veya yan sanayi parça kullanımı da tüketicinin seçimine bırakılıyor.
Aracın onarımının sigorta şirketleri tarafından belirlenecek servislerde mi, yoksa sigortalının istediği serviste mi yapılacağı 1 Nisan'dan itibaren düzenlenecek kasko poliçelerinde yazılacak.
Poliçede, orijinal yedek parça mı, yoksa eşdeğer parça mı kullanılacağı hususu da yer alacak.
Bunlarla birlikte, yeni kasko uygulamasında hasar ödemesinde de bazı değişikliklerin yapıldığını görüyoruz.
Yeni düzenlemeyle sigorta şirketlerine 45 gün içinde kasko hasarını ödeme zorunluluğu getiriliyor.
Mücbir sebeplerden dolayı hasar ödeme sürecinin üç ay içinde tamamlanamadığı durumlarda da, tüketicilerin
sigorta şirketlerinden hasarın %50'sini avans olarak alabilmesi sağlanıyor.
Madalyonun diğer yüzüne gelince...
Yeni düzenlemeler, primleri artırıyor mu artırmıyor mu?
Bu noktada tüketiciye 4 farklı poliçe paketi sunularak fiyatların her bütçeye göre çeşitlendirilmesi sağlanacak.
Dört paket geliyor:
Dar kasko, kasko, genişletilmiş kasko ve tam kasko.
Bütçeye göre seçim, her paket için farklı fiyat.
Yeni düzenlemelerin araç sahipleri açısından avantajlı taraflarının olduğu ortada.
Sistem, sigortalı ile sigorta şirketleri arasındaki anlaşmazlıkları azaltacak olsa da, problemler bir süre daha devam edecek.
Uygulamadaki aksaklıklar daha sonraki adımlar için yol gösterici olacak.
Bu açıdan bakıldığında da, yeni kasko düzenlemelerinin, trafik sigortasına referans olacağı ve ilerleyen süreçte trafik sigortasında da yeni düzenlemelere gidilebileceğini görüyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.