Annelere yarı zamanlı çalışma imkanı geliyor
Başbakan Ahmet Davutoğlu, doğuma bağlı çalışma konusunda düzenlemeler yapacaklarını, analık izni bitiminden sonra yarı zamanlı çalışma imkanı getireceklerini bildirdi.
ANKARA (AA) - Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması Programı” ile ilgili çalışmaların tamamlandığını belirterek, "Kadınlarımızın sosyal hayatta üstlendikleri sorumlulukları yerine getirmeleri ve bu konudaki kendi iradeleriyle sosyal hayata katılmaları en önemli insan haklarından biridir. Bu dengeyi bu paketle korumaya çalışıyoruz" dedi.
Başbakan Davutoğlu, Ankara Palas'da, "Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması Programı"nı açıkladı.
"Fransa'da gerçekleşen terör saldırısını en güçlü şekilde kınıyoruz" diye konuşmasına başlayan Davutoğlu, şunları söyledi:
"Fransa ile dayanışmamızın bir kez daha altını güçlü şekilde vurguluyoruz. Bu terör saldırıları, tek bir ülkeye değil, tek bir guruba değil, bütün insanoğluna yapılan saldırılardır. Bir kez daha altını çizerek vurgulamak istiyorum ki bu terör saldırıları, bir barış dini olan İslam ile ilişkilendirilemez. Hiçbir gerekçe, bu tür terör saldırılarına mazeret teşkil etmez. Biz Türkiye olarak, bu tür saldırıların her zaman karşısında olduk, kökenine, dayandığı gerekçeye bakmaksızın karşısında olduk. Bundan sonra da karşısında olmaya devam edeceğiz. Aynı şekilde bu tür saldırılardan hareketle herhangi bir kültürel çatışma ortamının olmasına, ırkçı eğilimlerin ortaya çıkmasına izin vermemek, hepimizin ortak sorumluluğudur. Ümit ederiz ki insanlığa karşı yapılan bu tür saldırılar üzerinden çatışma ve gerilim ortamı tahrik edilmez."
Davutoğlu, 62. Hükümetin kurulmasından sonra, son 4 ay içinde çok önemli reform çalışmalarına öncülük ettiklerini anlattı.
Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde 15 bin öğretmen atamasını gerçekleştirdiklerini anımsatan Davutoğlu, "Takviye kursları devreye girdi ve dershanelerden doğabilecek boşluğun giderilmesi için çok köklü bir çalışma yürütüldü. Kıyafet üzerinde, orta öğretimde kıyafet üzerindeki yasaklara son verildi. Tabii genç akademisyenlere dönük çok ciddi özlük hakları iyileştirilmesine gidildi. Yine özel okullara gitmek durumunda kalan öğrenciler için çok önemli teşvikler getirildi. Son 4-5 ay içinde bir bakanlık içinde gerçekleşen çalışmalar bunlar" diye konuştu.
Davutoğlu, uyuşturucuyla mücadele konusunda kapsamlı eylem planını devreye soktuklarını hatırlatarak, "Narkotimler alana çıktılar ve çok kısa sürede uyuşturucuyla mücadelede örnek neticeler alacak şekilde faaliyete başladılar. İç güvenlik reformu ve özgürlüklerin korunması paketi ki şimdi Meclisimizde hem iç güvenlik konusunda aldığımız tedbirler sistematik şekilde ortaya kondu. Ama onun kadar önemlisi, çok ciddi bir demokratikleşme paketi ve bürokrasinin azaltması paketi olarak da pasaportların alınmasından isim değişikliğine kadar, vatandaşlarımızın bürokrasiye takılmadan işlemlerini yapabilmeleri için çok önemli bürokratik reform hamlesi gerçekleştirildi" dedi.
-Bedelli askerlikle 1 milyar liralık katkı
Başbakan Davutoğlu, göreve geldikten sonra bir diğer çalışmalarının da önemli toplumsal talep olan bedelli askerlik konusunda bulunduğunu belirterek, "Şu ana kadar da çok önemli bir katılım, 70 bini aşan rakamla 1 milyar Türk Lirası üzerinde katkı, dün Savunma Sanayii İcra Komitesi'nde savunma sanayimize önemli bir katkı olarak da bu konuda özellikle üzerinde durduk" bilgisini verdi.
-"Reform çalışmalarını artırarak sürdüreceğiz"
Madencileri de içine alacak şekilde, iş sağlığı ve güvenliği reformunu da tamamladıklarını ve Meclise sevk ettiklerini anımsatan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Yine Hacı Bektaş ve Mevlana türbelerine ücretsiz girişi, dolayısıyla bu mukaddes mekanlara yönelik olarak vatandaşların ziyaretlerini kolaylaştırıcı planlar, kararlar aldık. Kasım ayından itibaren G20 dönem başkanlığını almadan önce 25 sektörel dönüşüm programı açıkladık. Reel sektörle ilgili 9 önemli ki en başta ithalata bağımlılığın azaltması olmak üzere ARGE çalışmalarını teşvik etmek üzere reel sektörü destekleyici ilk 9 paketi açıkladık. Aralık ayında ikinci 7 paketi açıkladık. Makro ekonomik tedbirler bağlamında, yine bu bağlamda kayıt dışı ekonominin kontrol altına alınması için ayrı çalışma yürütüyoruz. Önümüzdeki günlerde bu 25 sektörel dönüşümün programının kalan 7’sini inşallah kamuoyumuzla paylaşacağız. Bu çerçevede yine asgari ücret tespitinde çok ciddi iyileştirmeler sağladık. Bütün bunlar aslında halkımızın hak ettiği hayat standardının gerçekleştirilmesi açısından önemli hamleler. Önümüzdeki günlerde bu reform çalışmalarını artırarak sürdüreceğiz."
Başbakan Davutoğlu bugün de son derece büyük önem verdikleri, "Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması" paketini açıkladıklarını belirterek, önümüzdeki haftalarda ise geri kalan sosyal boyutta dönüşüm programlarının paketlerini eylem planlarını duyuracaklarını bildirdi.
"Ayrıca şeffaflık, saydamlık ve yolsuzlukla mücadele konusunda bir eylem planı açıklayacağız" diyen Davutoğlu, istihdamı teşvik paketi üzerinde de çalışmaları olduğunu kaydetti.
GAP, KOP ve DAP bölgelerinde hem ekonomik hem sosyal dönüşümü teşvik edici önemli bir yeni eylem planını kamuoyuyla paylaşacaklarını dile getiren Davutoğlu, reel sektöre dönük destekleri kapsayan bir çalışma da yürütüldüğünü vurguladı.
-Ailenin korunması ve kadın istihdamının kolaylaştırılması
Başbakan Davutoğlu, bugün üzerinde duracakları en önemli konunun, "ailenin korunması ve kadın istihdamını kolaylaştırılması üzerinden nüfus dinamizminin yapısının ve dinamik niteliğinin muhafaza edilmesi" olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
"Türkiye, çok köklü bir geleneksel kültüre sahip olmakla birlikte süratle modernleşen ve kendisini küresel topluma intibak ettirmeye çalışan dinamik sosyal bünyeye sahip. Bizim sosyal bünyemizin en önemli kurumlarından ve normatif yapımızın en önemli referans noktalarından birisi ailedir. Ailenin korunması, gelecek nesillerin korunması bağlamında büyük önem taşıyor. En güçlü yanımız olan bu özelliğimizin modern hayatta çalışma, istihdam hayatıyla bir bütüncüllük oluşturması ve özellikle kadınlarımızın aileyle çalışma hayatı arasında bir gerilim içine düşmemesi için yoğun bir çalışma temposu içinde olduk ve dün gece bu paketin detayları üzerinde çalışmalarımızı tamamladık.
Burada 3 konuya dikkatinizi çekmek istiyorum: Bir, ailenin korunması. Buradan anladığımız insanoğlunun tarihin başlangıcından itibaren en önemli kurumu olan ve doğal hayatının parçası olan aile ortamının korunması, sadece bir geleneksel değerin korunması değil gelecek nesillerin korunması anlamını taşır. Çünkü bütün fiziki yapılar tahrip edilse, ekonomide krizler yaşansa dahi bunlar telafi edilebilir. Nitekim 2002’deki büyük krizimiz, ekonomik krizimizi aşabildik ama aile gibi bir kurum tahrip edilirse onu bir daha ikame edebilmek, yeni bir yapıyla destekleyebilmek mümkün değildir."
"Her ne surette olursa olsun, aile hayatımızın korunması, gelecek nesillerin ve temel normlarımızın, değerlerimizin ahlaki referans ölçülerimizin korunması bağlamında büyük önem taşıyor" diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kentten göçlerin artışı, küreselleşme gibi olgular, bazen insan doğasını da etkileyen sonuçlar doğuruyor. Eskiden aile içinde geniş aile yapısında mahalle ortamında, birbirleriyle yüz yüze iletişime geçmiş olan nesiller, bazen aynı aile içinde ayrı odalarda dünyanın bir köşesindeki bir muhatabıyla internet üzerinden iletişime geçebiliyor ama yan odadaki kardeşiyle geçemeyebiliyor. Bunlar bugün yaşadığımız hayatın gerçekleri. Bu çerçevede en büyük yük, kadınlarımızın üzerinde, psikolojik ve sosyal yük. Biz ailenin korunması bağlamında kadınlarımızın bu yükünü alacak çok önemli tedbirler almak konusunda kararlıyız. İkincisi, kadın istihdamı ve kadınlarımızın çalışma hayatı içindeki konumları. Bir taraftan ailemizi korurken, diğer taraftan kadınlarımızın sosyal hayatta yer alması, çalışma hayatına aktif şekilde katılmalarını temin etmek lazım."
"Annelik ile profesyonel meslek sahip olmak arasında kategorik bir karşıtlık olmadığının gösterilebilmesi lazım” değerlendirmesinde bulunan Davutoğlu, şunları söyledi:
"Annelik, en kutsi bir misyonun ifa edilmesidir. Aynı zamanda kadınlarımızın sosyal hayatta üstlendikleri sorumlulukları yerine getirmeleri ve bu konuda kendi iradeleriyle sosyal hayata katılmaları da en önemli insan haklarından biridir. Bu dengeyi, bu paketle korumaya çalışıyoruz. Burada ortaya çıkabilecek zaafların giderilmesine çaba sarf ediyoruz. Bir üçüncü boyut ise nüfus dinamizmin korunması. Türkiye genç nüfusuyla diğer ülkeler arasındaki arayı kapattı, kapatmaya çalışıyor ve bu genç nüfusun iyi eğitilmesi, genç nüfusun en önemli değer üreten kaynak olarak korunması, bizim için sadece etik değil aynı zaman da stratejik hedeftir. Çünkü zenginleşmeden yaşlanan toplumların bir müddet sonra çok büyük sosyal patlamalarla karşı karşıya kaldığını görüyoruz."
Başbakan Ahmet Davutoğlu, doğum nedeniyle ücretsiz izinde geçen sürelerin derece, kademe ilerlemesinde değerlendirilmesini sağlayacaklarını, doğuma bağlı yarı zamanla çalışma konusunda düzenlemeler yapacaklarını bildirdi.
Türkiye'de 65 yaş üstü nüfusun yüzde 7 civarında olduğunu, 2023'te 65 yaş nüfus oranının yüzde 10'u aşacağını bildiren Davutoğlu, bu durumun aktif üretime katılan nüfusla bu üretime katılma gücünü kaybetmiş nüfus arasındaki dengenin bozulmasına yol açabileceğini söyledi.
Bugün AB'nin karşı karşıya kaldığı problemlerden birisinin bu olduğuna işaret eden Davutoğlu, ailenin ve nüfus dinamizminin korunmasının, kadınların ve aile hayatının desteklenmesini de beraberinde getirdiğini belirtti.
Bu çerçevede, "aileye yönelik hizmetlerin geliştirilmesi", "aile refahının ve nesiller arası dayanışmanın arttırılması" ve "dinamik nüfus yapısının korunması" bileşenleri altında 38 eylem planı belirlendiğini bildiren Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Aile Sosyal Destek Programı (ASDEP) kapsamında bütün sosyal destek ihtiyacı içinde olan ailelerimize ulaşacak yeni bir yapısal reform gerçekleştiriyoruz. ASDEP ile sosyal yardım veya sosyal desteğe ihtiyacı olan bütün dezavantajlı vatandaşlarımıza ulaşacağız. Öncelikle Türkiye'nin risk haritaları çıkarılacak, sosyal destek anlamında envanteri ortaya koyulacak daha sonra da ASDEP görevlilerimiz bütün bu bölgelere gönderilecek."
-500 aileye 1 sosyal hizmet görevlisi
Türkiye'nin aile hekimliği uygulamasında olduğu gibi 500 aileye 1 sosyal hizmet görevlisi düşecek şekilde bölgelere ayrılacağını açıklayan Davutoğlu, bu görevlilerin 500 ailenin sosyal destek anlamındaki ihtiyaçlarını takip edeceklerini, denetim faaliyetinde bulunacaklarını, verilen sosyal desteklerin nerede, nasıl kullanıldığını gözetecek yeni bir ekip oluşturacaklarını söyledi.
Başbakan Davutoğlu, Türkiye'nin son dönemde sosyal destek anlamında dünyaya örnek olacak bir performans sergilediğini belirterek, toplumun büyük bir kesiminin sosyal desteklerden istifade ettiğini kaydetti.
ASDEP süreciyle bu desteklere ulaşma imkanı olmayan aileleri tespit edeceklerini, onlar başvurmadan bulundukları yerlerde desteklenmelerinin planlamasını yapacaklarını anlatan Davutoğlu, desteklerin hedef kitleye ulaşıp ulaşmadığını denetledikleri mekanizmayı da güçlendireceklerini, 5 bin yeni personel alacaklarını açıkladı.
Davutoğlu, böylece yeni istihdam alanlarının da oluşacağını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bu 5 bin eleman mobil bilişim imkanına sahip olacak, ellerindeki bilgisayarlarla 500 aileyi sürekli tarayacaklar görevli bir şekilde. Üzerlerindeki GPRS de bu bilgisayarlarda. Bu elemanlarımızın ailelerle yaptığı iletişimi biz de takip edeceğiz. Dolayısıyla yepyeni bir mekanizmayla sosyal destek programlarımızın ve ailelere verdiğimiz desteklerin hedefe ulaşması yönünde kapsamlı bir eylem planı geliştirmiş olacağız."
-Doğum nedeniyle ücretsiz izinde geçen süreler
İş ve aile hayatını uyumlaştırmak, aileyi korumak, kadınların üzerindeki yükümlülükleri azaltmak ve onlara destek olmak için bir dizi kanuni düzenleme yapacaklarını bildiren Davutoğlu, "Doğum nedeniyle ücretsiz izinde geçen sürelerin derece, kademe ilerlemesinde değerlendirilmesini sağlayacağız" dedi.
Şimdiye kadar doğum nedeniyle alınan ücretsiz izinlerde derece kademelendirme ilerlemesinin yapılamadığına dikkat çeken Davutoğlu, bu yeni düzenlemeyle borçlanma yapmaksızın derece ve kademe ilerlemelerinin yapılacağını söyledi.
Başbakan Davutoğlu, "Erkeklerin askerlikten kazandıkları hak gibi kadınlar da doğumdan aynı hakka sahip olacak. Nasıl erkekler askerlikte geçirdikleri dönem için bu kademelendirme imkanlarından istifade ediyorlar kadınlarımız da doğum nedeniyle aynı haklardan istifade etme imkanına kavuşacak" diye konuştu.
-"Doğuma bağlı yarı zamanla çalışma"
Doğuma bağlı yarı zamanla çalışma konusunda düzenlemeler yapılacağını dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Şu anda analık izni sonrasında yarı zamanlı çalışma imkanı yok. Sadece kamudan annelik izninden sonra 12 aya kadar süt izni hakkı var. Yapacağımız düzenlemeyle analık izini bitiminden sonra ilk çocuk için 2 ay, ikinci çocuk için 4 ay, üç ve üzeri çocuklar için 6 ay olmak üzere yarı zamanlı çalışma imkanı getireceğiz. Yani anneler istemeleri halinde yarı zamanlı, günde 8 saat mesai ise 4 saat mesai yapmak suretiyle geri kalan vakitlerinde yeni doğan çocuklarının yanında bulunma imkanına sahip olacak ve aradaki fark kesinlikle bir kesintiye uğramayacak yani tam ücret alarak yarı zamanlı çalışacaklar. Bu yarı zamanın ücretini işveren, geri kalan tazmin edilecek olan izinli sayılan zamanı ise biz devlet olarak karşılayacağız."
-Kısmi süreli çalışma izni
Başbakan Davutoğlu, 0-12 aylık bebekleri evlat edinenleri de aynı kapsama alacaklarını dile getirerek, bu süreyi engelli çocuk doğuranlar için 12 aya çıkartacaklarını, çoğul gebelik halinde de bütün bu sürelerin her bir çocuk için birer ay uzatılacağını bildirdi.
Çocuk okul çağına gelene kadar ebeveynlere kısmi süreli çalışma izni hakkı getireceklerini bildiren Davutoğlu, şunları söyledi:
"Buradaki fark şu; çocuk 5,5 yaşına kadar 'Ben çocuğumla kalmak eğitimiyle ilgilenmek, onu eğitime hazırlamak istiyorum' diyen annelere, ebeveynlere 30 saate kadar kısmi çalışma hakkı getireceğiz. Böylece bu dönemde ebeveyn işinden olmayacak, 30 saat çalışarak hem iş garantisi devam etmiş olacak hem profesyonel hayattan kopmayacak ama çocuğunu da eğitime hazırlayacak şekilde birlikteliği çocuğuyla geçirme imkanı bulacak."
Davutoğlu, prematüre doğum, evlat edinme ve annenin vefatı halinde izin haklarını yeniden düzenleyeceklerini anlatarak, "Bu çerçevede işçiler için şayet anne doğum sonrasında hayatını kaybederse geri kalan izinleri baba kullanabilecek. Anne doğum esnasında hayatını kaybetti ama bebek sağ. Aynı hakları babaya sağlıyoruz ki baba bebeğiyle ilgilenebilsin ve anne vefatından doğacak merhamet eksikliği bebekte ortaya çıkmasın" diye konuştu.
Kamuda çalışanların evlat edinme durumunda izin hakkından yararlanabileceğini dile getiren Davutoğlu, bu hakkın işçilere de verileceğini açıkladı.
-Babalık izinleri yeniden düzenlenecek
Davutoğlu, memurlar için prematüre doğumlarda ilave izin hakkı sağlayacaklarını, bebek 7,5 aylık dünyaya gelmişse geriye kalan 1,5 ayın ek olarak izne intibak ettirileceğini bildirdi.
İş Kanunu kapsamındaki babalık izinlerini de yeniden düzenleyeceklerini belirten Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Yapacağımız düzenlemeyle işçiye yani babaya, eşinin doğum yapması halinde 5 gün izin vereceğiz. Arada cumartesi pazar da girdiği için net 1 hafta izin anlamına gelir ama tabii babanın bu izni aldıktan sonra kahve köşelerinde veya başka yerlerde stadyumlarda olmamasını teminen belki anneden de 'Evet bu 5 gün içinde benim yanımda, bana hizmet etti' diye bir yazı alabiliriz. Böylece baba, bebeğine merhamet, şefkat göstermek, eşine destek olmak için 1 hafta izinli sayılacak."
Başbakan Davutoğlu, çocuğun yüzde 70 engelli olması veya sürekli bir hastalığının bulunması durumunda ebeveynlerden birine 1 yıl içinde 10 güne kadar izin getirdiklerini de anlatan Davutoğlu, ayrıca bunun için bir izin talebine ihtiyaç olmayacağını sözlerine ekledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.