Anayasa Mahkemesi Başkanı Arslan: AYM'nin kararlarının uygulanmaması söz konusu olamaz

Anayasa Mahkemesi Başkanı Arslan: AYM'nin kararlarının uygulanmaması söz konusu olamaz
Anayasa Mahkemesi Başkanı Arslan, "Anayasanın açık hükümleri karşısında, Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmaması söz konusu olamaz." dedi.

ANKARA

Anayasa Mahkemesinin kuruluşunun 56. yıl dönümü dolayısıyla Yüce Divan Salonunda tören düzenlendi. 

Törene, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Başbakan Yardımcıları Bekir Bozdağ ve Fikri Işık, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, eski TBMM Başkanları Bülent Arınç ve Cemil Çiçek, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sadi Güven, Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ile yargı mensupları, Venedik Komisyonu Başkanı Gianni Buquicchio, 20 ülkeden Anayasa Mahkemesi Başkan ve üyeleri katıldı.

Törende Anayasa Mahkemesinin kuruluş yıldönümü dolayısıyla hazırlanan tanıtım filminde, bireysel başvurunun 5 yılı anlatıldı.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, yaptığı açış konuşmasında, bu yıl düzenlenen sempozyumun konusunu, bireysel başvurunun beşinci yılının değerlendirilmesi olarak belirlediklerini, bireysel başvuru uygulamasını bütün boyutlarıyla ele alarak 5 yıllık tecrübenin muhasebesini yapacaklarını söyledi.

Konuşmasında, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararlarının bağlayıcılığı ve icrası üzerinde durmak istediğini belirten Arslan, Anayasa Mahkemesinin verdiği bir kararda, Anayasanın 153. maddesini yorumlandığını kaydetti.

Bu madde uyarınca, Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağladığını Mahkemenin bir kez daha tespit ettiğini vurgulayan Arslan, "Buradaki en önemli nokta, Anayasa Mahkememiz, mahkeme kararlarının genel olarak bağlayıcılığını ifade eden Anayasanın 138. maddesinden farkını ortaya koymuştur. Buradaki temel fark, 153. maddenin, aynı zamanda Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama, yürütme ve idare makamları yanında yargı organlarını da bağladığını ifade etmesidir. Bu da esasen, Anayasanın 11. maddesinin de doğal bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır." diye konuştu. 

Anayasanın 11. maddesinin de Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü ilkesini düzenlediğine işaret eden Başkan Arslan, "Bu değerlendirmeler ışığında ve Anayasanın açık hükümleri karşısında Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmaması söz konusu olamaz. Esasen bireysel başvurunun etkili olması da bir başvuruda ihlal tespit edildiğinde, bu ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına bağlıdır." dedi.

Başkan Arslan, Anayasa Mahkemesinin, anayasal hak ve hürriyetlerin ihlal edilip edilmediğini denetlerken, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni ve onu bağlayıcı olarak yorumlayan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarını dikkate aldığını da vurguladı.

"AİHM içtihatlarını dikkate almak kaçınılmaz bir durum"

Bunun bir tercih olmaktan ziyade, anayasal gereklilik olduğunu söyleyen Arslan, şöyle devam etti:

"Bu anayasal gereklilikler bir yana pratik anlamda da bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır. Çünkü Anayasa koyucu, bu kurumu tam da AİHM'e yapılan bireysel başvuru sayısını ve ihlal sayısını azaltmak için getirmiştir. Dolayısıyla AİHM içtihatlarını dikkate almak, Anayasa Mahkemesi tarafından kaçınılmaz bir durum olarak ortaya çıkmaktadır. Zira tam olarak ifade etmek gerekirse Anayasa koyucu, Strazburg Mahkemesine başvuruları azaltmak ve sorunu milli hukuk içinde çözmek amacıyla bireysel başvuruyu getirmiştir. 5 yılı aşan uygulamada, bu hedefin önemli ölçüde gerçekleştiğini söylememiz mümkündür. Özellikle 15 Temmuz sonrası olağanüstü dönemde 100 bini aşan başvuru bu kurum sayesinde Strazburg'a gitmeden, Anayasa Mahkemesi önünde karara bağlanmış veya derdest durumdadır."

Zühtü Arslan, bireysel başvurunun, bireylerin uğradıkları hak ihlallerinin, uluslararası mahkemeye gitmeden ülke içinde, milli hukuk çerçevesinde giderilmesini sağlamak suretiyle Türkiye'de demokratik hukuk devletinin gelişimine de önemli bir katkı yaptığını, yapmaya da devam ettiğini aktardı.

Tüm bu hususların, bireysel başvurunun temel hak ve özgürlüklerin korunması bakımından Türkiye açısından büyük bir kazanım olduğunu ortaya koyduğuna işaret eden Arslan, "Eminim gelecek nesiller, bu kurumu 2010 yılında anayasal sisteme kazandıranları ve başarılı şekilde uygulanmasında emeği geçenleri şükranla anacaktır." dedi.

Muhabir: Aylin Sırıklı, Ferdi Türkten

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.