Ana muhalefet lideri mi eğitimli yalancı mı?

CHP lideri Kılıçdaroğlu dün Deniz Feneri e.V savcılarının görevden alınması konusunda esti gürledi ama konuşmasında şu gerçeklerden tek kelime etmedi.

Türkiye?nin Anamuhalefet Partisi?ni, ?yalan söylemeyi? günlük yaşamının bir parçası haline getiren birisi yönetiyor.

Acı, ama gerçek bir durum bu.

Böylesine önemli bir mevkiyi işgal eden bir kişiye, böyle ağır bir ithamda bulunmak normal şartlarda kolay olmamalı.

Ama her gün gözümüzün önünde çok profesyonelce ve hiç çaktırmadan yepyeni yalanlar ürettiğine tanıklık ettiğim için, kendisiyle ilgili yüksünmeden böyle bir ithamda bulunabiliyorum.

SAHİ SAVCILAR NEDEN GÖREVDEN ALINDI

Dün (cumartesi günü) garip bir basın toplantısı yaptı Kılıçdaroğlu.

Bahsettiği bir konu daha vardı ama, sanki bu basın toplantısını, sadece Deniz Feneri e.v soruşturmasının Türkiye ayağında yaşanan son gelişmeler için düzenlemiş gibiydi.

Kağıttan okuduğu metinde savcıların görevden alınması konusunda ?duyumlar üzerinden? hiçbir mesnedi olmayan iddialar ortaya atıyor, ağır suçlamalarla adaletin çöktüğünden falan söz ediyordu Kılıçdaroğlu.

Suçlamalar bittikten sonra garip bir şey de oldu.

Adı ?basın toplantısı? olan ?toplantıya? gelen gazeteciler tam soru sormaya başlayacaktı ki, Kılıçdaroğlu salondan kaçarcasına uzaklaştı.

KILIÇDAROĞLU?NUN MUMU İFTARA KADAR BİLE YANMADI

Ama Kılıçdaroğlu?nun bu iddiaları akşamüzeri Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı?ndan yapılan açıklamalarla boşa çıkmıştı.

Evet Anamuhalefet liderinin mumu, bırakın yatsıyı iftar bile olmadan sönmüştü.

Başsavcılık, ?oturaklı bir dille? hazırlanmış yazılı açıklamasıyla, Deniz Feneri e.v soruşturmasını yürüten üç savcının neden görevden uzaklaştırıldığını izah ediyordu.

Savcılar hakkında HSYK Başmüfettişlerinin yaptığı incelemenin soruşturmaya dönüştürülmesi nedeniyle böyle bir işlem yapılmıştı.

Açıklamadaki uzunca cümlenin ilgili bölümü şöyle:

?Bazı şüpheli vekillerinin şikayeti üzerine HSYK tarafından görevlendirilen başmüfettişlerin yaptıkları inceleme sonucunda, soruşturma aşamasına geçilmesine karar verilerek, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcılarından yazılı savunma istendiğinin görülmesi üzerine değerlendirme yapılarak??

Açıklamanın bu bölümünden de anlıyoruz ki, başsavcılığın böyle bir karar almasının perde arkasında, savcılar (Nadi Türkaslan, Mehmet Tamöz, Abdülvahap Yaren) ile ilgili müfettişlerin yürüttüğü incelemenin, soruşturmaya dönüşmüş olması var.

Ve yine anlıyoruz ki, incelemenin soruşturmaya dönüştürülmüş olması, bu üç savcının görevlerini yaparken, çok ciddi ihlaller yaptığına dair, önemli delillere ulaşıldığına işaret ediyordu.

CHP LİDERİNE SORULAR

Şimdi sıra geldi, CHP?nin yalan söylemeyi günlük yaşantısının bir parçası haline getiren liderine bazı sorular yöneltmeye.

1-Duyumlar aldık diye peşpeşe suçlamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, doğası gereği soru-cevap faslını içinde barındıran basın toplantısını neden hiç soru almadan kaçarcasına terk etmiştir.?

2-Gazetecilerin, savcıların ciddi hukuk ihlalleri yaptığına dair iddiaları gündeme getirmesinden mi korkmuştur CHP lideri.?

3-Mesela iki hafta önce gazetelerde çarşaf çarşaf haber olan ?belgede tahrifat?, ?evrakta sahtecilik? gibi ağır suçlamaların gerçekliği olup olmadığı konusunda kendisine haber ulaştıran ulaklarına herhangi bir soru yöneltmemiş midir.?

4-Böylesine önemli bir davada, böylesine ağır suçlamalara muhatap olan savcıların, ağızlarından çıkan her cümleyi gerçekmiş gibi topluma yutturmaya hazır gazetecileri de olduğu halde, bu suçlamalara cevap niteliğinde hiçbir şey söylemeyip, bunları bugüne kadar hiç yalanlamamış olmaları, CHP liderinin ?kirlenmiş zihin dünyasında? hiç mi şüphe uyandırmamıştır.?

5-Konu Deniz Feneri e.v davası ise, Kılıçdaroğlu?na göre bu soruşturmayı yürüten savcılar istedikleri zaman hukuk dışına çıkma haklarına sahip midirler.?

6-HSYK soruşturması sonucunda bir gün bilinenlerin dışında bilinmeyen yeni ihlaller de ortaya çıkarsa, yüzü biraz olsun kızarır mı acaba CHP liderinin?

Bugün kaçabilir ama yarın öbür gün bu sorular Kılıçdaroğlu?nun yakasına yapışacaktır.

Bunu aklından hiç çıkarmamalı.