Alzheimer Kadınlarda Daha Fazla Görülüyor..

Alzheimer Kadınlarda Daha Fazla Görülüyor..
Son yıllarda gerek filmler gerekse medyada sık konu edilmesiyle gündemdeki yerini koruyan Alzheimer, hemen hepimizin tanıdığı bir hastalık haline geldi.

Türkmenbaşı Tıp Merkezi Nöroloji Uzmanı Dr. Suna Aslan, adını Alman Doktor Alois Alzheimer’dan alan ve halk arasında ‘bunama’ olarak bilinen Alzheimer’ın kadınlarda daha fazla görüldüğüne dikkat çekti.

21 Eylül Dünya Alzheimer Günü nedeniyle açıklama yapan Dr. Aslan, Alzheimer’in (AH) bunama (demans) ile giden bir hastalık olduğunu ve tüm bunamayla giden hastalıkların %65-70’ini oluşturduğunu vurguladı.

Türkiye’de Yaklaşık 1,2 Milyon Demans Hastası.

 Dr. Aslan, “Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 2012 yılında dünyada tanı almış 85 milyon hasta olduğunu ve 20 yıl içinde bu sayının 2 katına çıkacağını öngörüyor. Türkiye de yapılan bir çalışmada ise 70 yaş üstü kişilerin % 20’sinde demans tespit edilmiş, bunların % 11’inde muhtemel Alzheimer Hastalığı olduğu düşünülmüştür. Bunu tüm nüfusa oranlarsak ülkemizde yaklaşık 1,2 milyon demans hastası olduğu, bunların da 681.000’nin AH olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır.” dedi.

Hastalıkta %5-10 genetik geçişin söz konusu olduğunu belirten Türkmenbaşı Tıp Merkezi Nöroloji Uzmanı Dr. Suna Aslan, diğer görülme nedenlerini YAŞ, çevresel faktörler, travmalar, viral enfeksiyonlar, hiperlipidemi tip (2) diyabet, depresyon olarak sıraladı ve Alzheimer’ın kadınlarda daha fazla görüldüğüne dikkati çekti. Dr. Aslan açıklamasına şöyle devam etti;

 

AH’de Neler Görülüyor?

Öncelikle sinsi ve ilerleyici bir gidiş olur ve yakın bellekte bozulma, konuşma bozukluğu, dikkat kusuru, yer, zaman ve konum belirlemede bozukluk, hesaplama, plan-program yapma ve karar vermede zorluk, uyku bozuklukları, gerginlik, huzursuzluk, sürekli dolaşma, bağırma, ilgisizlik, korkular, içe kapanma ve hayaller görme gibi nöropsikiyatrik belirtiler olur ve hastalık ilerledikçe sırayla tabloya eklenirler.

 

Tanı Nasıl Konuluyor?

Öncelikle hastanın öyküsü dinlenir ve nörolojik muayene yapılır ve ardından nöropsikiyatrik testler uygulanır. Hastada demans sebebi olabilecek kitle, damar tıkanıklığı, depresyon, vitamin yetmezliği, hipotriodi gibi diğer sebepler dışlanır. Yakın tarihe kadar beyin biyopsisi ya da otopsi yapılmadan kesin AH tanısı konulmaz; muhtemel AH denilirdi. Ancak son 20 yıl içinde tıp tekniklerindeki gelişmeler tanıyı hastanın beyin dokusu incelenmeden de koymayı mümkün hale getirmiştir, FDG_PET, PİB_PET incelemeleri beyinde biriken amiloidi çok net olarak gösterebilmektedir. Ayrıca yapısal MRI da özgü belirtiler yol gösterir. Bunların yanı sıra biyo belirteçler tanıyı öngörmekte yardımcı testlerdir. BOS (beyin omurilik sıvısı) da Amiloid B ve TAU proteinlerinin seviyeleri tanıda yol gösterici olmaktadır.

 

Tedavide neler yapılıyor?

Destekleyici, davranışçı ve semptomatik tedaviler ile birlikte elimizde bugün için iki grup ilaç bulunmaktadır.

1.Asetikolinesteraz inhibitörleri : (Donepezil, Rivastigmin, Galantamin)

2.NMDA inhibitörleri: (Memantin)

İlaçlar hastalığı ortadan kaldırmamakta ya da tedavi edememekte; temel olarak yaşam kalitesini arttırmakta ve bakım evlerine yatışı geciktirmekte, yani hasta bir süre daha bağımsız ve kaliteli yaşayabilmektedir.

2000li yıllarda aşı uygulama çalışmaları ne yazık ki başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.