AK Parti Sözcüsü Çelik: İdlib'de saldırılara misliyle karşılık verilmeye devam edilecek
Ankara
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı devam ederken, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
- MSB: İdlib'de 5 asker şehit oldu, 5 asker yaralandı
- AK Parti Sözcüsü Çelik: İdlib'de saldırılara misliyle karşılık verilmeye devam edilecek
- MSB: İdlib'deki saldırıya anında mukabele edildi, 101 rejim unsuru etkisiz hale getirildi
- Türk ve Rus heyetleri İdlib'i görüştü
İdlib'den üzücü haberler geldiğini, şehit ve yaralılar bulunduğunu hatırlatarak şehitlere Allah'tan rahmet, yaralılara şifa dileyen Çelik, "Kahraman ordumuzun orada yürüttüğü faaliyetlerde başarılı olması için buradan hepsine dualarımızı, selamlarımızı gönderiyoruz." diye konuştu.
MKYK toplantısında İdlib'deki saldırı başta olmak üzere Suriye'deki durum ve dış politika gelişmelerinin kapsamlı bir şekilde değerlendirildiğini söyleyen Çelik, "Gelinen noktada kararlılık en üst düzeydedir." bilgisini paylaştı.
Çelik, İdlib'deki çatışmaları önlemek, insani durumun daha da kötüleşmesine mani olmak, Türkiye'nin sınır güvenliğini sağlamak ve göçü engellemek maksadıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin terörle mücadele çerçevesinde üzerine düşeni uzun zamandır başarıyla gerçekleştirdiğine işaret etti.
AK Parti Sözcüsü Çelik: İdlib'de saldırılara misliyle karşılık verilmeye devam edilecek
Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekatlarının bunun göstergesi olduğunu dile getiren Çelik, İdlib'de bulunan gözlem noktalarının görevinin gözlem yapmak ve durumu rapor etmek olduğunu hatırlattı.
Gözlem noktalarının Astana ve Soçi süreçleri çerçevesinde meşru bir yapı olarak bulunduğunu anımsatan Çelik, "Buraya dönük olarak rejimin oradaki manevra alanımıza ve gözlem noktalarımıza dönük sistemli bir şekilde saldırıları söz konusudur. Bu saldırı gerçekleştiği andan itibaren de en yoğun şekilde saldırıyı gerçekleştiren hedefler ateş altına alınmıştır. Hedeflerin imhası için yoğun bir şekilde bu hedefler ateş altına alınarak gerekli karşılık verilmiştir. Hedefler tahrip edilmiştir, şehitlerimizin kanı yerde kalmadı. Tabii karşı tarafa verilen zaiyat geçen seferde de olduğu gibi katbekat fazladır ve yoğun bir şekilde ateş altına alma faaliyeti kesintisiz bir biçimde sürmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Çelik, ateş altına alınan hedefler ve karşı tarafa verilen zaiyatla ilgili Milli Savunma Bakanlığının gereken bilgileri kamuoyuna açıklayacağını belirterek, şöyle konuştu:
"Gelişmeler tabii ki yakın bir şekilde takip ediliyor. Cumhurbaşkanımız ilgili bütün kurumlara gerekli talimatları vermiştir. Bu çerçevede İdlib'de gerginliği azaltma bölgesinin statüsünün korunmasına Türkiye açık ve güçlü bir biçimde bağlıdır. Bölgedeki insani felaketin önüne geçilmesi için orada bulunan varlığımız bir teminattır. Fakat rejim çok uzun zamandan beri, yaklaşık olarak Mayıs 2019'dan beri yoğunlaşmaya başlayan bir şekilde sivillere ve sivil altyapıya dönük saldırıları gerçekleştirerek şimdiye kadarki tüm mutabakatları ihlal etmekte ve burada sivillere dönük bu saldırılarıyla insani bir felaketin oluşmasına yol açacak bir saldırganlık içerisine girmektedir."
Rejimin 12 Ocak 2020'de yapılan ateşkese de riayet etmediğini ve Rusya'nın açık bilgisine rağmen saldırılarını sürdürdüğünü anlatan Çelik, Türkiye'nin 3 Şubat'ta saldırıların önlenmesi maksadıyla oraya takviye birlikler gönderdiğini, o zaman da ateş edildiğini, şehit ve yaralıların olduğunu hatırlattı.
"Türkiye'nin kararlılığı tamdır"
Ömer Çelik, bugün olduğu gibi o zaman da saldırılara misliyle karşılık verildiğini dile getirerek, "Bugün de ortaya çıkan tablo rejimin saldırganlığının aynı şekilde devam ettiği, çatışmasızlık bölgesinin statüsünün yok edilmesine dönük olarak bütün kuralları, mutabakatları ihlal eden yaklaşım içerisinde olduğudur. Burada Türkiye'nin kararlılığı tamdır, gözlem noktalarımız görevlerine verilen emirler doğrultusunda kararlılıkla devam edecektir. Herhangi bir şekilde gözlem noktalarından çekilme gibi bir şey söz konusu değildir. Silahlı Kuvvetlerimiz, aziz milletimiz müsterih olsun, kendisine yapılan her saldırıya misliyle karşılık verecek teçhizata ve altyapıya sahiptir." ifadelerini kullandı.
Çatışmaların durdurulması için tedbirlerin alındığını, gözlem noktalarının herhangi bir saldırıya uğraması ihtimaline karşı gereken takviyelerin yapıldığını bildiren Çelik, "Son günlerdeki takviyeler yoğun bir şekilde tartışma konusu oldu. Bu takviyelerin sebebi de aslında gözlem noktalarımızın görevini icra etmesiyle ilgili faaliyetler konusunda Türkiye'nin kararlılığını göstermektedir. Gözlem noktalarının bu faaliyetlerini icra etmesi karşısında rejim bunu engellemek için saldırılar gerçekleştiriyor, çeşitli şekillerde bu saldırganlıkla gözlem noktalarımızı, oradaki manevra alanlarımızı hedef haline getirmeye çalışıyor. Bu misyonun, bu fonksiyonun korunması için son günlerde hepinizin izlediği takviyeler gerçekleştirilmiştir." dedi.
Çelik, bazı muhalefet çevrelerince "Sınırlarımızın ötesinde ne işimiz var?" eleştirilerinin yapıldığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Daha önce de gördük, sınırlarımızın hemen hizasındaki bir koruma alanı sınırlarımızı korumaya yetmemektedir. Sınırlarımızın içine doğru, Hatay ilimize, oradaki çeşitli ilçelerimize dönük olarak Suriye tarafından yapılan atışları hep beraber hatırlıyoruz. İnsanlarımızın ölmesine, yapıların zarar görmesine dönük o saldırganlığı hepimiz hatırlıyoruz. Terör örgütleri sınırımızın dibine kadar geldiği zaman kendi şehirlerimiz hedef olmaktadır. Dolayısıyla Türkiye'nin orada yaklaşık 30 kilometrelik bir derinliği tutması sınırlarının güvenliğini sağlaması, sınır illerinin, sınır illerinde yaşayan vatandaşlarımızın güvenliğinin sağlanması bakımından son derece elzemdir. Yani 'sınırlarınıza çekilin ve oradan bu çalışmaları yapın' diyenler aslında ne coğrafyayı biliyorlar ne sahadaki gerçekliği biliyorlar ne de karşımızdaki terör unsurlarının ne yapmak istediğinin farkındalar."
Derinliğin yaratılmasının Türkiye'nin sınır güvenliği ve terörle mücadelesinin güçlü bir şekilde devam etmesi açısından zorunlu olduğunu vurgulayan Çelik, Türkiye'nin herhangi bir şekilde yeni bir pozisyon almayacağını, şimdiye kadar aldığı pozisyonu kararlılıkla sürdüreceğini ve bu kararlılıktan en ufak bir taviz verilmeyeceğini söyledi.
Çelik, rejimin saldırılarının, rejime daha çok alan kazandırma ve Türkiye'yi geriletme gibi birtakım amaçlara dönük olarak gündeme getirildiğini bildiklerini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Burada kimsenin toprağında gözümüzün olmadığını, amacımızın terörle mücadele olduğunu, sınır güvenliğimizi korumak olduğunu, oradaki insani felaketi önlemek olduğunu, terörle mücadele olduğunu defalarca ifade ettik. Bunu bir kere daha ifade ediyoruz. Bu misyon kararlı bir şekilde icra edilecektir ve yapılan saldırılara da misliyle karşılık verilmeye devam edilecektir. Cumhurbaşkanımız gelişmeler üzerine ilgili kurumlara gerekli talimatları vermiştir, faaliyetlerin nasıl icra edileceği, kararlılığın yeni duruma göre nasıl ortaya koyulacağı tekrar netleştirilmiştir."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.