AİLE POLİSİ

AİLE POLİSİ
AİLE POLİSİ ? 30* * *6.AİLE POLİSLERİ ÜNİVERSİTELİ GENÇLERİNELİNDEN TUTUYORAlkışlar Erzincan PolisineAile Polisi Savaş öyle bir konuya parmak bastı...


AİLE POLİSİ ? 30

* * *
6.AİLE POLİSLERİ ÜNİVERSİTELİ GENÇLERİN

ELİNDEN TUTUYOR

Alkışlar Erzincan Polisine

Aile Polisi Savaş öyle bir konuya parmak bastı ki üniversite öğrencileri, yöneticileri, öğrenci aileleri, akrabaları aile polislerini ayakta alkışladılar.

?Bel fıtığının ağrılarından kurtulmak için bol bol yürü.? demişlerdi Polis Savaş?a, bel fıtığı hakkında duyumları olanlar. Defalarca doktora gitmişti, çok bel uzmanına görünmüştü. Ama çaresini tam olarak bulamamıştı. Zaten yürümekten başka çaresi de kalmamıştı.

?Bari sorumlu olduğum sokakta gezerek hem görevimi yapayım hem de bel fıtığı ile yollarda mücadele edeyim,? diye düşündü.

Polis Memuru Hanife

Hanife-Savaş karı koca polis bir çift.

Bu projenin uygulama alanlarının tamamında Polis Hanife?nin bir katkısı vardır. Hani 9. Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman DEMİREL?e atfen bir söz var ya;?Cumhuriyetin neresinde ararsanız beni bulabilirsiniz.? diye. Bu projede Polis Memuru Hanife için de aynı şeyi söylemek mümkün.

Projenin mutfak bölümünde büyük emekleri oldu. Alan çalışmalarında da Hanife?nin çok emeği var.

Projede asıl zor olan bölüm her çalışmada olduğu gibi projenin mutfak bölümüdür. Sokakların isimlerinin yazılması, görevlilerin yerleştirilmesi, forum sayfasının takip edilmesi, toplu mesaj sisteminde mesajların çekilmesi, tayin olup şubesi değişenlerin yeni yerlerinin güncellenmesi, lokantalarda ücretsiz yemek için gelen üniversite öğrencilerinin formlarının doldurulması, yerleştirilmesi...

Kampanya çalışmalarına da aktif olarak katıldı Hanife. Kan kampanyasındaKızılay Kan Merkezine yirmi beş günde çoğunluğu üniversite öğrencisi bayan olmak üzere yirmi yedi vatan sevdalısınıgetirip kan verdirmişti.

Sigarayı bırakma kampanyasının mutfağında yine o vardı; kampanyaya da bizzat katılmıştı. Dört kişiye sigara bıraktırmıştı.

Peki eşi bunca gayretin içinde iken Savaş boş mu durdu? O da her kampanyada aktif olarak çalıştı.

Savaş, yürüme işinden bel fıtığına belki bir çare çıkar ümidiyle kendisini sorumlu olduğu sokağın kaldırımlarına bırakmıştı.

O çocukları, çocuklar da onu çok sevmişti. Sokakta gezerken cebinde sürekli şeker ve çikolata bulundurur, çocuklara verirdi. Bazen eşi Hanife?den gizli olarak kendisi de yerdi. Eşi onu çikolata yerken yakalarsa işi biraz zordu Savaş?ın. Kilosuna dikkat etmesi gerekiyordu. Malum, bel fıtığı...

Görevli olduğu sokaktaki çalışması normalde haftanın Salı günleri öğleden sonra idi. Ama o boş kaldığı zamanının çoğunu sokaktaki bakkalla sohbet ederek, emeklilerle eski günleri konuşarak ve çocuklarla top oynayarak geçiriyordu.

Öyle bir kaynaşma sağlamıştı ki insanlarla, artık sorumluluğunu yerine getirme konusunda kendisini zirvede hissediyordu. Hangi evde kimin neye ihtiyacı var? Hangi insan, hangi işler için idealdir? Mahallede kim aktiftir? gibi konuların tamamına hâkimdi. Mahallede alınacak güvenlik önlemleri konusunda artık sokaktakilerin ne düşündüklerini bile öğrenmişti. Edindiği bilgileri amirlerine anlatarak onları bilgilendirmiş, alınması gereken güvenlik tedbirleri konusunda söz sahibi olmuştu Savaş. Çünkü biliyordu kimodern yönetimlerde güvenlik hizmetleri yerel halkın talepleri dikkate alınarak yerinde planlanır. Bazıları tam bunun tersini biliyor ve tersini yapıyordu. Yani, uygulamak için, Ankara?dan gelecek güvenlik önlemlerini bekliyordu. Oysa güvenlik önlemleri yerelleşmeliydi. Mahallinde alınmalıydı. Mahallinde planlanmalıydı.

Savaş, her mahallenin hatta sokağın kendine özgü sorunları olduğunu yaşayarak görmüştü. Kendi sokağı ile yan sokağın sorunları birbirinden tamamen farklıydı. Kendi sokağında çok defa vatandaşların ortak ana sorunu çöplerin geç alınması iken, yan sokakta köpeklerin çocukları rahatsız etmesi idi. Düşündü savaş. ?Bazı amirlerimiz, Ankara?dan gelecek emirlerle, bu iki sorunu nasıl çözecekti acaba??

Kendisine sokaktaki dostları tarafından mahallenin ve sokağın sorunları anlatılıyordu zaman zaman. Bu sorun bazen belediyeyi ilgilendiriyordu, bazen Sağlık Müdürlüğünü, bazen Milli Eğitimi. İlgili birimlere iletmek için kendisine iletilen sorunların hepsini alıyordu Savaş.Bazen kendisi ilgili kurumlara bizzat giderek konu hakkında bilgiler veriyor, bazen amirlerine konuyla ilgili raporlar yazıyordu.

Sorumlu olduğu sokağında yaşayanlar hakkında bazen kendi kendini yokluyordu. ?Şimdi? diyordu. ?Burada bir bıçakla yaralama veya cinayet olduğunu düşünelim. Konuyu araştırmak üzere ilgili karakol polisi geldiğinde eminim ki herkes konuşmaktan çekinir. Bazılarıgörmediğini, bazıları başka yöne baktığını söyler. Herkes olayı görmediğini anlatan bir mazeret bulur.?

Sonra kendi kendisini sınav yaptı. Mahallede oturanları teker teker canlandırdı kafasında. ?Evet,? dedi. ?Ayşe teyzeye gitsem, ?Teyze burada dün bir olay olmuş diyorlar, doğru mu?? diye sorsam. Bana istemediğim kadar bilgi verir. Ahmet Bey vatandaşlık konusunda çok duyarlı birisi. Ona gidip, ?Ahmet Bey, polis olarak bilmemiz gereken bir şey var mı?? diye sorsam o da işin hikâye kısmınıçıkartıp özünü söyler. Bakkala gitsem, çocuklarla konuşsam?? Sorumlu olduğu yerde oturanlara çok güveniyordu Polis Savaş. Tabii ki vatandaşlar da ona. Çünkü orada yaşayanlarla aynı frekansı yakalamıştı.

Savaş ve Üniversite Öğrencileri

Görevli olduğu sokakta vakit geçirmek Savaş için bir zevk haline gelmişti. Yürümenin bir başka şekli de çocuklarla maç yapmaktı.Maçın ilerleyen dakikalarında durum gayet kızışmıştı. Durum 4?4. Son golü atan galip gelecekti. Son golü karşı taraf attı. Kolaları Savaş?ın oynadığı takımısmarlayacaktı. Tabii ki takımın içinde Savaş da olduğu için ?Kolalar benden? dedi. Karşı takımın oyuncularıçok büyük bir sevinçle içiyorlardı kolalarını. Ne de olsa galip gelmişlerdi. Savaş dalgın dalgın yolda yürümekte olan iki genci gördü. Çocuklara bu gençleri tanımadığını, içlerini tanıyan olup olmadığını sordu. Çocuklar da tanımıyorlardı gençleri. Onların bu görünüşleri Savaş'ın gençlerle ilgilenmesi gerektiği anlamına geliyordu. "Çocuklar benim işim var. Hoşçakalın size iyi eğlenceler." diyerek ayrıldı takım oyuncularından.

Yanlarına yaklaşarak: ?Merhaba, genç arkadaşlarım. Ben Savaş.? dedi. ?Halinizde bir tuhaflık var. Ben bu sokağın aile polisiyim. Yardımcı olacağım bir konu var mı??

?Merhaba ağabey.? dedi zayıf olanı. ?Ne polisi olduğunuzu anlayamadım?

?Aile Polisi.? dedi Savaş. ?Yani bu sokaktan sorumluyum. Burada oturanların maddi durumları hakkında bilgi sahibi oluyorum. Onlara yardımcı olacağım hususlar olursa yardımcı oluyorum. Ayrıca okula gitmeyen kız öğrenciler varsa onların tekrar okullarına gitmesi için anne babalarını ikna etmeye çalışıyorum. Yaşlı, kimsesiz olanları ilgili kurumlarla görüştürüyorum. Foseptik çukuru gibi çocukların oynamasına engel olan çukurlarıda kontrol ediyorum, tespit edersem kapatmaları için belediyeye bildiriyorum. Pek mutlu görünmüyorsunuz. Derdini söylemeyen derman bulamazmış. Sizin bir sorununuz var gibi geldi bana.?

Bu sefer gençlerden diğeri konuştu. ?Ağabey benim adım Selim. Arkadaşımınki Kamber. Biz Kahramanmaraş?tan geliyoruz. Buraya üniversite okumaya geldik. İkinci öğretimde Meslek Yüksekokuluna ikinci yerleştirmede yerleştik?.

?Hoşgeldiniz.? dedi Savaş. ?İyi ki de geldiniz. Burası güzel bir şehir. Ben de buraya geleli üç yıl oldu. Memnunum Erzincan?da yaşamaktan. Burada güzel vakit geçireceğinizi düşünüyorum. Biraz küçük bir il ama her yönden emsali illere göre daha gelişmiş. Üniversitesi de iyidir. Rektörümüz çok çalışkan bir insan. Üniversitenin bir sloganı var: ?Anadolu?da bir dünya üniversitesi.? Rektör Erdoğan Bey?in çok gayretleri oldu üniversitenin gelişmesinde. Zaten buranın halkı çok yakından tanır kendisini. Halktan birisidir. Siz de onu çok sık göreceksiniz okulunuzda, sınıfınızda. Bir de kampus inşaatı başlattı, Sivas yolunda. Orası bitince üniversite daha da güzel olacak.?

* * *

Aile Polisi Kitabı

Yazarı : Nuri ATEŞ

E-Posta : nuriates_2000@yahoo.com

Web adresi : www.ailepolisi.com/haber/

Facebook : facebook.com/aile.polisi

Twitter : twitter.com/ailepolisi

Basım Yılı : 2012

Yayınevi : Hayat Yayınları

Adresi : Hayat Yayın Grubu Nişancı Mah. Davutağa Cad. No 26/1 34050 Eyüp İstanbul

Telefon : 0 212 613 11 00 - 0 530 290 99 78

Fax : 0212 613 11 55

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.