Adil Gür: Türkiye, Başkanlığa değil ‘bölünme’ye karşı çıkıyor

A&G Araştırma Şirketi’nin sahibi Adil Gür, araştırmalarında halkın başkanlık sistemini yanlış bildiğinin ortaya çıktığını ifade etti. Gür, halkın, muhalefetin ‘bölünme’ propagandasından etkilendiğini belirterek, AK Parti’nin hizmetlerini anlatarak kazanacağını belirtti.

Erdinç Akkoyunlu

A&G Araştırma Şirketi’nin sahibi Adil Gür, 7 Haziran Genel Seçimleri’nin dinamosu olacak Başkanlık sistemine halkın bakışını STAR’a anlattı. Kendileri dahil, yapılan araştırmalarda Başkanlık sistemine ortalama yüzde 70 karşıtlık çıktığını anlatan Gür, “Aslında başkanlık sisteminekarşı değiller. Ama Başkanlık’ı federasyon ve bölünme sanıyorlar” diye konuştu.

Muhalefetin derdi başka

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her fırsatta Başkanlık sisteminin tartışılması ve 2015 Genel Seçimleri sonrasında oluşacak TBMM’nin yeni bir anayasa ile bunu hayata geçirmesine yönelik temennilerini dile getirmesi tartışmaların kapısını açtı. Ama konuşulan başkanlık sisteminden çok, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkan olup olmaması anlamında düğümleniyor. Başkanlık sisteminin Erdoğan karşıtlarınca ‘Başkanlık federasyon demektir. Federasyon da Türkiye’yi böler’ sözlerinin halkı çok etkilediğini belirten A&G Araştırma Şirketi Başkanı Adil Gür, “Bugünlerde yapılan araştırmada Başkanlık sistemine halk yüzde 70’ler civarında hayır diyor. Evet diyen yüzde 31-32 olarak değişiyor. İtiraz edilen başkanlık sistemi değil. Erdoğan 2003’te Başkanlıktan söz etmişti. Şimdi yeni tartışılırken muhalefet ve istemeyenler ‘Başkanlık eşittir federasyon, federasyon da bölünme getirir’ dediler. Başkanlığa karşı böyle bir korku oluştu halkta. Erdoğan karşıtlığı değil bu, başkanlığın yanlış bilinmesi” şeklinde konuştu.

Bunun bilinçli olarak bir muhalefet çalışmasıyla yapıldığını da anlatan Adil Gür, şöyle konuştu: “Oysa ki dünyanın en demokratik ülkelerinden ABD’deki başkanlık sistemine benzer getireceğiz, kuvvetler ayrılığı da getireceğiz, hak ve özgürlükleri teminat altına alacağız denilen yeni anayasaya halk ikna edilirse değer yargıları değişir. Halkın itirazı Erdoğan’a ya da Başkanlık sistemine değil. Bilinç altına yatırılan Başkanlık sistemiyle ilgili o korkulardan kaynaklanıyor.  Halkın Başkanlık ile bölüneceğiz korkusu var. Araştırmaları algılar üzerinden yapıyoruz. Muhalefet seçmenleri ‘Otoriterlik olur, tek adamlık olur’ diyorlar. CHP tabanı ise Erdoğan diktatör olacak diye karşı çıkıyor. Onlar ise kemikleşmişler. O yanıtları verenlerin başkanlık sistemine ilişkin de fikirleri var. Hayır diyenler ise, başkanlık sistemini bilmiyorlar. Onların temel kaygısı otoriterleşme ve tek adamlıktan değil, bölünme kaygısından olduğunu görüyoruz. “

Türkiye, Başkanlığa değil ‘bölünme’ye karşı çıkıyor

- 7 Haziran seçimlerine parti olarak girecek HDP’nin arkasında Yunanistan’daki Syriza rüzgarını almak istediğini belirten Adil Gür,  “Kobani olayları ile CHP’li sol seçmenin Cumhurbaşkanlığı seçiminde Selahattin Demirtaş’a giden oyları Kobani olaylarıyla geri döndü. Bu oyu yakalamak için CHP’nin ‘Biz Syriza’ değiliz demesi de HDP’nin işine geliyor  şimdi onlar bu oylar için ‘Biz Syriza’yız diyecek. Zaten Demirtaş o nedenle Çipras ile görüşecek. HDP barajı aşsa bile 75 değil şimdikinden en fazla on vekil çıkarır. Giremezlerse oylar AK Parti’ye gider.” dedi. 

Hizmetler oy getirecek

-  Halkın Başkanlık ve anayasa gibi bilgi gerektiren konularda bilgi sahibi olmadan oy verme alışkanlığını da sürdürmesi nedeniyle, AK Parti’nin yeni anayasa konusunda daha çok hizmet politikasını anlatarak oy istemesinin yaralı olacağı tavsiyesinde bulunan Gür, “Önümüzdeki beş ay içinde bunu çok iyi anlatabilirsek, değer yargılarını kısa zamanda değiştirebiliriz algısı zor. AK Parti için 2015 önemli. Başkanlık sistemi tartışmaları yerine seçime gitmenin ötesinde sağlık, ulaşım gibi hizmetleri anlatmanın seçimi etkileyeceğini düşünüyorum” dedi.

Star