Adaylar açıklansın CHP biter!

Adaylar açıklansın CHP biter!
Cumartesi günü Sanayi ve Ticaret Odası'nda "Markalaşma" üzerine konuşma yapmak üzere Samsun'daydım...Bu arada Samsunlular'la önümüzdeki seçim üzerine...



Cumartesi günü Sanayi ve Ticaret Odası'nda "Markalaşma" üzerine konuşma yapmak üzere Samsun'daydım...

Bu arada Samsunlular'la önümüzdeki seçim üzerine birçok sohbet yaptım.

Anladım ki Samsun CHP örgütü kaynıyor.

Ergenekon sanığı Mehmet Haberal'ın Samsun'dan aday yapılacağı dedikodusu yayılmış, CHP'liler homur homur homurdanıyor.

Samsun Milletvekili Haluk Koç'un, Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkan adaylığı sırasında tavrını net koymadığı için bir daha aday yapılmayacağı dedikodusu yayılmış. Köpüren köpürene...

9 milletvekilinin seçileceği Samsun'dan 18 aday adayı varmış. Bunlardan bazıları Gürsel Tekin'in, bazıları Deniz Baykal'ın, bazıları Önder Sav'ın, bazıları Kemal Kılıçdaroğlu'nun adayıymış, küfreden küfredene...

Diyorlar ki "Şu anda 9 milletvekilinin 6'sı AK Parti'den 2'si CHP'den 1'i ise MHP'den. Böyle giderse Samsun'da CHP 1 milletvekilinden fazla çıkaramaz."

Ben de diyorum ki, adaylar açıklansın bu kadar çok başlılığa, bu kadar lider zaafına bu CHP biter!

Murat Çetiner aradı...

"Tokat" olayıyla gündeme gelen Şırnak Emniyet Müdürü Murat Çetiner arayıp onunla ilgili yazdığım yazı için teşekkür etti. Ben de onu bir kere daha canlı olarak kutladım ve teşekkür ettim. Anladım ki yazım moral kaynağı olmuş. Bir kez daha anladım ki, yazı yazıp çizi çizerken, atıp tutup konuşurken, hele el kaldırıp tokat atmaya yeltenirken canları pahasına bu tür hassas bölgelerde görev yapan kamu görevlilerini unutmamak lazım. Milletvekili olsak bile...

Gültekin Avcı'ya bir soru daha...

Daha önce sorduğum soruya yanıtınızı aldım. Teşekkür ederim sayın savcım... İzninizle bir sorum daha var.

Dün "Diğer terör örgütlerinin yayınları, Öcalan'ın kitapları neden serbest değil" diye sormuşsunuz.

Yani "Ergenekon Terör Örgütü de kanun önünde PKK gibi bir terör örgütü sayılabilir... Şık da Öcalan gibi örgüt üyesi. O halde Ahmet Şık'ın basıma hazırlanan kitabı da 'örgütsel doküman' varsayılıp yasaklanabilir" mantığına getiriyorsunuz işi...

PKK ile ETÖ'yü ve Öcalan'la Şık'ı aynı kefeye koyma örneğinin doğruluğunu bir tarafa bırakalım. Konumuz şimdilik bu değil.

Gördüğümüz üzere siz de "Öcalan'ın kitabı" diyorsunuz. Ahmet Şık'ınki de (nasıl ve ne amaçla hazırlanırsa hazırlansın) bir kitap metniydi.

Sorularım şunlar:

1) Kitap formuna girmeden bir kitap metninin mahkeme emri ile de olsa yasaklanması "takılacak" bir konu değil mi? Örgüt üyesi kitap yazamaz diye bir kanun maddesi mi var? Kitap metni ile örgütsel dokümanı birbirinden ayırma ölçütleri nelerdir?

2)Bu kitap basılsa ve sonra mahkeme tarafından toplatılma kararı verilse kime ne faydası, kime ne zararı olurdu?

3)Mahkeme ters yönde bir karar verebilir miydi veremez miydi?

Anlıyorsunuz değil mi? Benim sorunum temel ilkelerle... Şimdilik başka sorum yok.

Çekirgelik

"Olimpiyatlarda ikinci gelmek gümüş madalya getiriyor, siyasette ikinci gelmekse unutulmayı." R. M. NIXON

Ali Atıf BİR

aabir@bugun.com.tr

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.