Adalet Bakanı Bozdağ: Orman yakanlara verilen cezaların artırılması konusunda çalışmalara başladık
Ankara
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ziyaretlerde bulunduğu Ağrı'da gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden aday olup olamayacağına yönelik tartışmalarının ve CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak'ın bu konudaki değerlendirmelerinin ve kendisiyle ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine Bozdağ, Öztrak'ın kendi konuşmalarından rahatsız olduğunu söyledi.
Anayasa ve hukukla ilgili konuda Adalet Bakanının konuşmasının doğal olduğunu belirten Bozdağ, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 seçimlerinde aday olamaz" tartışmasını Millet İttifakı'nın, bileşenlerinin ve onlara destek verenlerin yaptığını dile getirdi.
"Onlar tartışıyor, bu konuyu. Biz tartışmaya açmadık" diyen Bozdağ, "Sayın Cumhurbaşkanımızı 2023 seçimlerinde yenemeyeceğini anlayanlar, umutlarını Cumhurbaşkanımızın anayasal ve yasal olan adaylığını engellemeye bağlamış durumdadırlar. Yani bu fevkalade onlar için üzüntü verici bir durumdur. Bu, meydana çıkmaktan, adil bir yarışa katılmaktan, milletin hakemliğine başvurmaktan ve milletin verdiği karara rıza göstermekten kaçındıklarını gösteriyor." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2023'te aday olmasının Anayasa'ya da yasalara da uygun olduğunun altını çizen Bozdağ, bu konuda Anayasa'ya ve yasalara aykırı herhangi bir durumun söz konusu olmadığını ifade etti. Bakan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2014'te yapılan seçim, parlamenter sistem içinde yapılmış bir seçimdir. Sembolik yetkilere sahip cumhurbaşkanı seçimidir. Sorumsuz cumhurbaşkanı seçimidir. Parlamentodan ayrı yapılmış bir cumhurbaşkanı seçimidir ve yürütme organı olmayan bir cumhurbaşkanı seçimidir. 2017 anayasa değişikliği ile beraber cumhurbaşkanı seçiminde aday gösterme usulü değişti ve cumhurbaşkanı seçimine dair maddelerin tamamı değişti ve yeniden yazıldı. Daha önce biliyorsunuz cumhurbaşkanını, parti grupları ve siyasi partiler toplam oyu yüzde 5'e ulaşıyorsa onlar aday gösterebiliyordu. Son değişiklikle bunun içerisine 100 bin seçmen de imza topladığı takdirde cumhurbaşkanı adayı gösterebilme imkanına kavuştu. Aday gösterme şartlarında bir değişiklik oldu. Önceden Cumhurbaşkanı seçilen 2014'te ne yapıyordu, partisi ile ilişiği kesiliyordu. Nitekim Sayın Cumhurbaşkanı'mız 10 Ağustos 2014'te Cumhurbaşkanı seçilince partiyle ilişiğini kesti ve Genel Başkanlıktan, AK Parti üyeliğinden ayrıldı ve o zaman Cumhurbaşkanı yürütme organı değildi."
"Anayasanın yürürlük tarihini belirlediği hususta yorumla yürürlük tarihini kimse değiştiremez"
Bakan Bozdağ, 2017'deki anayasa değişikliğinden sonra cumhurbaşkanı seçim usulünün de değiştiğini hatırlattı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin seçimleri ile cumhurbaşkanı seçimlerinin birlikte ve aynı gün yapılmasının anayasaya açıkça yazıldığını ifade eden Bozdağ, ayrıca cumhurbaşkanının yürütme organı başlığı altında düzenlendiğini, şu anda cumhurbaşkanının devletin başı ve yürütme organı olduğunu söyledi Bozdağ, yürütme yetki ve görevlerini cumhurbaşkanının kullandığını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı statüsünün tamamen değiştiğini aktaran Bozdağ, şöyle devam etti:
"2018'de yapılan seçim yürütme organı olan, devletin başı olan cumhurbaşkanı seçimidir. Bu 2017 anayasa değişikliğinin yürürlük maddesi olan 18'inci maddede çok açık bir şekilde bu kanunun 75, 77, 101 ve 102'nci maddeleri, cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili olan ve parlamento seçimiyle ilgili olan maddelerin, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra birlikte aynı gün yapılacak TBMM üyeliği seçimi ve cumhurbaşkanı seçiminin takviminin ilan edildiği tarihte yürürlüğe girer diyor. Anayasa ne diyor? Cumhurbaşkanı seçimi, statüsü ve diğer hususlarda yapılan değişikliklerin yürürlüğü, seçimi ile ilgili kısımlar, diğer konular yürürlüğe ne zaman girecek? Bu ilk seçimde yürürlüğe girecek. İlk seçim ne zaman yapıldı, 24 Haziran 2018'de yapıldı. Dolayısıyla 2017 anayasa değişikliğine göre Cumhurbaşkanı'mız ilk defa 2018'in 24 Haziranı'nda cumhurbaşkanı seçildi. İki defadan fazla seçilemez kuralı buradan işlemeye başlıyor. Şimdi 2023'te yapılacak seçim Cumhurbaşkanı'mızın yürütme organı ve devletin başı olarak ikinci seçim olacaktır. Yürürlüğünü açıkça yazıyor... Maddenin yürürlük tarihi çok açık. Anayasanın yürürlük tarihini belirlediği bir hususta yorumla, içtihatla, değerlendirmeyle yürürlük tarihini kimse değiştiremez. Eğer cumhurbaşkanının ikinci defa seçilmesini istememiş olsaydı o zaman anayasaya bir istisna hükmü, bir geçiş hükmü koyardı. Anayasa koyucu, cumhurbaşkanı olan o zaman yürürlüğe girdiğinde Sayın Cumhurbaşkanı'mızın adaylığıyla ilgili bir istisna hükmü koymamıştır. Anayasa koyucunun koymadığı bir istisna hükmü yorumla da içtihatla da konulamaz."
"Haksız bir yol açmak için ter dökmesinler"
Anayasa Mahkemesinin daha önce verdiği kararları anlatan Bozdağ, temel haklarla ilgili yapılan düzenlemelerin yeni haklar doğurduğunda bu hakların gelecekteki haklardan mahsup edilemeyeceğini vurguladı.
Seçilme hakkı konusunda cumhurbaşkanına iki defa seçilme hakkı yürütme organı olarak seçilme hakkı veren bir anayasa değişikliği olduğunu kaydeden Bozdağ, önceki seçimin yeni hükümlerin verdiği "2 defa seçilme hakkı"ndan mahsup edilemeyeceğini bildirdi.
Erdoğan'ın adaylığı konusunda anayasal ve yasal bir sorun olmadığını vurgulayan Bozdağ, anayasal ve yasal sorun çıkarmak isteyenlerin boş yere gayret ettiğini söyledi.
Bozdağ, "Onlar 2023 seçimlerine hazırlansınlar. Orada yarışalım, görüşelim. Hukuksuzluğa sığınmak, haksız bir yol açmak için ter dökmesinler. Daha önce de ter döktüler, boşuna yoruldular. Yorulmalarını istemeyiz." şeklinde konuştu.
"Orman yangınlarını çıkaranlara yönelik cezalar"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, orman yangınlarını çıkaranlara yönelik cezalarla ilgili, "Caydırıcı bir ceza. Ben de diyorum ki ucu nereye dayanıyor idama mı, idam olmalı." açıklamasını yaptığının hatırlatılması üzerine Bozdağ, orman yangınlarının herkesi derinden üzdüğünü söyledi. "Ciğerlerimiz adeta cayır cayır yanmaktadır." diyen Bozdağ, şunları kaydetti:
"Sayın Cumhurbaşkanı'mız dün yaptığı açıklamayla mevcut cezaların yeterli ve caydırıcı olmadığı konusunda kanaatini ortaya koydu, en ağır yaptırım olan idam yaptırımı dahil her tür yaptırımın bu konuda değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Şu anki mevzuatımıza göre kasten orman yakanlara verilen cezanın, hapis cezasının alt sınırı 10 yıldan başlıyor, üst sınırı yok. Bir örgüt faaliyeti çerçevesinde orman yakanların suçunun cezası ise müebbet hapis. Bu cezaların yeniden ele alınmasında biz de Adalet Bakanlığı olarak fayda görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın konuşmaları bizim için ayrıca talimattır, Bakanlık olarak çalışmaya başladık. Çalışmalarımız somutlaşınca Sayın Cumhurbaşkanı'mıza ve kamuoyuna açıklayacağız. Türkiye Büyük Millet Meclisi elbette bu konuda gerekli adımları eminim ki çalışmalar çerçevesinde atacaktır."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.