Adalet Bakanı Bozdağ: 'OHAL'de üç ayı tamamlamak zorunda değiliz'

Adalet Bakanı Bozdağ: 'OHAL'de üç ayı tamamlamak zorunda değiliz'
 Adalet Bakanı Bozdağ, OHAL kararıyla ilgili , "Üç ay koyduk süreyi. Ama bu üç ayı tamamlamak zorunda değiliz. Amacımız, üç aydan daha kısa süre...

 

Adalet Bakanı Bozdağ, OHAL kararıyla ilgili , "Üç ay koyduk süreyi. Ama bu üç ayı tamamlamak zorunda değiliz. Amacımız, üç aydan daha kısa süre içerisinde atacağımız adımları atmak." dedi.

TBMM

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, olağanüstü hal (OHAL) kararı alınmasına ilişkin, "Üç ay koyduk süreyi. Ama bu üç ayı tamamlamak zorunda değiliz. Amacımız, üç aydan daha kısa süre içerisinde atacağımız adımları atmak, yapacaklarımızı yapmak ve süre dolmadan da olağanüstü hali yeniden kaldırmaktır." dedi.

 

Bozdağ, 3 ay süreyle (OHAL) ilan edilmesine ilişkin, Başbakanlık tezkeresinin TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmelerinde hükümet adına yaptığı konuşmada, Türkiye'nin pek çok krizi yönettiğini, ancak bu krizin diğer krizler gibi olmadığını belirterek, "Yaverinden tutun başkalarına kadar, Cumhurbaşkanımızın en yakınında duran insanlar, o kadar incelemeye, titiz denetlemeye rağmen görülemiyor." ifadesini kullandı.

 

Bakan Bozdağ, şöyle konuştu:

 

"Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın emir subayı, özel kalemi, şoförü ve korumasının, diğer komutanların emir subayları ve diğer pek çok devlet yapısı içinde yer alan bu kişilerin hizmet ettikleri kişiler tarafından bütün titizliğe, dikkate, itinaya rağmen, fark edilememiş olması çok görünmez ama bütün çıplaklığı ile ortada olan büyük bir tehlike ile karşı karşıya olduğumuzu gösterir. Bunlarla niye bu kadar mücadele edilmesine rağmen, netice alamıyoruz ve bunları göremiyoruz diye sorduğumuzda, bir arkadaşımızın cevabını özellikle ifade etmek isterim. Bunlar Allah'a karşı dahi takiyye yapıyorlar, sana, bana karşı takiyye yapıp gizlenmeleri o kadar zor değil, Allah'ı aldatanlar herkesi aldatırlar. Allah'la milleti aldatanlar, yine Allah ile herkesi aldatmaya devam ediyorlar. O nedenle, bunların karşısında hepimizin birlikte hareket etmesi ve bunlarla mücadele noktasında alınmış bu OHAL kararının gerekliliği ve uygulaması çok açık bir zaruret olarak ortada durmaktadır. "

 

"Bu OHAL kararı, millete karşı alınmış bir OHAL kararı değildir. Esasında devlet kendisine OHAL kararı vermiştir." diyen Bakan Bozdağ, şu değerlendirmelerde bulundu:

 

"Hükümetimiz kendisine bir olağanüstü çalışma ve seferberlik ilan etmiştir. Bundan önceki OHAL kararlarına baktığımızda, devletin millete uyguladığını, millete karşı ilan ettiğini görüyoruz. Ama burada devletimizin yapısı içerisinde bir kanser gibi sarılmış ve her tarafta gizlenmiş bulunan bu yapının, kısa süre içerisinde devlet aygıtından ayıklanması, temizlenmesi, devletimiz, demokrasimiz, milletimiz, parlamentomuz için bir daha tehlike ve tehdit oluşturmaması için, bu gerekli ve zaruri bir adımdır. Bu OHAL kararının farklı farklı yansıtılması, toplumun bütün hayat alanlarına sirayet edecek yasaklar gelecek, şu şu kısıtlamalar olacak şekilde değerlendirme yapılması büyük bir yanılgı olur."

 

"Sıkıyönetim ilanı söz konusu değildir"

Adalet Bakanı Bozdağ, OHAL Kanunu'nda yetkiler olduğunu ama bu yetkilerin hepsinin OHAL ilan edildiğinde zorunlu olarak devreye girmediğini belirtti.

 

Yetkiler ve görevlerin valilerin uhdesinde olacağını, valilerin gerekli gördüğü zaman bu tedbirleri ve kararları alacağını kaydeden Bozdağ, "Sanki Türkiye'de bu uygulamalar hemen başlamış gibi değerlendirme yapmak fevkalede yanlış olur, büyük bir hata olur." diye konuştu.

 

Bekir Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Burada sıkıyönetim ilanı söz konusu değildir. Yönetimin askere devri kesinlikle söz konusu değildir. Valilerin etkinliği, gücü artırılmaktadır, hızlı karar alma ve bunları uygulama imkanı getirilmektedir. Bunun ekonomiye ve hayatın diğer alanlarına dönük elbette birtakım yansımaları olabilir. Ama çok net söylüyorum. Bu konuda, ekonomi ile ilgili herhangi bir adım olmayacaktır. Çünkü OHAL kararı, devletin kendi görevlerini olağanüstü hız ve kararlılıkla kısa süre içerisinde yerine getirmesi ve devlet içindeki Fetullahçı terör örgütüne ait bütün unsurların temizlenmesi ve Türkiye'de bundan sonra yeni bir darbenin tekrarlanmasının önlenmesi amacına matuftur."

 

Darbe teşebbüsünün başarısız kılındığını, ama bunun tekrarlanmaması için atılması gereken adımların bulunduğunu vurgulayan Bakan Bozdağ, şöyle konuştu:

 

"Bunun artçıları olabilir. Bu kadar büyük bir badireyi atlattıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi yolumuza devam etmemiz, önümüzde 40 senedir görmediğimiz bu tehlikenin geleceğe de yansıması, gelecekte hepimiz için daha büyük bir tehlikeye dönüşmesine izin vermiş oluruz. Bu nedenle hükümetimiz bunu görmüş ve bu çerçevede milletimizin ve Anayasanın kendisine yüklediği sorumluluk çerçevesinde kararlı bir şekilde demokrasimizi, hukuk devletimizi, milli irademizi ve ülkemizi korumak için her türlü adımı atmaya devam edecektir."

 

"Ekonomik faaliyeti olumsuz etkilemeyecek"

Adalet Bakanı Bozdağ, OHAL'ın ekonomik, sosyal, kültürel ve benzeri hiçbir faaliyeti olumsuz etkilemeyeceğini bildirdi.

 

"Bu OHAL, ekonomik nedenlerle ilan edilmiş bir OHAL olmadığı için ekonomiyi, yatırımları, planlamaları da olumsuz etkilemeyecektir." diyen Bozdağ, ekonomi ve diğer alanlarla ilgili düzenleme yapılmasının da söz konusu olmayacağını vurguladı.

 

Bekir Bozdağ, şu görüşlerini paylaştı:

 

"OHAL bir sıkıyönetim değildir, yönetim askerde olmayacaktır, kolluk yetkileri askeri makamlara geçmeyecektir. Bazı suçların yargılanması askeri mahkemelere devredilmeyecektir. Yönetim askerde değil, sivil iradede olacaktır ve sivil idare daha etkin bir biçimde yönetimi yerine getirecektir. Bu nedenle OHAL'in ilan edilmiş olması, vatandaşlarımızın hayatında olağanüstü birtakım değişiklikler meydana asla getirmeyecektir. Esasında bu olağanüstü hal, olağan halin kalıcılaşmasını sağlamak için, 15 Temmuz 2016'da ortaya çıkan olağanüstü durumun kalıcı olmadığının, tekrarının mümkün olmadığının ve mümkün olmayacağının, milletin temsilcilerinin, milletin ayakta olduğunun hem tescili hem de olağanüstülüklerin tamamen kısa sürede sonlandırılması anlamını taşıyacaktır."

 

Bu çerçevede TBMM'ye birtakım Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) sevk edeceklerini kaydeden Bozdağ, bu KHK'ların çıkarılmış olmasının TBMM'den bazı şeylerin kaçırılması anlamına gelmediğini ifade etti.

 

"Suyu hemen döküp yangını söndürmeliyiz"

Adalet Bakanı Bozdağ, "KHK'ları neden önemsiyoruz? Çünkü, ortada bir yangın var. Yangını söndürmek için elimizde su ve imkan var, bu suyu odaya hemen döküp o yangını söndürmekle meşgul olmamız gereken bir zamandayız. Zaman kaybetmek, bu tehlikenin büyümesinden başka bir sonuç doğurmaz. KHK'lar Resmi Gazete'de yayımlanır yayınlanmaz yürürlüğe girdiği için, derhal adımlar atılacaktır. Ama kararname parlamentoya sevkedilecek ve İçtüzüğümüzün 128. maddesine göre, bir ay içerisinde görüşülerek kanunlaşmak durumundadır. Bunların parlamentodan kaçırılması, parlamento iradesinin denetimine sunulmaması söz konusu değildir Eksikler, yanlışlar varsa düzeltme konusunda iradesini ortaya koyacaktır." ifadesini kullandı.

 

Adalet Bakanı Bozdağ, "Bu, parlamentoya karşı bir darbe değil, parlamentoyu bombalamak isteyen, bu yüce çatıyı yok etmeyen isteyenlere karşı, milletin ve milletin parlamentosunun, hükümetinin bundan sonra anayasa ve hukuka göre vuracağı darbenin ilanıdır. Biz bunu ilan ediyoruz." diye konuştu.

 

Bunu gizli kapaklı yapmadıklarını, millete ne dedilerse OHAL süresi içerisinde onları yapmaya devam edeceklerini anlatan Bozdağ, süreyi 3 ay olarak belirlediklerini ama bu üç ayı tamamlamak zorunda olmadıklarını kaydetti.

 

Bekir Bozdağ, "Amacımız üç aydan daha kısa süre içerisinde atacağımız adımları atmak, yapacaklarımızı yapmak ve süre dolmadan da OHAL'i yeniden kaldırmaktır. Çünkü, derdimiz yangını söndürmek ve bu yangının tekrarlanmasının önüne geçmektir, demokrasimizi, hukuk devletimizi, milli irademizi güvenceye almaktır." dedi.

 

Adalet Bakanı Bozdağ konuştuğu sırada, salona Başbakan Binali Yıldırım ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu girdi. Bakanlar ve AK Parti'liler Başbakan Yıldırım'ı, CHP'liler de Kılıçdaroğlu'nu ayakta alkışlayarak, karşıladı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.