Adalet Bakanı Bozdağ, Fethullah Gülen’e seslendi
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Gaz vereceğine gel. Senin gelmen onlar için daha iyi motivasyon olur. Gel Türkiye’ye. En iyi şekilde onlar mutlu olurlar. Tarih yazacaksa sizi daha güzel harflerle yazar, satır satır, paragraf paragraf yazar" diyerek Fethullah Gülen'e seslendi.
Bakan Bozdağ, darbe girişimine ilişkin Meclis Araştırma Önergesi hakkında TBMM Genel Kurulu’nda konuştu. Bozdağ, 15 Temmuz tarihinde gerçekleştirilen darbe girişiminde Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) araştırılmasına yönelik olarak, “Türkiye tarihi bir dönemden geçiyor. 15 Temmuz 2016 hem milletimizin tarihi bakımından hem de demokrasimizin tarihi bakımından kara bir lekedir, kara bir leke olmuştur. Kara güne karşı milletimizin, meclisimizin, siyasetimizin, medyamızın, sivil toplumumuzun hasılı toplumun her kesiminin birlikte ayağa kalkması, demokrasiye, milli iradeye, anayasa’ya, bizi biz yapan bu ortak değerlere sahip çıkması son derece önemli. Bu açıdan tarihi bir gün olmuştur. Bu darbe teşebbüsünü gerçekleştirenler her şeyi göze almışlardır. Meclis’i bombalarken de, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı bombalarken de, Özel Harekatı bombalarken de, Cumhurbaşkanımızı infaz için giden timler, infaz teşebbüsünde bulunanlar da, köprüyü tutarken de, vatandaşımızın üzerine tankları, zırhlı araçları sürerken de, hedef gözeterek, gözetmeyerek birçok insanı şehit ederken de, yüzlerce insanımızı yaralarken, gözü dönmüş bir canavarlık içinde birçok vahşeti göze alarak, ölümü göze alarak, bir yola çıktıklarını ortaya koymuşlardır” ifadelerini kullandı.
Darbe girişimini yapanların öldürdüğü sivil masumun cennete gittiğine inandığını kaydeden Bozdağ, “Bunun DAEŞ mantığından ne farkı var? O da aynı şeyi düşünüyor. O da şehit ettiklerinin şehit, kendisinin de şehit olduğunu düşünüyor. Böylesine bir yapıyla mücadele etmek kolay değil. Bu yapı karşısında milletimizle birlikte direndik, milletimizle birlikte kazandık. İktidar ve muhalefetiyle, siyaset birlikte direndi, birlikte kazandı. Yazılı ve görsel medya birlikte direndi, birlikte kazandı ve toplumun bütün kesimi birlikte direndi. Bu darbe teşebbüsü milletimizi birleştirme noktasında önemli bir fonksiyon ortala koydu. Sağdan, soldan hangi siyasi görüşten olursa olsun, insanlarımız darbeye karşı yek vücut oldular. Partiler adeta ortadan kalktı, herkes demokrasi partisinin, milli irade partisinin bir üyesi oldu ve ‘darbeye hayır, demokrasiye evet’ dedi. Tankların önüne koşanlar sadece bir partiden değil, bütün siyasi partilerden aziz vatandaşlarımız oldu. Eğer biz demokrasiye, milli iradeye, Anayasamıza, hukukun üstünlüğüne terimizle, canımızla, kanımızla sahip çıkarsak, 15 Temmuz 2016 da olduğu gibi demokrasimize, milli irademize, hukukun üstünlüğüne her türlü saldırı millete çarptığı gibi gerisin geriye dönecektir. Aziz milletimizin her bir ferdine, meclisimize, siyasi partilerimize, medyamıza, sivil toplumumuza, darbe teşebbüsünün başarısızlığı için terini, canını, vermekten kaçınmayan her bir insanımıza ayrı ayrı şükranlarımızı, teşekkürlerimizi sunuyorum” şeklinde konuştu.
Darbelerde iktidarların şapkayı alıp kaçtığını söyleyen Bozdağ, “Türkiye’nin geçirdiği aşamalardan sonra demokrasimizin ulaştığı olgunluk, milletimizin benimsemede geldiği bilinçlenme artık bugün Türkiye’de darbeye şakşakçılık yapacaklar dahi darbenin karşısında olduğunu inanmasa da milletin, siyasetin sağ duyusu yüzünden söylemek zorunda kalmıştır. Demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, milli irade millet sahip çıktığı sürece tankla, topla, uçakla, helikopterle, bombayla yok edilemez. Ne zaman ki millet buna sahip çıkmaktan vazgeçer o zaman yok edilir” değerlendirmesini yaptı.
Demokrasi ve milli iradenin milletin ortak değeri haline geldiğini kaydeden Bozdağ, “Demokrasi, tehdit ve tehlike altında olduğu zaman parlamento, siyaset nasıl bir dayanışma gösterdi beraber gördük. Belki bu dayanışma Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı’nda düşman orduları tarafından işgali sırasında nasıl Atatürk’ün aziz milletin her bir yerindeki arkasında saf tutup, o gün bağımsız bir Türkiye’yi kurmayı başardıysa bu seferde 15 Temmuz 2016’da Kurtuluş Savaşı’ndan yaklaşık yüz yıl sonra demokrasiyi, anayasal düzeni, milli iradeyi korumak için, hukukun üstünlüğüne sahip çıkmak için yeniden bir ayağa kalkış olmuştur. Bundan sonra demokrasimizin üzerinde kara bulutlar estirmek isteyenler, demokrasiyi kesintiyle uğratmak isteyenler niyetlenmeden önce trilyonlarca defa düşünmek zorunda kalacaklar” şeklinde konuştu.
Milletin darbe teşebbüsünü düzenleyenlerin devletten temizlenmesini istediklerini vurgulayan Bozdağ, Fethullah Gülen’e seslenerek şunları dedi:
“Gaz vereceğine gel. Senin gelmen onlar için daha iyi motivasyon olur. Gel Türkiye’ye. En iyi şekilde onlar mutlu olurlar. Tarih yazacaksa, sizi daha güzel harflerle yazar, satır satır, paragraf paragraf yazar. Oradan Türkiye’nin içerisinde beyinlerini yıkadığı taraftarlarına gaza getirmek, tahrik etmek için ne yapıyor, oradan mesajlar veriyor. Arkasından darbe teşebbüsünü akim kılan milletimizin her bir ferdine ahmak diyerek onların darbenin başarısız olması nedeniyle ortaya koyduğu sevinç gösterileriyle alay ediyor, arkası gelecek dercesine, kursağınızda bırakacağım dercesine milleti tehdit ediyor. Darbenin karşısında duran meclisi, hükümeti, Cumhurbaşkanımızı açıkça tehdit ediyor, ‘sağ kalırlarsa nasıl rezil olacaklar, zillete düşecekler. Ölürlerse keşke keşke diyecekler’ diyor. Ahirette ne olacağımıza da, cennette gidip gitmeyeceğimize de kara veriyor.”
Ahmet Umur Öztürk
İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.