Açlık grevine açık davet!

Açlık grevine açık davet!
Terör... Terör... Terör... 30 yılı aşkın süredir Türkiye'nin baş belası. Akan kan, yitirdiğimiz canlar ve hep kayıp hep kayıp. Terörün bu ülkeye...


Terör... Terör... Terör... 30 yılı aşkın süredir Türkiye'nin baş belası. Akan kan, yitirdiğimiz canlar ve hep kayıp hep kayıp. Terörün bu ülkeye faturası çok ağır.

40 bin'den fazla asker sivil canımız gitti, 400 milyar dolarları aşan ekonomik kaybımız var.

İçerde ve dışarda bu ülkenin gelişmesini, kalkınmasını istemeyenlerin bu vatana ödettiği faturadır bu.
Boşa giden Savunma harcamaları, terörün engel olduğu sıçrama adımları, yapılamayan yatırımlar vs... vs...

Hayatının baharında vatan toprağına düşen Mehmetlerimiz, annesinin karnında yetim kalan geleceğimiz, evlat acısını yüreğinde kor gibi yaşayan analarımız ve daha niceleri. Hain saldırılarda kaybettiğimiz masum insanlarımız.

Bu acıları Bu ülkeye yaşatanların bir tek amacı var: Türkiye'nin huzurunu bozarak ivmesini aşağıya çekmek, gelişmesine kalkınmasına engel olmak ve sürekli bir kaos ortamı oluşturarak dış dünyada itibarını düşürmek istiyorlar.

İçerideki işbirlikçi hainler ile dışarıda dost görünüp terör örgütünün hamiliğini yaparak teröre destek olanların Türkiye üzerinde oynadığı oyundan başka bir şey değil bu...

Bu ülkenin hareket eden bütün mekanizmalarına pranga vurmak istiyorlar.
Bu topraklarda yaşayıp ihanet edenlerin ve dışardan siyasi, mali ve silah desteği sağlayan ülkelerin de amacı bu.
Terör örgütü, işbirlikçileri, yandaşları , katiller, siyasi uzantıları ve sempatizanları hep öldürmeye odaklanmış durumdalar. Hiç bir zaman yaşatmanın derdinde olmadılar.
Şimdi de taşeronlarını, gözden çıkardıklarını ölüm orucuna yatırdılar.
Göstermelik bahanelerle ölüm orucuna başladılar.
Amaçları yine aynı;
Kaos ortamı oluşturmak istiyorlar.
Gerilimi tırmandırmak istiyorlar.
Eylemlerini kampanyaya dönüştürmek istiyorlar.
Şov yapıp örgüt adına piar çalışması yapmak istiyorlar.

Nitekim, açlık grevinin 50. gününden sonra Terörün siyasi uzantısı olan BDP'liler de bu şova katıldı ve milletvekillerinin bir kısmı açlık grevine başladı.
Leyla Zana'da Meclis'teki odasında greve katılarak son halka oldu.
Efendim İmralı'da ki Teröristbaşı Öcalan'a uygulanan tecrit kalksınmış, ev hapsine alınsınmış, özgürlüklerine kavuşturulsunmuş!
Açlık grevi için gösterilen bahaneler bunlar.
Ama biz biliyoruz ki, İmralı'daki Öcalan, uzun bir süreden beri avukatları ve diğer yakınları ile görüşmüyor, görüşmek istemiyor bile. Çünkü daha önce kendisinin bu aracılarla örgüte ve BDP'ye gönderdiği mesajların tam tersi işler yapıldı.
Yani Terör örgütü ve siyasi kanadı, Öcalan'ı kullanarak başka birilerinin emrinde şov yapmaya devam ediyor.
Türkiye'yi yönetenlerin tüm olumlu mesajlarına rağmen eylemi sürdürmekte, kurban seçtiklerini ölüme sürüklemekte ısrarcılar.
Başbakan Erdoğan'ın tavrı ise çok net:
"Defalarca denenmiş bu senaryoyu, bu tezgahı yemeyiz, oyuna gelmeyiz, Hassas bir zamanda yapılan bu eylemlere pabuç bırakmayız, bu şantajlara boyun eğmeyiz" diyor Sayın Başbakan.
Başbakan Erdoğan hatta bir adım öteye giderek "Yaşatmak birinci önceliğimiz öldürmek isteyene inat" diyerek anlamlı bir insanlık dersi verdi ve 'Devlet Adamlığı' örneği sergiledi.

Tüm bu girişimlere rağmen açlık grevleri 65. günde devam ediyor.
Bırakın eylem devam etsin.
Sayıları kat kat artarak devam etsin.
Hatta eylemdekilerin sayısı yetmez, teröristlerin tamamı, eli kanlı liderleri, şehir yapılanmasında taşeron olarak kullandığı tüm isimler, siyasi uzantıları , BDP'li milletvekilleri ve Türkiye'nin her yerinde terör örgütünün büroları gibi hareket eden tüm teşkilat mensupları da hiç vakit geçirmeden açlık grevine başlasın.

Aha da buradan çağrı yapıyorum.
Eli kanlı tüm isimleri topyekün ölüm orucuna davet ediyorum.
Hiç kimse müdahale etmesin .
Türkiye'ye, bu güzelim vatana, 30 yıldır bu acı tabloları yaşatan, ağır faturalar ödettiren bu eli kanlı teröristlerden ve destekçilerinden böylece kurtulsun bu ülke.

Ama onların derdi başka...

Dağılma noktasına gelen, ağır kayıplar verdiği için kısa süre sonrası için bile önünü göremeyen terör örgütü adına taşeronluk yapıyorlar, şov yapıyorlar, terörü güçlü gösterip pazarlık masasına oturtmak istiyorlar.
Şayet böyle değilse, kurban seçtiklerinizle birlikte siz de ölüm orucuna başlayın da görelim.

Ucuz ve popülist açıklamalarla ahkam kestiğini zannedenlere, terörün destekçiliğini ve taşeronluğunu yapanlara, hain saldırılarla masum insanların canına kastedenleredir bu çağrım.

Yüreği yeten davete uysun!

İbrahim Erdoğan - Haber 7

ibrahim.erdogan@haber7.com

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.