Acildeki hekimlere "bonzai" eğitimi

Acildeki hekimlere "bonzai" eğitimi
Halk arasında "bonzai" olarak bilinen sentetik uyuşturucu kullanımının ve acillere başvurunun artması üzerine Sağlık Bakanlığı bu birimlerdeki doktorları...

Halk arasında "bonzai" olarak bilinen sentetik uyuşturucu kullanımının ve acillere başvurunun artması üzerine Sağlık Bakanlığı bu birimlerdeki doktorları eğitme kararı aldı.

 

ANKARA (AA) - SELMA BIYIKLI ADABAŞ - Halk arasında "Bonzai" olarak bilinen "sentetik cannabinoid" türü uyuşturucu kullanımına bağlı sağlık sorunu yaşayanlardan acillere başvuranlara daha kolay teşhiste bulunulabilmesi için bu birimlerde görevli doktorlar eğitilecek.

 

Sağlık Bakanlığı bunun için ilk adımı atarak önce bu eğitimleri verecek doktorları eğitti.

 

Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Sağlık Tesisleri Acil Sağlık Hzimetleri Daire Başkanı Muhammed Bayram, aralık ayında Antalya'da düzenlenen toplantıda, acillerde görev yapanların yanı sıra psikiyatri uzmanı 165 hekime "sentetik cannabinoid"lerle ilgili eğitici eğitimi verildiğini bildirdi.

 

Bu eğitimi alan hekimlerin "sentetik cannabinoid" kullanımına bağlı acil başvurularının atlanmaması için bulundukları illerde acillerde görevli hekimleri eğitmesinin planlandığını kaydeden Bayram, "2 ay içinde ülke çapında 5 bin dolayındaki acil hekiminin eğitiminin tamamlanması bekleniyor" dedi.

 

"Çok farklı belirtileri var"

 

Sağlık Bakanlığının düzenlediği eğitim toplantılarında hekimlere bu tür uyuşturucuları kullanan hastalar konusunda bilgi veren Türkiye Acil Tıp Derneği Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Yıldıray Çete, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

 

Acillerdeki hekimlerin eğitilmesindeki ana hedefin, bonzai ve benzer uyuşturucu maddeleri kullanan ve bu nedenle acillere başvuranların ilk değerlendirmesinin doğru yapılması olduğunu dile getiren Çete, bu kişilerin bilincinin açık olması halinde uyuşturucu kullandığını saklamadığını, bu durumda tanı sorunu bulunmadığını söyledi.

 

Hastanın bunu gizlemesi ya da bilincinin kapalı olması halinde ise hekimin uyuşturucu kullanımının farkına varması gerektiğini belirten Çete, klinik bulgularla ilgili şu bilgileri aktardı:

 

"Bu kişilerden bazıları saldırgan tavırlar sergilediği gibi, son derece sakin davranış gösterenler de olabiliyor. Kan basıncı çok yüksek seyredenler de var, düşenler de. Bazılarının da solunumu baskılanıyor. Yani çok farklı belirtileri var. Televizyonlarda gösterilen vakalardan yola çıkarak sadece etrafa saldıran, kendisine zarar veren kişiler olmadıklarını bilmek gerekiyor. Bu nedenle hekimlerin bu belirtileri bilmesi ve ona göre ortaya çıkan bu belirti ve bulguların ortadan kaldırılmasına yönelik tedavi izlemesi büyük önem taşıyor. Çünkü bu hastalar için kabul edilen standart bir tedavi yöntemi yok."

 

Prof. Dr. Çete, bu kişilerde zehirlenme vakaları için uygulanan tedavinin uygulanamayacağını dile getirerek, belirtilerin giderilmesine yönelik tedavi sırasında verilen ilaçların kullanılan uyuşturucuyla etkileşime girmesi sonucu istenmeyen durumun ortaya çıkmaması için de dikkatli olunması gerektiğini belirtti.

 

Eğitim verilen hekimlere bu durumdan bahsedildiğini, gerekli uyarılarda bulunulduğunu bildiren Çete, hastanın normale dönmesinin ardından uyuşturucu bağımlılığının çözümüne yönelik de yönlendirmeler yapılması gereği üzerinde durulduğunu söyledi.

 

Prof. Dr. Çete, bu kişilerin yataklı merkezlerde sosyal yaşamdan izole edilerek tedavi edilmesi yerine, yaşadığı sosyal çevre içinde destek verilebileceğini ifade ederek, "Bağımlılık tedavisi görmesi gerekenlerin doğru merkezlere yönlendirilmesi büyük önem taşıyor. Acillerde görev yapan hekimlere bu konuda da eğitimler verilecek"  ifadesini kullandı.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.