Acı: "Kurdaki dalgalanma ekonomimizi zorluyor"
ADANA (İHA)
ATO 43. Olağan Meclis Toplantısı öncesinde açıklamalarda bulunan Meclis Başkanı İsmail Acı, rekabetçi kurun Türkiye’nin dış ticaret açığı üzerinde olumlu etki oluşturması beklenirken, yanlış politikalar sonucu bu beklentilerin gerçekleşmediğini ifade etti.
Kurdaki kontrolsüz dalgalanmaların Türkiye ekonomisini zorladığını kaydeden Meclis Başkanı Acı, “İhracatta daha fazla fayda elde etmek için öncelikle kurdaki dalgalanmaların boyutlarını aşağıya çekmeliyiz. Ekonomi politikalarının öngörülebilirliğini artırmak ve riskleri kontrol altında tutmak bu noktada çok önemli” dedi.
Kurdaki dengesiz gidişatın enflasyonu etkilediğinin ve beraberinde yüksek faizi getirdiğinin altını çizen Başkan Acı şunları kaydetti:
“Pandeminin tüm dünyada oluşturduğu enflasyonun ekonomilere verdiği ve vereceği zarar kaçınılmazdır. Yüksek enflasyon yüksek faizi de beraberinde getiriyor. Şirketlerin döviz cinsinden borçları ile döviz cinsinden varlıkları arasındaki farkın açıldığı bir dönemde olduğumuzu belirtmek isterim. Paramızın değerinin dalgalanma aralığını azaltarak döviz kurunu daha öngörülebilir hale getirmek ekonomimiz için olmazsa olmazlar arasındadır.”
"Üretim ve ihracat olursa kur dengesi sağlanır"
Finansal olarak yaşanan çalkantılı dönemin bir süre daha devam edeceğinin öngörüldüğünü belirten Acı, “Böyle bir ortamda kur politikasını değiştirmek, üstelik bu değişikliği, esnekliği azaltma yönünde yapmak sert döviz volatilitesi oluşturmaktadır. Burada en çok zararı yine iş dünyasına vermektedir” dedi.
Döviz kurundaki olağan dışı değişimin Türkiye’nin dış ticaret açığında uçurumlar olxşturduğunu söyleyen Acı, üretim seferberliği önerisinde bulundu.
“Ne kadar imkanımız varsa seferber etmeli üreticinin elini rahatlatmamız şarttır. Üretim olursa, ihracat olur. İhracat olursa kur dengesi sağlanır, bu bir bütünün parçasıdır” diyen Başkan Acı, açıklamasında şunlara yer verdi:
“Döviz kurları seviyesi ve kurlardaki volatilite ihracat ve ithalatın gelişmesi arasında teorik olarak yakın bir ilişki bulunmaktadır. Bununla birlikte Türkiye'de yapılan çalışmalar göstermektedir ki, döviz kurları ihracat ve ithalat üzerinde en çok etkili olan unsur olarak yer almaktadır. İhracattaki artışın ana belirleyicisi dış talepteki artıştır. İkinci unsur işgücü maliyetlerinin seviyesidir. Döviz kurlarındaki artışın ithalatı yavaşlatma etkisi ihracatı artırma etkisinden daha yüksektir. Döviz kuru artışları hızlanınca bu kez de hem ihracat hem de ithalat birlikte artmaktadır. Ancak ithalat daha hızlı artmaktadır ve dış ticaret açığı yükselmektedir. Bizim ülke olarak üzerinde durmamız gereken en önemli konu üretimi artırmanın gerekliliğidir. Ne kadar imkanımız varsa seferber etmeli üreticinin elini rahatlatmalıyız. Üretim olursa, ihracat olur. Tüm bunlar artarsa istihdam oluşur ve ekonomimiz dinamik bir şekilde yoluna devam eder.”
"Volatilite her yönüyle masaya yatırılmalı"
Açıklamasında, ücretli çalışanların yaşadığı sıkıntılara da değinen ATO Meclis Başkanı İsmail Acı, maaşların artan döviz kurunun getirdiği zamlara direnemediğinin altını çizdi. “Gelirler sabit kalırken, alım gücü dövizin yükselmesi ile artan fiyatlar karşısında yetersiz kalmıştır” diyen Başkan Acı, “Bu süreçlere sadece finansal olarak bakmamalıyız. Birde bu zor günlerin işgücü üretenlerimiz üzerindeki psikolojik ve sosyolojik boyutunu masaya yatırmak zorundayız. Toplumda huzur varsa para da kazanılır ekonomide düzelir. Karşı karşıya olduğumuz ekonomik tehlike dünyanın en büyük ekonomilerinin klasik anlamda bir resesyona girmesi ve bunun tüm dünyada yaratacağı olumsuz etkilerdir” şeklinde konuştu.
Acı, ivedilikle çalışanların kaybını yerine koyacak, gelir arttırıcı hamleler yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.