AA çalışanları iftarda bir araya geldi

Anadolu Ajansı Trabzon Bölge Müdürlüğü çalışanları iftarda bir araya geldi.

TRABZON (AA) - Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, "Cumhurbaşkanlığı seçimi önümüzdeki önemli konulardan biri. Gücümüz yerel seçimlerde görüldü. Anadolu Ajansı'nın yerel seçim başarısı Türkiye çapında konuşuldu" dedi.

Öztürk, Anadolu Ajansı Trabzon Bölge Müdürlüğü çalışanları ile iftarda bir araya geldi.

Öztürk burada yaptığı konuşmada, Karadeniz'in ayrı bir önemi olduğunu ifade ederek, "Bölgedeki faaliyetler yoğun. Gittikçe artan bir çekim merkezi oluyor Karadeniz. En önemli örneği, turizmdeki çekimi" diye konuştu.

Karadeniz'i önceki yıllarda daha çok yerli turistlerin ziyaret ettiğini, fakat artık yabancı turistlerin de çok gelmeye başladığını ifade eden Öztürk, şöyle devam etti:

"Bölgenin ve Trabzon'un turizmini, kültürel zenginliğini, yabancı diller aracılığıyla dünyaya da tanıtmamız lazım. Özellikle Ortadoğu'da Arapça, Avrupa'da İngilizce, bölgesiyle Rusça önemli. Özel habere, fotoğrafa, videoya, 'Arap coğrafyasında nasıl karşılanır bu haber, bu fotoğraf Avrupa'da nasıl ilgi görür', böyle bakmamız lazım. Çünkü artık burada çekilen bir fotoğraf Newyork Times'da yayınlanabilir. Bu çok önemli bir şans. Trabzon'un Akçaabat ilçesindeki bir muhabirin çektiği fotoğraf burada yayınlanabilir. Bu da Türkiye'de bir tek bizde var. Başka da hiçbir kurum bu şansa sahip değil. O yüzden çok şanslı Anadolu Ajansı çalışanları. Bir anda dünyada meşhur olabilir, çektiği fotoğrafla ödül alabilirler. Ödül dediğimiz de World Press, Pulitzer gibi ödüllere layık görülebilir. Bu avantajları iyi kullanmak lazım."

Öztürk, komplike habercilik yapılması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Yeni nesil habercilik bunu gerektiriyor. Bizim bölgelerden istediğimiz, yerel değil, hatta ulusal değil, uluslararası düşünmeleri. Ajansın uluslararasılaşması, bölge müdürlüklerinden başlar. Bizim gücümüz burada, ayaklarımızı bastığımız yerden başlar. Yurt haberlerin üzerine kuruludur Anadolu Ajansı. Yurt haberin üzerine önce yerel, sonra ulusal, sonra uluslararası katlar çıkıyor. 'Burada Rize'de çalışıyorum, Gümüşhane'de çalışıyorum ne olacak' diye düşünmemek lazım. Örneklerini çok gördük. Cem Genco'nun, Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki patlamada çektiği fotoğraf, dünyanın en çok paylaşılan fotoğrafı oldu. Ukrayna'da çektiğimiz bir fotoğraf, Tıme'da yayınlandı. Örnekleri çok, İzmir'den, Gaziantep'ten, Van'dan, Erzurum'dan... Bu örnekleri arkadaşlarımıza anlatmamız lazım, bunun ne önemli fırsat olduğunu konuşmamız gerekir. Türkiye'nin en güçlü gazetesi, televizyonu, ajansı bu şansa sahip değil. Bizim böyle anlaşmalarımız var, bizim böyle ilişkilerimiz var. Bunun da çalışanlarımız açısından önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum."

Cumhurbaşkanlığı seçiminin önümüzdeki önemli konulardan biri olduğunu kaydeden Öztürk, şöyle konuştu:

"Anadolu Ajansı'nın yerel seçim başarısı Türkiye çapında konuşuldu. Bu başarının en önemli aktörleri sizler oldunuz. Çok hızlı bir şekilde, kazanan, kaybeden, olay olup olmadığı haber olarak geçildi. Bütün Türkiye'de gerçek haber algısını biz oluşturduk. Manipülasyon yapılmasına izin vermedik, yalan haber yapılmasına fırsat vermedik. Bu da çok büyük avantaj. Aynı zamanda Türkiye'nin faydasına bir şey. Gerçekten böyle olması lazımdı. Bir ulusal ajansın, Türkiye'nin seçimini vermesi gerekirdi. Seçimlerde ne kadar hayati bir rol oynadığımızı gösterdik. Şimdi ilk defa Türkiye çapında bir cumhurbaşkanlığı seçimi olacak. Halk ilk defa bir cumhurbaşkanı seçecek. Bunun da en sağlıklı verilerini, bilgilerini biz vereceğiz. Bölgeniz, nüfusu olarak da hareketlilik olarak da önem arz eden bir yer. Eminim 10 Ağustos'ta hem Türkiye'ye hem de Ajansa yakışır bir seçim sonucu vereceğiz. Burada da arkadaşlarımızın üstüne önemli görevler düşüyor. Yerel seçim bundan iki kat zordu ama onu başardık. Fakat disiplinden taviz vermememiz lazım."

"Anadolu Ajansı olması gereken yere doğru gidiyor" diyen Öztürk, şunları ifade etti:

"Aslında çok büyük şeyler değil yaptıklarımız, olması gereken şeyler. Türkiye gibi büyük bir ülkenin haber ajansı böyle olur. Çok dilde yayın yapar, bölgesini etkiler, bölgesindeki haberlerin en iyisini o verir. O yüzden biz Mustafa Kemal Atatürk'ün 1920 yılında 'Anadolu'nun sesini dünyaya duyuracak' misyonunu yerine getiriyoruz aslında. Daha önceden maalesef bu gerçekleşemedi ama şimdi bunu gerçekleştirmek bize nasip oldu.

Anadolu Ajansı'na yönelik karalama ve yıpratmalar olabilir. Bunların hiçbiri sizin motivasyonunu bozmasın. Meyve veren ağaç taşlanır. Dengeleri değiştirdiğimiz için bize yönelik saldırılar oluyor. Karanlık merkezlerin bir takım hesaplarını bozduğumuz için bu saldırılar oluyor. Bunları da 'nazarlık' olarak göreceğiz ve işimize devam edeceğiz.

Attığımız tohumlar, 3 sene oldu, çok şükür hızlı büyüdü tarlalardaki başaklarımız. Bizim 'ajans un üreticisidir' diye bir teorimiz var. Pastane gibi, pasta yapıp satmaz, onu gazeteler yapar. Bizim, un üreticisi olarak ektiğimiz başaklar hızlı büyüdü. Bugün dünyanın 8. büyük haber ajansıyız. Daha 5 senemiz var ve 5 sene sonra sadece Türkiye'de değil dünyada çok etkili bir ajans olacağız. Buna kesinlikle inanıyorum ve bu 3 sene bana bunu gösterdi, daha da erken sürede olacağız. Bazıları 20-25 senedir Arapça yayın yapıyorlardı. Biz daha 2 sene oldu ve onları geçtik. Neden? Çünkü, Türkiye'nin gücü var. Bölgeye gittiğimizde bir algısı var. Osmanlı'nın bir algısı var. Kapıların hepsi açılıyor bize. Dolayısıyla onlardan avantajımız çok yüksek. Teknolojik olarak aramızda bir fark kalmadı, hatta bazı yerlerde teknolojik olarak daha üstünüz rakiplerimizden. Bizim yazılım sistemimiz Avrupa'daki birçok yazılım sisteminden daha üstün. Şimdi sadece zamana ihtiyacımız var."

Kemal Öztürk, Ajansın geleceğinden çok ümitli olduğunu belirterek, "Sizlerin Ajansa olan sahiplik duygunuzu ve motivasyonunu memnuniyetle takip ediyor ve izliyorum. İnşallah güzel şeyler olacak" dedi.

Ziyaretin anısına Öztürk'e, telkari işlemeli fincan takımı ve tespih hediye edildi.