3 İngiliz'in Türkiye'ye girişinden önce bildirim yapılmadı

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bilgiç, "İngiliz makamları hiçbir şekilde 3 İngiliz'in Türkiye’ye girişinden önce bize bildirim yaptıklarını söylemiyorlar" dedi.

ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, haftalık olağan basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

İngiliz yetkililerin, Suriye'de olduğu iddia edilen 3 kıza ilişkin bilginin geciktirilmeden paylaşıldığını ifade etmesine ilişkin soruyu yanıtlayan Bilgiç, yaşları 15-16 civarında 3 İngiliz vatandaşı kızın IŞİD'e katılmak üzere İngiltere'den hareketle Türkiye ve Suriye'ye gittiği yönünde iddialar olduğunu hatırlattı.

İstihbarat paylaşımının önemine dikkati çeken Bilgiç, şunları kaydetti:

"Özellikle yabancı savaşçıların ve üçüncü ülke vatandaşlarının DEAŞ'a katılmak üzere Suriye'ye geçişinin engellenmesi için kaynak ülkelerden bilgi beklediğimizi, bu bilgilerin zamanlıca bize iletilmesi halinde gerekli tedbirleri alacağımızı herkese söyledik. Spesifik olarak bu 3 İngiliz vatandaşının 17 Şubat'ta Türkiye'ye geldiğini biliyoruz. İngiliz makamları hiçbir şekilde bu 3 İngiliz vatandaşının Türkiye’ye girişinden önce bize bildirim yaptıklarını söylemiyorlar. Bildirim yapılmışsa da bir gün sonra yapılmış. Bir gün çok uzun bir süre. Söylemek istediğimiz; bunun zamanlıca, hatta Türkiye'ye girmeden önce bize iletilmesi ve bizim de gerekli tedbirleri almamız gerektiğidir."

İngiliz makamlarının Türkiye'ye, 3 İngiliz vatandaşının ülkeye girişinden bir gün sonra e-postayla bilgi verdiklerini söylediklerini belirten Bilgiç, asıl önemli olanın bu istihbarat paylaşımının zamanlıca yapılması olduğunu kaydetti.

İngiliz basınına yansıyan haberlere ilişkin, Türkiye'nin büyükelçisinin İngiliz makamlarına bilgilendirmede bulunmasında bir sakınca olmadığını fakat İngiliz Parlamentosu'nun İstanbul'da yerleşik THY Genel Müdürü'nü çağırmasının normal bir durum olmadığını ve bunu doğru bulmadıklarını ifade etti.

İngiltere ile Türkiye arasında ulaşımı sağlayan tek havayolu şirketinin THY olmadığını belirten Bilgiç, bu konuda istihbarat işbirliğinin artırılmasının ve iyi niyetli olarak çalışmanın önemli olduğunu vurguladı.

“Değişiklik uluslararası hukuka uygun”

Bilgiç, Süleyman Şah Türbesi'nin taşınmasına ilişkin, "Değişiklik uluslararası hukuka uygun. Daha önce örneği var ve gerekli bilgilendirme yapıldı. Suriye makamlarının orada bir otoritesi yok. Her şey bittiğinde eğer şartlar uygun olursa tabii ki geri dönecek. Geri dönmesi için bütün şartların olgunlaşması ve her şeyin normalleşmesi lazım. BM ve NATO'ya bilgilendirmede bulunduk, yapılan toplantılarda herkes bu operasyonu tebrik etti. Uluslararası hukuk açısından da herhangi bir sorun yok." diye konuştu.

Şah Fırat Operasyonu'nda PYD ve YPG'den yardım alındığı yönünde basında yer alan iddiaların sorulması üzerine Bilgiç, "Sadece bölgedeki unsurlara can kaybının azaltılmasını teminen bildirimde bulunduk. Bunun dışında yardım alınması söz konusu değil" ifadesini kullandı.

Uluslararası hukuk açısından Süleyman Şah Türbesi'nin bulunduğu yerin Türk toprağı olduğuna dair herhangi bir sıkıntı bulunmadığını dile getiren Bilgiç, Süleyman Şah'ın üç defa yer değiştirdiğini, Eşme'deki yerin dördüncü olduğunu, bunun bir teamül ortaya koyduğunu ve türbenin yerinin değişebileceğini gösterdiğini kaydetti. Bilgiç, Suriye Ulusal Konseyi ve Suriye makamlarına da bilgi verildiğini belirtti.

Sözcü Bilgiç, Türkiye'nin IŞİD ile mücadelesinde ABD ile işbirliğine ilişkin, "Bizim DEAŞ'a yönelik politikamız gayet açık ve net; terör örgütü olarak tanıyoruz. Bizim için herhangi bir terör örgütünden farklı değil. Musul Başkonsolosluğu personelimizi kaçırmalarından beri yaptıkları zaten ortada. Konuya ilişkin olarak siyasi irademiz tam. Türkiye uluslararası koalisyonun bir ortağı. Bugüne kadar DEAŞ'la mücadele açısından yapılan tüm toplantılara katıldı ve bu yöndeki iradesini ortaya koydu" diye konuştu.

Irak ve Suriye'de siyasi istikrarın oluşması gerektiğini söylediklerini vurgulayan Bilgiç, siyasi istikrar sağlanmadan IŞİD ile mücadelenin tam olarak sonuç veremeyeceği yönündeki ifadelere işaret ederek "Suriye'de eli kanlı rejimin mevcudiyeti maalesef DEAŞ'ın güçlenmesine sebebiyet veriyor. Özellikle terörü çıkaran temel nedenlerin kurutulması gerektiğini ve bu çerçevede mücadele edilmesi gerektiğini söyledik" ifadesini kullandı.

Bilgiç, ABD istihbarat birimlerinin Türkiye'ye sağladığı bazı bilgilerin doğru olmadığının ortaya çıktığını, Türkiye'nin özellikle akaryakıt kaçakçılığı konusunda büyük çaba gösterdiğini ifade ederek "Türkiye'nin bölgeyi daha iyi okuyabilen bir ülke olarak, terörle mücadelede söylediklerinin daha iyi dinlenmesi gerektiğini düşünüyorum" dedi.

“Azerbaycan'ın acısını kalbimizde hissediyoruz”

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Azerbaycan ziyaretine de değinen Bilgiç, ziyarette Yukarı Karabağ konusunun gündeme geldiğini belirterek "Türkiye'nin Yukarı Karabağ politikası çok net; Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü çerçevesinde barışçıl, adil ve kalıcı bir çözüm istiyoruz" dedi.

Bilgiç, Azerbaycan'daki görüşmelerde, enerji, ulaştırma, Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi (TANAP) ile Azerbaycan-Türkiye ve diğer bölge ülkeleriyle yapılan üçlü işbirliği konularının da gündeme geldiğini ayrıca Azerbaycan-Kazakistan-Türkiye üçlü işbirliği toplantısı yapılması konusunda mutabakata varıldığını kaydetti.

Hocalı katliamının yıl dönümünde Bakan Çavuşoğlu'nun verdiği demeci hatırlatan Bilgiç, "Hocalı katliamını en kuvvetli şekilde kınıyoruz. Çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 613 Azerbaycanlı hayatını kaybetti. Azerbaycan'ın acısını kalbimizde hissediyoruz. Bu büyük acıyı en içten duygularla paylaşıyoruz" diye konuştu.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun 28 Şubat-2 Mart arasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suudi Arabistan ziyaretine, ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 2-3 Mart'taki Portekiz ziyaretine katılacağını, programların detaylarına ilişkin daha sonra bilgi verileceğini söyledi.

"Son bir haftada 3 olayda 6 şehit verdik"

Son bir haftada 3 olayda 6 şehit verdiklerini anımsatan Bilgiç, Süleyman Şah Türbesi'nin nakli sırasında bir astsubayın kaza nedeniyle, dört pilotun uçaklarının düşmesi sonucu, Afganistan'da bombalı saldırı sonucundaysa bir şehit verildiğini hatırlatarak bütün şehitlerin ailelerine sabır ve başsağlığı diledi.

Bilgiç, Afganistan'daki bombalı saldırı sonrasında Afganistanlı yetkililerin Çavuşoğlu'na taziyelerini sunarak saldırının iki ülke ilişkilerini olumsuz etkilememesi gerektiğini söylediğini kaydetti.