28 Şubat'ta başörtülü 2 kadının "hayalleri çalındı"

28 Şubat'ta başörtülü 2 kadının "hayalleri çalındı"

- Başörtülü olduğu için gördüğü baskılardan üniversiteyi bırakmak zorunda kalan 28 Şubat mağduru Gülşah Kireççi Demir, 13 yıl sonra afla döndüğü okulundan mezun olmasına karşın yaşadığı hayal kırıklıklarını unutamıyor
- Sınıf öğretmenliği mezunu Züleyha Yılmaz ise 1 yıl ara vermek zorunda kaldığı üniversiteden mezun olmasına karşın başörtüsü nedeniyle öğrencilerinden ayrı bırakılmanın üzüntüsünü yaşıyor
- Yılmaz:
"Ben öğretmen olmak istiyorum ve öğretmen olmak için doğdum. Umudumu kesmeyeceğim ve sonuna kadar da bekleyeceğim"

ADANA (AA) - İSMİHAN ÖZGÜVEN - 28 Şubat sürecinde başörtülü oldukları için üniversitelerinden bir süre ayrı kalan Gülşah Kireççi Demir ve Züleyha Yılmaz, aradan geçen yıllara rağmen yaşadıkları hayal kırıklıklarının hüznünü yaşıyor.

Ayrılmak zorunda kaldığı Çukurova Üniversitesi Biyoloji Bölümü'nü çıkan afla 13 yıl sonra bitiren, İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden de geçen yıl mezun olan 3 çocuk annesi 47 yaşındaki Gülşah Kireççi Demir, 28 Şubat sürecini hafızasından silmek istiyor.

Demir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üniversite öğrencisiyken başörtüsü nedeniyle uyarı, kınama ve  uzaklaştırma cezaları aldığını, o dönemi hatırlamak dahi istemediğini söyledi.

Baskılara maruz kaldıklarını anlatan Gülşah Kireççi Demir, "Bizi odalarına çağırıp, başörtülü derse giremeyeceğimizi, girdiğimizde hakkımızda işlem yapacaklarını söylediler. Sınıftaki arkadaşlarımızın bundan haberi bile olmadı. Biz gizli gizli acıyı çekmek zorunda kaldık." dedi.

Demir, ayrıldığı üniversitesinden çıkan afla 13 yıl sonra 2012'de mezun olduğunu, ikinci üniversiteyi de bitirmeyi başardığını belirterek, "Hayallerimiz öğretmen olmaktı. Bu hayallerimizi yıkmaya çalıştılar ama biz o hayallerimizin halen peşindeyiz, umudumuzu kaybetmedik, arkasında gidiyoruz." ifadesini kullandı.  

- "Hala umudumu kesmedim"

Çukurova Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü'nü, başörtüsü nedeniyle stajını yapamadığı için 1999 yerine 2000 yılında bitirebilen 43 yaşındaki Züleyha Yılmaz da mağduriyetinin yıllardır sürdüğünü dile getirdi.

O dönemleri acıyla anlatan Yılmaz, şöyle konuştu:

"Sınıfımızda başörtülü 7-8 kişi vardı. Ben üniversiteye başladığımda başım açıktı, üniversite döneminde başörtüsü kullanmaya başladım. Her şey gayet iyiyken birden sınıflara alınmamaya, hocalarımız başımızı açmazsak derse giremeyeceğimizi söylemeye başladı. Daha sonra bunlar daha da arttı. Bizi sınıflara almamaya başladılar. Staj yapmam gerekiyordu ama neredeyse Adana'daki bütün okullardan atıldım. Önce kütüphaneye almadılar, rencide ettiler, daha sonra üniversite kapısından almamaya başladılar." 

Züleyha Yılmaz, çok isteyerek gittiği bölümü büyük zorluklar ve psikolojik baskılar altında 2000 yılında bitirdiğini söyledi.

Mesleğe atanamadığını, gençlik merkezinde değerler eğitimi kapsamında gönüllü eğitmenlik yaptığını ifade eden Yılmaz, "Ben hala umudumu kesmedim. Ben öğretmen olmak istiyorum ve öğretmen olmak için doğdum. Umudumu kesmeyeceğim ve sonuna kadar da bekleyeceğim." diye konuştu.

Züleyha Yılmaz, mağduriyetlerinin tüm hayatlarını maddi ve manevi yönden etkilediğini, başörtülerinden taviz vermedikleri için kavuşamadıkları öğrencilerine bir an önce atanarak kavuşmak istediğini de sözlerine ekledi.