'2017'de bütçe fazla verecek'

'2017'de bütçe fazla verecek'
 Başbakan Davutoğlu, "2017'de Türkiye bütçe fazlası veren ülke olacaktır. Türkiye'nin mali ve finansal yapısı Ağrı dağı kadar sağlam ve dirençlidir"...


 

Başbakan Davutoğlu, "2017'de Türkiye bütçe fazlası veren ülke olacaktır. Türkiye'nin mali ve finansal yapısı Ağrı dağı kadar sağlam ve dirençlidir" dedi.

ANKARA (AA) - Başbakan Ahmet Davutoğlu, TOBB ETÜ'de düzenlenen TOBB Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, "2017'de Türkiye bütçe fazlası veren ülke olacaktır" dedi.

Başbakan Davutoğlu, 1990'lı yıllarda soğuk savaşın bitmesiyle birlikte dünyada çok geniş bir ekonomik büyüme alanı oluştuğunu, dünya ekonomisinin genişleme yaşadığını, Türkiye'nin burada istisna olduğunu bildirdi.

Türkiye'nin 1990'da gayrisafi milli hasılasının 200 milyar dolarken 2001'de sadece 30 milyar dolar artarak 230 milyar dolara çıktığını vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Son 12 yılda ise 2002'de 230 milyar dolar olan gayrısafi milli hasılamızı şimdi 800 milyar doların üstüne çıkardık. Bunun arkasındaki temel saik demokrasidir, özgürlük alanlarının genişlemesidir ve siyasi istikrar ve güvendir. Bu açıdan herkesin çok dikkatli olması lazım. 1991 seçimlerine giderken verilen popülist birtakım vaatler, Türkiye'yi 1994 ekonomik krizine yöneltti. 28 Şubat'ın getirdiği olumsuz psikolojik atmosfer 3 parti koalisyonunda Türkiye'yi 2001 krizine yöneltti. Son 12 yıl içinde eğer Türkiye, daralan dünya ekonomisine rağmen büyümüşse bunun arkasındaki temel saik demokrasidir ve siyasi istikrardır. Her ne surette olursa olsun demokrasimize ve özgürlüklere sahip çıkacağız, siyasi istikrarımızı koruyacak şekilde 7 Haziran seçimleri sonrasına hazırlanacağız."

Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Artık siyasi görüş ayrılıklarının ötesinde belli alanlarda bir ittifak ve ortak bakış açısına gelmemiz lazım. Bunlardan birisi ve en önemlisi, insan onuruna dayalı yeni bir anayasayı yazmamız lazım. Demokrasimizi koruyacak olan, demokrasimizi gelecek nesillere taşıyacak olan temel doküman, bütün bir milletin mutabakatıyla ortaya konacak yeni anayasadır. Biz buradan ilan ediyoruz, inşallah 7 Haziran seçimleri sonrasında çok geniş kapsamlı bir istişare ile ve toplumsal mutabakatla yeni ve insan onuruna dayalı bir anayasayı kaleme alacağız. Türkiye'nin ilk sivil anayasası 7 Haziran'dan sonraki ilk gündem maddemizdir.

Türkiye'nin Avrupa Birliği ile yürütmekte olduğu müzakereler sonucunda inşallah 11 Mayıs'ta Brüksel'de Türkiye ile Avrupa Birliği arasında Gümrük Birliğini Güncelleme Mutabakat Zaptı imzalanacak. Türkiye, Avrupa Birliği'nin Serbest Ticaret Anlaşması karar mekanizmalarına doğrudan müdahil olacak bundan sonra.

Hedefimiz ulaştırma alanında duble yollardan otoyola geçişi sağlamaktır. İstanbul-İzmir, Ankara-İzmir, İstanbul-Habur arasında, Edirne'den Habur'a kadar bütün hattı otoyollarla geçecek ve Avrupa'yı Asya'ya bağlayan İstanbul Boğazı'nı Mezopotamya ve Hazar'a bağlayan geniş otoyolların yapımını proje kapsamına aldık.

Bizim milletimize vaadimiz şudur, kim ne derse desin, kim ne tür popülizme yönelirse yönelsin biz Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak ve AK Parti olarak 12 yılda sağladığımız başarıyı daha ileri bir aşamada, dünyanın 10 ekonomisi haline gelecek şekilde taçlandırabilmek için siyasi istikrarı, özgürlükleri, güvenliği, teröre karşı çözüm sürecini ve en önemlisi de milli iradeyi her zaman ayakta tutacağız ve sonuna kadar savunacağız."

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Avrupa içinde Almanya, Fransa, İtalya'dan bir hat çekin, Doğu Asya'da da Japonya, Çin ve Hindistan'dan, geri kalan Afro-Avrasya'nın en büyük üretim üssü Türkiye'dir" diyen Davutoğlu, bu üretim üssünün çevredeki krizlerden etkilenmemesi ve bütün dünyaya ihraç pazarı olarak açılabilmesi için her türlü tedbiri aldıklarını ve almaya devam edeceklerini söyledi.

Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Nerede bir Türk girişimcisi varsa orada Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin konsolosu, büyükelçisi olacak. Nerede bir Türk girişimcisi varsa oraya THY sefer yapacak. İşte bir ülkenin bütüncül kalkınma stratejisinin arka planında bu vardır. Sadece bir sektöre değil, bütün sektörlere ilgi gösterecek ve bu sektörel gelişmeyi dünyaya yayma konusunda kararlı bir politika takip edeceğiz."

- "Türkiye'de organize sanayi bölgesi olmayan şehir kalmayacak"

Davutoğlu, bütün illerin daha fazla organize sanayi bölgesi istediğine işaret ederek, bunun, "Türkiye'de üretim şevki kırıldı" diyenlere bir cevap teşkil eden önemli bir gösterge olduğunu bildirdi.

AK Parti iktidara geldiğinde Türkiye'de 67 organize sanayi bölgesi bulunduğunu hatırlatan Davutoğlu, şu anda Türkiye'de 157 organize sanayi bölgesi olduğuna dikkati çekti. Organize sanayi bölgelerinin sayılarını artırmaya devam edeceklerini vurgulayan Davutoğlu, şunları söyledi:

"Organize sanayi bölgesi olmayan iki ilimiz vardı, birisi Artvin, birisi Hakkari. Artvin'de olmamasının temel sebebi, tamamıyla coğrafi şartlara bağlı. Rahmetli Evliya Çelebi, 17. yüzyılda Artvin'e gittiğinde şunu söylüyordu: 'Bize kahve ikram ettiler ama kahvenin tabağını koyacak düz bir yer bulamadık.' Ama geçtiğimiz hafta Artvin'e yaptığım seyahatte kendilerine de zikrettim, inşallah biz, organize sanayi bölgesi inşa edecek düz bir yer bulacağız, Artvin'de de Hakkari'de de organize sanayi bölgelerini ihdas ederek Türkiye'de organize sanayi bölgesi olmayan şehir kalmayacak."

-"Daha önümüzde çok uzun yollar var"

Başbakan Davutoğlu, 2008'den bu yana dünyada istihdam alanında çok büyük bir daralma yaşanırken, Türkiye'de 6 milyon istihdam alanı oluşturduklarına dikkati çekerek, sadece geçen sene Türkiye'de 1,4 milyon istihdam sağlandığını söyledi.

Dünyadaki büyüme problemi, tıkanma ve durağanlığa rağmen, reel ekonomiyi teşvik etmeye ve bu çerçevede gerekli adımları atmaya kararlı olduklarını aktaran Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Türkiye'nin son 12 yılda elde ettiği bu kazanımlar, Sayın Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde, Türkiye'nin ekonomisinde sağlanan bu gelişmeler, önümüzdeki ikinci atılım döneminde de sürdürülecek. Onun için biz, büyük reform paketi çerçevesine 25 öncelikli dönüşüm programını açıkladık ve iş camiamızla bunun sonuçlarını paylaştık ama ondan önce şu hususu da dikkatlerinize getirmek isterim; Türkiye'nin son 12 yıl içinde elde ettiği büyük kazanımlar, nihai kertede yeni bir dönemin, Türk ekonomisinin dünyanın en önemli 10 ekonomisi arasına girme iddiasının ilk adımlarıdır. Daha önümüzde çok uzun yollar var, hep beraber katedeceğimiz yollar."

Birçok uluslararası forumda, kendilerine "2001'de hasta adam konumundaki bir ülkeden dünyayı etkileyen bir ekonomik kalkınma programını nasıl başarıya ulaştırdınız?" sorusunun yöneltildiğini bildiren Davutoğlu, 2002'den bu yana Türkiye'de sağlanan başarıların arkasındaki tek sebebin, insan cevheri olduğunu söyledi. Davutoğlu, "Bu 12 yıl içerisinde biz ne yeni bir doğalgaz kaynağı keşfettik ne de Avrupa'da olduğu gibi bize yüz milyarlarca avro kaynak aktarıldı. Ama bir şeyi keşfettik ki en önemli husus budur, insan kaynağımız ve insanımıza verdiğimiz değer, insan onuruna verdiğimiz değer ve insanımıza kazandırdığımız özgüven. Bu özgüvenle yolumuza kararlı bir şekilde devam edeceğiz" diye konuştu.

-"Ar-Ge'yi, ekonomimizin odak noktasına yerleştireceğiz"

Davutoğlu, sosyal politikalar bağlamında da devrim mahiyetinde adımlar attıklarını belirterek, sosyal politikaların bütçe içindeki payının yüzde ​32'den yüzde 65'e çıktığını anlattı. Bütçenin en büyük kalemlerinin, eğitim ve sağlık olduğuna işaret eden Davutoğlu, 2002'de 611 olan Türkiye'deki ambulans sayısının 4 bin 387'ye yükseltildiğini ifade etti. "İnsana duyduğumuz saygının sonucunda ortaya çıkan bir tablodur bu" diyen Davutoğlu, bebek ölüm oranının binde 31,5'ten binde 7,8'e düşürüldüğünü, yaşam beklentisinin ise 72'den 77'ye yükseldiğini vurguladı.

"İnsanımızın niteliksel özelliklerini değiştirerek, yani eğitimi teşvik ederek Ar-Ge'yi, inovasyonu ekonomimizin odak noktasına yerleştireceğiz" diyen Davutoğlu, AK Parti iktidara geldiğinde 73 olan üniversite sayısının 193'e çıktığını ifade etti. 

Davutoğlu, yükseköğrenimde okullaşma oranını yüzde 35,8'lerden yüzde 80-90'lara çıkardıklarının altını çizerek, şunları kaydetti:

"Bu açıdan önümüzdeki dönemde en önemli hamle alanlarımızdan birisi, eğitim olacaktır. Değerli Başkan'a yaptığı özel bir vurgu dolayısıyla teşekkürü bir borç buluyorum, mesleki eğitim. TOBB'da yaptığımız görüşmelerde birçok kere üzerinde durduk, Milli Eğitim Bakanlığımızın önümüzdeki dönem planlamaları içine de aldık. İnşallah mesleki eğitim alanında kamu ile özel sektör el ele bütün organize sanayi bölgelerinde mesleki eğitim yapacak okullaşmaların yaygınlaşmasını sağlayacağız. Bu konuda iş dünyamızın bütün taleplerini karşılamaya hazırız. Çünkü ekonomik kalkınmamızın temelinde eğitimde yapacağımız hamleler var."

Davutoğlu, "Ulaştırmada 18 bin kilometre duble yol yaptık. Şu anda duble yol stoğumuz 23 bin 150 kilometreye çıktı. Şimdi hedefimiz, ulaştırma alanında duble yollardan otoyollara geçişi sağlamaktır. İstanbul-İzmir, Ankara-İzmir, İstanbul-Habur arasında Edirne'den Habur'a kadar bütün hattı otoyollarla geçecek ve Avrupa'yı Asya'ya bağlayan İstanbul Boğazı'nı Mezopotamya'ya ve Hazar'a bağlayan, geniş otoyolların yapımını proje kapsamına aldık. Burada temel hamlemiz, duble yollardan otoyollara geçiştir" dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.