2011 seçiminde neyin kararını vereceğiz?

2011 seçiminde neyin kararını vereceğiz?
Türkiye, AK Parti lideri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan?a demokratik sivil anayasa yapma ve demokratik cumhuriyetin mimarı olma fırsatı verecek mi? 12 Haziran...



Türkiye, AK Parti lideri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan?a demokratik sivil anayasa yapma ve demokratik cumhuriyetin mimarı olma fırsatı verecek mi? 12 Haziran 2011 Pazar günü yapılacak seçim, bu soruyu cevaplayacak..

Türkiye, 12 Haziran 2011 Pazar günü seçime gidecek..

Bu seçim, tam bir dönüm noktası olacak: Türkiye ya 2002?de başlayan sıçrayışını şahlanışa dönüştürüp sivil bir anayasayla demokrasisini kemale erdirecek ya da sıçrayış, geriye kayışa, kaosa ve buhrana dönüşecek.

Seçim, değişimden ve yenileşmeden; demokrasi, insan hak ve hürriyetlerinden yana olan AK Parti ile statükocu partiler arasında geçecek.

2011 seçimi, milletimiz için tam bir ölüm kalım kararı olacak. Çünkü önümüzdeki dönemin ana gündem maddesi, demokratik sivil anayasadır.

Demokratik sürecimizde yapılan 1961 ve 1982 anayasaları, bürokratik oligarşinin ürünü olup millete rağmen yapılmış anti demokratik vesayet rejimini tesis etmiştir..

1961 ve 1982 anayasalarına göre, milletin seçtiği iktidarların eli kolu bağlanmış ve gerçek iktidar, askerî ve sivil bürokrasiye bırakılmıştır.

Türkiye 1961 ve 1982 anayasalarıyla yarı demokratik rejimlerle yönetilmiştir.


ÜÇ LİDER ÜÇ AŞAMA

Türkiye?nin demokrasi mücadelesinde, üç lider, Menderes, Özal ve Erdoğan üç büyük aşamayı temsil etmektedirler..

Adnan Menderes, ?Artık, yeter!? diyen milletimizin vicdanıydı. Rahmetli Menderes, milli hissiyatın tercümanı, yani kalbiydi. Menderes, milletimizin demokrasi niyeti ve kararıdır. On yıllık Demokrat Parti iktidarında Türkiye demokrasiye hazırlanmıştır. Bugünkü Mısır, demokrasinin bu ilk aşamasına geçmeye çalışmaktadır.

Turgut Özal, 200 yıl sürmüş büyük buhranda kavrulan milletimizin gözü, kulağı, dili ve aklı oldu.. Özal, şuuru berraklaşan milletimizin fikriyatının tercümanı, yani aklıydı. Özal, milletimizin 1961 ve 1982 anayasalarıyla sağlanmış yarı demokratik vesayet rejimine itirazı, tam demokrasi kararının tebellür etmesi ve ifadesiydi..

Recep Tayyip Erdoğan, milletimizi tek beden haline getirip harekete geçiren ruhu oldu. Başbakan Erdoğan, milletimizin kalbini ve aklını kenetleyen iradesi olmaya çalışıyor.

Erdoğan, Türkiye?nin özlem duyduğu demokratikleşmeyi tamamlayabilirse, üçüncü aşamaya, kamil demokrasi dönemine geçişi temsil edecek..

DEMOKRATİK CUMHURİYETİN MİMARI

AK Parti, iki dönemdir tek başına iktidarda olmasına rağmen, milletin susadığı kanuni değişikleri gerçekleştirmek istediğinde, bürokratik oligarşi engellemekte ve en ufak bir adım attırmamaktadır.

1982 anayasası, milletin refahına hizmet etmek yerine; hayatı millete çekilmez kılmak için bir sürü madde ile doldurulmuştur. Onlarca maddesi değiştirilmesine rağmen; demokratikleşmemizin önünde en büyük engel olarak durmaktadır, 1982 anayasası.

12 Eylül 2010 referandumu, 1982 anayasasını belli oranda tashih etmekle kalmamış, Türkiye?nin demokratik sivil anayasa kararını da ortaya koymuştur. Bu yüzden gerçek anlamda demokratik bir anayasayı A?dan Z?ye yeniden dizayn etmekten başkaca çare yoktur.

Türkiye?nin manzarasına şöyle bir bakmak bile demokratik sivil anayasa ihtiyacını görmeye yeterlidir: Türk milleti adına karar verdiğini iddia eden yüksek mahkemelerimizin trajikomik halleri, milletimizi derinden yaralamaktadır. Danıştay, daha önce, kat sayı sistemini YÖK?ün inhisarına bırakırken, şimdilerde ise, ?Bu karar YÖK?e bırakılmayacak kadar önemlidir!? diyor! Aynı Danıştay?ın, yine YÖK?ün kararına karşı gelerek, başörtülü kızların imtihanlara alınamayacağını vazetmesi ayrı bir hukuk skandalı değilse nedir?!.

Millet ve demokrasi adına yapılan bütün bu hukuksuzlukları giderecek ve her kurum ve kuruluşu layık olduğu yere oturtacak, gerçek manada demokratik bir anayasayı kuvveden fiile çıkaracak tek siyasî parti, AK Parti?dir.

AK Parti lideri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve kadroları, demokratik bir anayasayı kuvveden fiile çıkaracak kabiliyette ve kararlılıkta olduğunun işaretlerini defaatle verdi.

Recep Tayyip Erdoğan?ın üçüncü iktidar döneminin hedefini demokratik sivil anayasa olarak açıklaması, muhalefet partilerinin Türkiye?yi bu hedefe ulaştıracak karar, kabiliyet ve kadrolardan uzak olması, milletimiz için yeterince açık pozisyonlardır.

Türkiye, AK Parti lideri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan?a demokratik sivil anayasa yapma ve demokratik cumhuriyetin mimarı olma fırsatı verecek mi? 12 Haziran 2011 Pazar günü yapılacak seçim, bu soruyu cevaplayacak..

2011 SEÇİMİ AK PARTİ?YE GÜÇ VERECEK

Türkiye için 2011 seçimleri, 1982 anayasasıyla yarı demokratik vesayet cumhuriyetiyle mi devam edelim, yoksa demokratik sivil anayasayla demokratik cumhuriyete geçiş mi yapalım oylamasıdır..

2011 seçimine AK Parti iki dönemi tek başına ve hizmetlerle dolu bir şekilde bitirerek giriyor.

AK Parti, seçimlerden ne kadar güçlü çıkarsa; millet adına gerçekleştirilecek demokratik atılımlar da o denli güçlü ve ileri olacak, demokratik sivil anayasa da yapılacaktır.

Türkiye 2011 seçiminde, AK Parti?yi daha güçlü bir şekilde üçüncü kez iktidara getirerek demokratikleşmesini tamamlayacaktır.

Mustafa Yürekli - Haber 7

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.