2010'un teknolojik hayal kırıklıkları?

2010'un teknolojik hayal kırıklıkları?
 Onlar bir hayli fazla konuşuldu. Üzerlerindeki beklentiler yüksekti ve teknoloji dünyasına çığır açacaklardı. İnsanlara umut verdiler ama ne yazık...

 

Onlar bir hayli fazla konuşuldu. Üzerlerindeki beklentiler yüksekti ve teknoloji dünyasına çığır açacaklardı. İnsanlara umut verdiler ama ne yazık ki hepsi birer hayal kırıklığı oldu.

2010 yılına baktığımızda epey yeni teknolojilerle tanıştık. Apple iPad, tablet dünyasında tam bir çığır açtı. Google'ın Android işletim sistemi akıllı telefon pazarına bomba gibi girdi. 3D teknolojisinden herkes bahsetti. 2010 yılı birçok üretici için gerçekten başarılıydı ve birçoğu için de tam bir kabustu.

Google'a baktığımızda hep başarılı projeleri aklımıza geliyor. Oysa Google, bir ara Facebook'a özendi ve kendi sosyal ağını kurdu. Google Buzz olarak adlandırılan bu sosyal ağ, ilk olarak gelişmiş özellikleriyle ilgi çekti. Fakat Google, gelişmiş özellik entegre edeyim derken çok büyük bir hata yaptı. Google Buzz, Google Mail'de yer alan kişileri kendi sistemine ekledi. Bu kişilerin yazdıkları takip edildi. İşin komik tarafı ise başkalarının sizin listenizde olan kişileri de görebilmeleriydi. Bu da, Buzz projesinin tam olarak başlamadan başarısız olmasına yol açtı.  

Google, benzer bir başarısızlığı Wave hizmeti ile yaşadı. Google Wave, İnternet ortamında devrim yaratacak olan bir hizmet olması planlanıyordu. Kullanıcıların İnternet?teki haberleşmeyi değiştirecek olan Wave hizmetine, özel bir davetiye sistemiyle dahil olunabiliyordu. Bu davetiyelere çok zor erişiliyordu ve bu hizmet ilk günlerde neredeyse hiç rağbet görmedi. Google yaptığı hatayı anladı ve davetiye sistemini kaldırdı. Fakat kullanıcılar küsmüştü ve kimse bu servisi tercih etmedi.

Benzer bir kısıtlamayı Apple yaptı. Firma, Ping hizmeti ile Facebook'a rakip olmaya çalıştı. Ama o da ciddi bir hata yaptı. Ping hizmetine erişebilmek için iTunes kullanmak gerekiyordu. Bu da kullanıcı tarafında hoş karşılanmadı.

Facebook buna karşın sitesini sürekli güncel tuttu. Öyle ki, bir gün kullanıcıların tüm gizlilik ayarları sıfırlandı. Kişiler görülmemesi gereken mesaj ve resimleri gördü. Hatta bu olay yüzünden işlerini kaybeden kişiler bile oldu. 

iPhone 4'ü Yanlış Tutuyorsun

Steve Jobs'un "iPhone 4'ü yanlış tutuyorsun" sözü resmen tarihe geçti. Apple iPhone büyük bir başarı hikayesi. Apple da bu başarıyı iPhone 4 ile pekiştirmek istedi. Milyonlarca insan bu telefonu sabırsızlıkla bekledi ve ürün piyasaya çıktığında da telefonunun çekmeme sorunu ile karşı karşıya kaldılar. Apple'ın forumları bu sorun ile dolup taştı. Steve Jobs, insanları, ?Telefonu yanlış tutuyorsunuz!? diyerek azarladı. Sonralarda yapılan bir açıklamayla, piyasadaki tüm akıllı telefonlarda bu tür sorunlar olduğu söylenildi. Bu yüzden de birçok kişi telefonları test etti. Uluslararası test merkezlerinde anten sorunu araştırıldı ve iPhone 4 en çok sorun yaratan akıllı telefon oldu. Apple bu yüzden olsa gerek, iPhone 4'ün beyaz versiyonunu piyasaya sürmüyor ve insanları boşu boşuna bekletiyor.

Durum böyle olunca gözler bir anda Microsoft'a çevrildi. Microsoft, Kin adı altında bir akıllı telefon geliştirdiğini Nisan ayında duyurdu. Bu telefonun başlıca hedefi, sosyal ortamından kopamayan genç insanlara ulaşmaktı. Proje güzeldi ve bu telefon ilk olarak Amerika'da satıldı. Birkaç ay sonra ise bu proje askıya alındı. Microsoft, istediği satış rakamına ulaşamadı ve projeyi bitirdi. Telefonu geliştirilen takım, Windows Phone 7'nin geliştirilmesine kaydırıldı. Fakat burada da büyük bir hata yapıldı. Windows Phone 7, Zune adlı bir arayüz sayesinde PC ile haberleşiyor. Apple iTunes'a benzeyen bu arayüz sadece İngilizce dilinde yazıldı. Bu da Windows Phone 7'nin Amerika Birleşik Devletleri dışındaki ülkelerde tutulmamasına neden oldu.

Peki Nokia ne yaptı? Nokia Symbian işletim sistemini güncelledi ve bununla birlikte Nokia N8 ürününü piyasaya sürdü. Nokia N8 ilk başlarda epey sükse yaptı. Sonra ise telefonda meydana gelen bir arızadan dolayı inanılmaz prestij kaybetti.

Tablet'lerin Savaşı

Kazanan kuşkusuz Android oldu. Android işletim sistemi mobil alanda büyük bir başarı yakaladı. Apple iPad ile büyük sükse yaparken, üreticiler bu işletim sistemini tabletlerde de kullanmak istedi. Ha çıktı ha çıkacak derken, 2010 yılında sadece bir tane ürün piyasaya çıktı. Samsung GALAXY Tab, ilk olarak epey sükse yaptı. IFA fuarında herkes bu ürünü görmek için kuyruğa girdi. Ürünün donanım birleşenleri hakkında söylenecek bir şey yok. Gerçekten çok başarılı. Fakat fiyatı tam bir felaket. Uygun fiyatlı bir tablet olması beklenen GALAXY Tab, Apple iPad'in biraz daha altında satılmaya başlandı. Buna ek olarak Google, Android işletim sistemini tablet PC'ler için yazmadıklarını ve esas performansın Google OS'dan alınabileceğini söylenmesi, bu olaya tuz biber ekti.

Peki HP Slate'e ne demeli? HP, senenin başında tablet ürününü duyurdu. Microsoft destekli bu tablet, bir anda karanlıklara gömüldü. Bunun başlıca nedeni de HP'nin iPhone ve Android'e karşı Web OS işletim sistemini satın alması. Palm'den alınan bu işletim sistemine büyük umutlar yatırıldı. HP Slate'in işletim sistemi Web OS olacaktı ve HP piyasayı kasıp kavuracaktı. Fakat bu da tam bir hayal kırıklığı oldu. Çünkü HP, tıpkı Apple gibi benzer bir strateji izlemek istedi. HP, yazılımları kontrol etmek istiyordu. Bu da birçok geliştiricinin büyük tepkilerine yol açtı. Bu durum ister istemez açık kaynak kodlu Android'e yaradı.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.