'15 Temmuz İslam coğrafyasının umudunu kırmaya yönelikti..'

'15 Temmuz İslam coğrafyasının umudunu kırmaya yönelikti..'
Mustafa Kemal Üniversitesi'nden Prof. Dr. Yakup Bulut, "15 Temmuz girişimi sadece Türkiye coğrafyasını değil aslında İslam coğrafyasının bir bakıma umudunu kırmaya yönelik kalkışmadır." dedi.

KOCAELİ 

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından The Green Park Kartepe Otel'de düzenlenen ve Anadolu Ajansı'nın global iletişim ortağı olduğu Kartepe Zirvesi'nde "FETÖ Yapılanması" başlıklı oturumu yöneten Prof. Dr. Bulut, "Sivil Toplumdan İhanet Örgütüne Giden Yol: FETÖ" konulu sunum yaptı.

Bulut, 15 Temmuz'un darbeler tarihinde farklı bir yerinin olduğunu ve iyi okunması gerektiğini belirterek, "Bu girişim bana göre bir darbenin çok çok ötesinde sadece Türkiye coğrafyasını değil aslında İslam coğrafyasının bir bakıma umudunu kırmaya, orada inkişaf eden, gelişen gidişatı durdurmaya yönelik bir kalkışmadır. Küçümsenmemesi gereken bir kalkışmadır. Dünya tarihinde benim gördüğüm, halkın tepki koyması bakımından ilktir. Ben bunu 'toplumun istihdamı' olarak değerlendiriyorum." şeklinde konuştu. 

Türkiye'nin yükselme dönemine her girişinde, emeklemeden kurtulamaya başladığında darbelerle yüz yüze kaldığını dile getiren Bulut, şöyle devam etti:

"Esasında 1970'li yılların sonunda petrol krizinin ardından dünyadaki fikri dönüşüm şöyle bir şema ortaya koyuyordu. O şemanın içerisinde devletin küçülmesi, sivil toplum kuruluşlarının ya da hükümet dışı organizasyonların devreye girmesi, aslında devletin dışındaki alanların da devlet gibi toplumsal sorunları çözmede aktörel bir rol üstlenmesine vurgu yapılıyordu. Aslında bu, fikri adres göstermedir. Geleneksel usullerle, artık darbelerle Türkiye'yi dizayn edemeyeceklerini anlayanlar bizzat kendi içimizden, belki sureti bizden ama sireti asla bizden olmayan, toplumun kendi iç dinamiklerini kullanmak suretiyle bir yapılanmaya gitti. İşte o yapılanmanın iki boyutu çok önemli oldu. Bunlardan bir tanesi esasında eğitim boyutu, bunun için dikkatli bir örgütlenme yapıldı. İkincisi de eğitimle elde edilen kazanımların devletin farklı alanlarında özellikle askeri yargı, bürokratik mekanizmalarda rol almasıydı."

Oturumda "15 Temmuz Darbesinin Arkasındaki Örgütlerin Karakteristik Özellikleri" konulu sunum yapan Sakarya Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ramazan Biçer de yeni çağ ile birtakım oluşumların meydana geldiğini, bu oluşumların ilk etapta dini olarak değerlendirildiğini ancak kesinlikle dini değil, dini söylemli olduklarını anlattı. 

"Erdoğan'da gördüğümüz liderliğe her yerde ihtiyacımız var"

The Green Park Kartepe Otel'de düzenlenen zirvedeki "Dünya Darbe Deneyimleri" konulu oturumun ikinci bölümünde konuşan Dr. Mustafa El Guindy, 15 Temmuz'daki darbe girişiminde halk ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın aynı çizgide buluşup ülkesini koruduğunu ve böylelikle darbecilerin başarısız olduğunu söyledi. 

Dış güçlerin Türkiye'nin güçlenen ekonomisinden memnun olmadıklarına dikkati çeken Guindy, "Erdoğan'ın iktidara geldiği 2002 ve 2012 arasında Türkiye sıçrayış yaşadı. GSYİH'de yüzde 60'lık artışı ve kişi başına düşen milli gelirde de yüzde 40 artış oldu. Türkiye'nin yıllık ortalama büyümesi yüzde 3,6'yla birçok gelişmekte olan ülkeden daha fazlaydı. Bunu da beğenmediler." diye konuştu.

Guindy, ekonomisinin toparlanmasının Türkiye'yi bölgede büyük bir güç haline getirdiğini vurgulayarak, "AK Parti'nin Türkiye'yi yeni bir rotaya sokması ve birbiri ardına ekonomik toparlanma adına başarılar kaydetmesi, hem Türkiye'yi güçlendirdi hem Ortadoğu'ya yaradı. Birlik, beraberlik ve Osmanlı'dan gelen destek hissiyatı bütün Ortadoğu'ya yansıdı ve Türkiye'nin çevresindeki ülkeler Türk liderliğinden etkilendi." ifadelerini kullandı.

İslamiyetin ülkelerini toparlayacak ve yaralarını saracak yagene güç olduğunu vurgulayan Guindy, şöyle devam etti:

"İslamiyet insanlığın ihtiyaç duyduğu yegane destektir. Osmanlı'nın pek çok önemli isminin vizyonlarını da yine biz sürdüreceğiz. Şüphesiz ki Türkiye ve Ortadoğu'da açılan yaralar, sorumluluk sahibi olan ve bunun bilincinde olan bir liderle bir aslan kadar kuvvetli ve dikkatli bir liderle sarılacaktır. Erdoğan'da gördüğümüz liderliğe her yerde ihtiyacımız var." 

"Türk halkının darbe karşısındaki duruşu dünyaya örnek oldu"

Prof. Dr. Miguel Barrientos da "Darbeler, Latin Amerika'da Demokrasi ve Zorluklar" isimli bildirisinde, Latin Amerika'daki darbeler hakkında bilgiler verdi.

"Ceza Hukukunun Demokrasinin Korunmasına Katkısı" isimli sunum yapan Uluslararası Saraybosna Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ena Kazic ise demokrasinin korunmasında ceza hukukunun önemli bir işlevi olduğunu ifade etti.

Kazic, Türkiye Anayasası'nda demokrasinin vazgeçilmez bir değer olduğunun vurgulandığına dikkati çekerek, "Türk halkının 15 Temmuz'daki darbe girişimine karşı gösterdiği cesur tutum, tüm dünyaya örnek olmuştur." dedi.

"Müslüman ülkeler Türkiye'yi İslam'ın bir çiçeği olarak görmekte"

Aktivist Kamal Qurrish de "Türkiye'de Darbe Girişimi" başlıklı konuşmasında, Osmanlı Devleti'nin devamı olan Türkiye'nin birçok ülkeye liderlik yaptığını vurgulayarak, "Müslüman ülkeler Türkiye'yi İslam'ın bir çiçeği olarak görmekte." ifadesini kullandı.

Muhabir: Ömer Faruk Cebeci,Şahin Oktay

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.